Tüm öğretmen ve anne-babalara ışık tutacağına inandığım “beş aklı” kendisinin kitabından yararlanarak sizlerle paylaşmak istiyorum.
Gardner kitabında teorisini “Geleceği İnşa Edecek Beş Zihin” olarak sunmaktadır. İnsanların gelecek çağların dünyasına uyum sağlamalarını, açıkladığı bu akıl tiplerine sahip olmalarının sonucu olduğunu vurgulamaktadır. Geleceğin dünyasının her yeri kaplayacak arama motorları, robotlar ve diğer bilgi işlem aygıtları ile donanacağını, bunlar için de tercihlerin bu işleri kotarabilecek yetenekler olacağını ve bu yeteneklerin şimdiden hazırlanması gereğini kitabında çok anlaşılır bir dille açıklamaktadır.
Eğitimciler, ( Anneler-babalar-öğretmenler) insanların sahip olduğu tarih bilinci ile yüzlerce kültür ve alt kültürlerle akıllı ve bilinçli tercihler yapma olanaklarına sahip olmasıyla diğer canlılardan ayrıldığını bilmeliler ve insan beyninin işleyişi ile ilgili bilgi ve bulguları özümsemeliler ve kendi yetiştirecekleri kişiyi çok iyi tanımalılardır.
Tüm bunlardan sonra insan oğlunun gerçek gereksiniminin kuru bir zeka değil eğitilmiş ve geliştirilmiş beş akla sahip olmasıdır. Bu akıl tiplerine sahip olan kişiler, muhtemel olaylarla ve beklenmedik durumlarla baş etme konusunda daha donanımlı olacaktır. Bu akıl tiplerine sahip olmayan kişiler de anlayamadığı ya da kontrol edemediği kuvvetlerin insafına kalacaktır. Şimdi sizlere bu akıl tiplerini bu yazımızda kısaca tanıtmaya çalışalım.
Disiplinli Akıl; bir ya da birkaç alana özgü düşünme biçimlerinde ustadır. Her alanın, sanat dalının, ya da mesleğin kendisine özgü bir kavrama biçimi vardır. Pek çok araştırmaya göre sadece bir alanda yetkinleşme süreci on yıla kadar uzayabilmektedir. Disiplinli akıl, bilgi ve becerilerini geliştirmek için sürekli emek harcanması –çalışması- gerektiğini bilir. En az bir alanda uzmanlaşmayan kişiler başkalarının dümen suyunda gitmek zorunda kalırlar.
Sentezci Akıl; Gereksinimi olan verileri farklı kaynaklardan elde etmeyi bilir. Bu verileri anlamlandırıp değerlendirirken nesnel ölçütler kullanır ve bunları hem kendisi hem de başkaları için anlamlı olacak şekilde bütünleştirir. Bilgiler ve bilgilerle ilgili veriler baş döndürücü hızla artmaya ve değişmeye devam ettiği için gün geçtikçe sentezleştirme yetisi önem kazanmaktadır.
Yaratıcı Akıl; Disiplin ve sentez üzerinde yükselen yaratıcı akıl, yenilik peşindedir. Yeni fikirler ortaya koyar, sorulmamış sorular sorar, yeni düşünme tarzları geliştirir, sıra dışı sonuçlara ulaşır. Keşfedilmemiş sulara demir atan yaratıcı akıl en karmaşık bilgisayar ve robotların bile bir adım önünde gider.
Saygılı Akıl; Günümüzde hiç kimsenin kendi kabuğuna ya da yaşadığı köye kapanıp bir hayat süremeyeceği herkes tarafından bilinen bir gerçektir. Saygılı akıl, bireyler ve gruplar arasındaki farklılıkları görür ve bunları hoşgörü ile karşılar. “ ötekileri” anlamaya çalışır. Ve onlarla işbirliği kurmanın yollarını araştırır. Herkesin herkesle bağlantılı duruma geldiği dünyamızda hoşgörüsüzlük ve saygısızlık artık insanlık adına geçerli seçenekler değildir.
Etik Akıl; Saygılı akıldan daha soyut bir düzeyde hareket eden etik akıl ise, kişinin kendi çalışmasının doğasıyla içinde yaşadığı toplumun ihtiyaç ve talepleri üzerinde kafa yorar. Bu akıl tipi, çalışanların kişisel çıkarların ötesindeki amaçlarla nasıl hizmet edebileceklerini ve vatandaşların herkesin esenliği için özveriyle çalışabileceklerini kavramlaştırır. Etik akıl yukarıdaki analizleri esas alarak davranır.