|
|
|
|
|
24 Eylül 2019 Salı 23:12
|
|
|
1054
|
|
|
0
|
|
|
|
|
Diyabet, yani şeker hastalığı, tüm dünyada artış gösteriyor. Gelişen teknoloji ile birlikte hareketsizleşen yaşamlarımız ve buna ek olarak yediğimiz süper rafine gıdalar, bizleri çıkışı olmayan bir yola doğru itiyor. Ancak, tıp dünyasındaki gelişmeler sayesinde, tip 2 diyabet hastaları artık sonsuza kadar bu hastalıkla yaşamak zorunda değil.
|
Türkiye Metabolik Cerrahi Vakfı Başkanı Prof. Dr. Alper Çelik, tek bir operasyon ile tip 2 diyabetin ve beraberinde gelen rahatsızlıkların bitebileceğini ifade ediyor.
SIRA SİZDE
Bu operasyonlar tıp dünyasında metabolik cerrahi adıyla biliniyor. Türkiye’de halk arasında ise “şeker ameliyatı” olarak geçiyor. Prof. Dr. Alper Çelik, bu ameliyatı yapan çok az sayıdaki cerrahtan birisi. Şeker hastalığının tip 1 ve tip 2 diyabet olmak üzere iki ana tipi bulunuyor. Tip 1 diyabet hastalarının vücutları hiç insülin üretmezken, tip 2 diyabet hastalarında vücut insülin üretiyor. Fakat, hastalar birçok nedenden dolayı üretilen bu insülini kullanamıyorlar. Bu nedenle de vücuttaki kan şekeri sürekli yüksek seyrediyor. Yükselen kan şekeri ilk olarak damarlarda, sonrasında ise organlarda ciddi hasara neden oluyor.
Bu ameliyatlardan fayda görebilmek için tip 2 diyabet olmanız gerekiyor. Pankreasında hala insülin üretimi olan ve yeterli insülin rezervine sahip hastalar, ameliyat için birer aday. Bu tip hastalarda hormonal bir trafik sorunu oluyor. Uygulanan tedavi yeni bir kavşak noktasını andırıyor. Bu şekilde hormonal trafik düzene giriyor.
KOLAY ÇÖZÜM
Şeker ameliyatları laparoskopik olarak, yani kapalı gerçekleşiyor. Vücutta açılan küçük deliklerden
işlemler yapılıyor. İlk olarak midede açlık hormonu salgılayan kısım alınıyor. Buna ek olarak ince bağırsağın son kısmı, midenin çıkışına bağlanıyor. Prof.Dr. Alper Çelik bunun sebebini şöyle açıklıyor; “Tip 2 diyabet hastalarında hormonal bir trafik sorunu vardır. Onikiparmak bağırsağından salgılanan direnç hormonları ya da hücre bazında insülin duyarlılığı azdır.
Bazı hastalarda da insülin az salgılanır. Bizler insülin üretimini tetikleyen ve hücre bazında insülin duyarlılığını artıran bağırsak segmentini yukarıya, mide çıkışına alarak trafik problemini çözüyoruz.” Hasta artık ürettiği insülini kullanır hale geliyor ve kan şekeri yüksek seyretmiyor. Bunun sonucu olarak, organ hasarları bile, ameliyat sonrasında iyileşme gösteriyor.
YENİ YAŞAMA MERHABA
Şeker hastalığı tedavisinde tek bir ameliyat tekniğinin bulunmadığının altını çizen Prof. Dr. Alper Çelik, ameliyat öncesinde yapılan tahlillerin detaylı bir değerlendirmeden geçmesi gerektiğini söylüyor. Bu değerlendirme neticesinde hastanın en çok fayda göreceği operasyon belirleniyor ve uygulamaya geçiliyor. Ameliyatlar, ameliyat öncesi hazırlıklar hariç, ortalama 3-4 saat sürüyor.
Ameliyatlar kapalı olarak gerçekleştiği için hastalar ameliyat sonrasında birkaç saat içinde kendine geliyor. Eğer herhangi bir komplikasyon tespit edilmez ise, aynı gün sıvı tüketimine
başlanıyor. 3-4 gün içinde taburcu olan hastalar, evde 1 haftalık istirahat sonrasında normal yaşamlarına dönüyor. İlk dönem diyetisyen eşliğinde sıvı tüketimi, sonrasında püreli gıdalar ve son olarak katı gıdalara geçiliyor. Hastaların en çok merak ettiği bir husus, ameliyat sonrasında diledikleri her şeyden yiyip yiyemeyecekleri. Ameliyat sonrasında hastaların yeme-içme alışkanlıklar değişiyor. Katı bir diyet uygulaması olmadan, dilediği gıdalardan tüketebiliyor.
Ameliyatların başarı oranı %90 civarında.
|
|
|
|
|
|
|
|
|
POPÜLER HABERLER |
|
|
|
|
SON HABERLER |
|
|
|
|
|
|