|
|
|
|
|
13 Eylül 2015 Pazar 19:07
|
|
|
1373
|
|
|
0
|
|
|
|
|
Koza WOS Genel Müdürü YAVUZ SELEK
TEB BNP Paribas İstanbul Cup 2015, 20-26 Temmuz tarihleri arasında Garanti Koza Arena'da gerçekleşti. Dünya tenisinin üst klansmanında yer alan kariyerli tenis sporcularının yarıştığı turnuvada çekişmeli mücadeleler zevkle izlendi.Turnuvanın ev sahipliğini yapan Koza WOS Genel Müdürü Yavuz Selek ile turnuvanın genel bir değerlendirmesini yaptık.
|
Sizi kısaca tanıyalım...
Makine mühendisiyim. Finans Danışmanlık konusunda yöneticilik yaptım. Garanti Koza'da ikinci çalışma dönemim diyebilirim. İlk olarak 2005 yılnda başladığım ve bir süre devam ettirdiğim bir görevim var.
Ardından kısa bir ara sonra 2012 yılında bir kez daha şirket bünyesine dahil oldum. İş Geliştirme konusunda performans veriyorum. Yeni projeler ve finansmanı kulvarı ilgi alanım olduğu için, planlamadan, genel işleyişe kadar hemen her konudaki süreci yakından takip ediyorum. Tecrübeli bir ekiple beraber çalışıyorum. Operasyonun başındayım.
Garanti Koza ve tenisin yolu nasıl buluştu?
Önemli bir soru. Kısaca aktarayım. 2005 yılında başlayan bir hikayemiz var. Girişimimizin ilk ve en önemli amacı tenis sporunun ülkemizde daha fazla tanınması, algılanması, sevilmesi ve sahiplenir hale gelmesine katkıda bulunmaktı. Tenis dünyasının değerli uluslararası organizasyonlarını ve etkinliklerini Türkiye'ye getirmeyi arzu ediyorduk. Tekstilkent'te bulunan geçici yerimizde üç yıl üst üste turnuva düzenledik.
O dönem turnuvalar Mayıs ayı içinde takvim bulabiliyordu. Yerli sporcularımızın seviyelerini tartmaları ve oturtmaları için ciddi bir adımdı. Daha sonra sert zeminde turnuva yapmak gibi bir yola girildi.
Enka'nın İstinye'deki tesislerini iki yıl kullandık. Ana tema ve konsept daha da hacimleniyordu. Akademisyenlerin ilgisi çoğaldı. Misyonumuz yavaş yavaş belirmeye başladı.
Wimbledon Şampiyonu Türk sporcu yetiştirmeyi büyük hedef olarak belirlemiştik.
Başarılı ve iz bırakan ev sahibi olarak takdir topladık.
Turnuvalara ilgi günden güne artıyor, Türk sporcularının gelişim seyri de gayet olumlu gidiyordu.
Bu süreyi olgunlaşmak amacıyla ve daha müthiş bir projeyi ülkemize sunmak adına araştırma yaparak, çalışarak değerlendirdik. Geçen yıl atılan tohumların karşılıklarını almaya başladık. Türk sporcuları sürekli aşama kaydeder hale geldi. İpek Soylu, eleme turlarını geçti. Çağla Büyükakçay double finaline çıktı.
TEB BNP Paribas İstanbul Cup hedeflenen kariyerine ulaştı diyebilir miyiz?
Böylesine repertuarı geniş bir turnuvanın operasyonu hiç kolay değil. Zaman lehimize işler görünse de, kafamızdaki olgunluğa erişmemizin 10, 15 yıl bir zamana ihtiyacı olduğunu söyleyebilirim. 2008-2009 gibi başladığımızı varsayarsak, tahminen 2018-2020 yılları arasında turnuvanın çok daha iyi bir noktaya ulaşacağını öngörebiliriz. Milli takımlarımızın uluslararası arenada başarılı sonuçlar aldığını görmek, turnuvaya olan inancın ve projeye verilen desteğin yarattığı güçlü sinerjiyle birebir ilgili.
Turnuva oyuncularının kalitesi ve dünya basınının ilgisi tatmin edici seviyede mi?
İstanbul, dünyada bir tenis markası olarak kabul edilmeye başlandı. Sporcuların gelmeye can attığı bir destinasyon olduk. Oyuncu kalitesi inanılmaz arttı. En üst düzey international turnuvalar kategorisindeyiz. Federer, Monica Seles gibi isimleri İstanbul'a getirtiyoruz. Bizim her gelmek isteyen sporcuyu davet etmek gibi bir imkanımız yok maalesef. Turnuvanın belirli kuralları mevcut. Sıralama kriterleri önemli. Ana tablolar var. Cutoff seviyemiz yüksek. Tesislerimiz ve turnuvanın gücü sınıf atlamamıza neden oldu.
Esenyurt seçimi doğru bir yaklaşım mı?
Esenyurt, Bahçeşehir bölgesi potansiyeli geniş ve sürekli gelişime açık bir lokasyon. Esenyurt, nüfus bazında yılda %11 büyüyor. Bahçeşehir, tenis kültürü olan, tenis sporunu seven insanların bulunduğu bir yaşam alanı. Projemizin knowhow mantığını oturturken bu değerlemeleri göz önünde bulundurduk. Dünyanın en büyük tenis tesislerine sahip olabilme koşullarını kurguladığımızda Tekstilkent ve Enka İstinye'den edindiğimiz tecrübelerin avantajlarını bilgi haznemize doldurduk. Stadyumda neler olmalı, neler görmeliyiz sorularına modern cevaplar bulduk. Tesis projesini temellendirirken, sadece tenis turnuvası ile kısıtlı kalacak bir perspektiften bakmadık. Akademiyi nasıl destekleriz, konser, etkinlik gibi aksiyonlara ne tür katkılar verebilirizi konuştuk. Sporcu odaları, masaj odaları, basın odaları, her detayıyla diğer spor aktiviteleri için de fayda sağlamaya yönelik mantıkla dizayn edildi. Mimari konusunda tenis dünyasının en kariyerli isimlerinden Gavin Hopper ile ortak çözümler oluşturduk. Her yıl daha da gelişiyoruz. Hedefimiz 30 içeride, 28 dışarıda olmak üzere çok sayıda kaliteli korta sahip olmak. Çim kortlarla beraber tesisimizde toplam 60 kortu kullandırmayı istiyoruz. Bu kort sayısı dünyanın en büyüğü olmak anlamına geliyor. Avrupa'nın merkezi olacak nefis bir tenis stadyumu. Geçen yıl çatımız yoktu, bu yıl var. Tüm eksiklerimizi sene sonuna kadar tamamlamayı planlıyoruz.
Tenise başlama yaşı kaç olmalı? Antrenörlerimiz yeterli mi? Sistemimiz oturdu mu?
Sistemin tam manası ile kendini bulması süreç isteyen bir durum. Dünya çapında başarılı tenis sporcusu yetiştiren ülkelerin idman programları, profesyonellik anlayışları ve uluslararası turnuvalara katılma sayıları elbette bizden çok ileride. Tenise başlama yaşı 5-6 yaş. İdeali bu. O yaşlarda teknik oturtuluyor. Lokal turnuvalarda tecrübe edindiriliyor. Asıl kritik dönem 12-13 yaş aralığı. Çünkü sporcu o yaşlarda kuvvetleniyor. Eklem gücü ve kemik yoğunluğu kalitesi belirli standartlara erişiyor. Hem tekniği, hem de tarzı oluşuyor. Full time, tam kapasite antrenman programları alabilir hale geliyor. Buradaki esas sıkıntımız ailelerin sporcu kariyeri konusunda aceleci davranmaları. Kendilerini tenisin geleceğine inandırmamaları ve aidiyet konusunda sıkıntı yaşamaları. Profesyonel tenis sporcuları yetiştirmenin en önemli payandası ailelerin bilinç kavramı.
Son olarak eklemek istediklerinizi alalım
Tenis çok basit bir spor. Raketler ve bir topla oynanıyor. Sokak tenisi konsepti okullarda tenis sporunun sevilmesine önemli destekler verdi Tenis sporunda ilerlemek için, nizami kort ve standart zemin gerekli. Türkiye'deki tenis kulüpleri sporcularını iyi destekliyor. Tenis dünyasına daha fazla sponsor desteği şart.
Güçlü sponsorlar, doğru tesis yatırımları ve istikrar başarının anahtarı. Bugün sokaktaki çocuk nasıl Arda Turan olmayı hayal ediyorsa, yarın, İpek, Çağla gibi tenis oynamayı kafasına koymalı.
Yerli antrenör sıkıntımız var. Hocaların çoğu yabancı. Genelde Balkan patentli. Amerika'dan Avustralya'dan gelen eğitmenlerimiz var. Yerli antrenörlerimiz de zaman içinde daha yüksek donanımlara sahip olabilecek.
Okullardan gelecek her türlü tenis talebine ve girişimine kapımız açık. Piramidin tabanı ne kadar büyürse, tepesi de o kadar yukarı çıkar. Toplumda sağlıklı genç bireyler yetiştirilmesi hususunda tenis sporunun çok önemli bir hamle yaratacağına inanıyorum. İyi sayı alan rakibini alkışlama kültürü edinen nesillerin kişisel gelişimlerinin de o denli doyurucu olacağını düşünüyorum.
Röportaj nezaketiniz için teşekkür ediyor, tüm tenisseverlere sevgilerimi sunuyorum.
|
|
|
|
|
|
|
|
|
POPÜLER HABERLER |
|
|
|
|
SON HABERLER |
|
|
|
|
|
|