sertraline tablets 50mg
sertraline
50mg Saat 9.30'da başlayan programa Bahçeşehir'de faaliyet gösteren birçok sivil toplum kuruluşı temsilcisi, siyasi parti yöneticileri, belediye başkan adayları ve çok sayıda ADD üyesi iştirak etti.
''Karanlık'' adlı şiirini okumak üzere sahneye Müzeyyen Sarıözkan davet edildi. Sarıözkan'ın duygulu şiiri çok beğenildi.
Daha sonra konuşma sırasına göre kürsüye çağrılan özgür Karabat, çetin çapan ve Muharrem Kaya, ADD ile ilgili görüş, düşünce ve duygularını ön planda tutmaktan ziyade AKP hükümetinin hırsızlığına, uğursuzluğuna, başarısızlığına ve ülkeye verdiği zararlar üzerine söylem üretti.
Konuşmacılar, Atatürk ilke ve inkılaplarının korunması, demokrasinin ve hukukun üstünlüğünün sağlanması adına destek istedi.
MHP Başakşehir Belediye Başkan Adayı Muharrem Kaya, ADD Bahçeşehir Başkanı Namsel Uslu'ya Atatürk ve Türk bayrağı motifli güzel bir elişi eser hediye etti.
Konukların konuşmaları tamamlanınca, başkan adayları aynı anda salonu terk etti.
Mikrofon Namsel Uslu'ya verildi.
Uslu, kısa konuşmasında ülkenin yaşadığı önemli gelişmelere dair düşüncelerini ve gelecekte üstlenilmesi gereken mesuliyetleri ifade etti.
Gazeteci yazar Can Ataklı salona 11.00 de geldi.
Alkışlarla karşılanan Ataklı'nın gündeme dair konuşması 11.15'te başlayabildi.
SESSİZLİĞİ BOZAN FIRçA
Can Ataklı'nın konuşmasının merkezinde AKP hükümetinin içine düştüğü çaresiz durum, HSYK, internet yasası, cumhuriyete karşı gelişen değer hasarlarına ait yorum ve 30 Mart yerel seçimleriyle ilgili tespitler vardı.
Ataklı, sunumunu başlattıktan kısa bir süre sonra salonda sessizliğin sağlanmadığını hissedince, davetlilerin kendi aralarında konuşmamalarını ve özenli davranmalarını rica etti.
Kısa bir süre ortamın denge bulmasını bekleyen Can Ataklı, gereken şartlar oluşunca, sözlerine kaldığı yerden devam etti.
HIRSIZLARI ONAYLAMAYIN
AKP ile cemaat arasındaki çekişmeyi doğrusu keyifle seyrediyorum.
Biz beş yıldır Balyoz ve Ergenekon davalarına yönelik komplolar olduğu iddialarını savunurken, bu yüzden hedef haline gelirken aslında bu ortaklığın iç yüzünü de vurgulamıştık.
Onbir yıllık bir hükümet yıllardan beri ortağı olduğu unsurları şimdi haşhaşin, hain, hatta vampir ilan etti. Başbakanın, bakanların oğullarına kadar uzanan, bakanların adıyla anılan büyük yolsuzlukların detayını eriterek paralel yapı adında bir suni düşman üretti.
Yolda gördüğüm AKP lilerin çoğu ilk etapta bunların hepsi tezgah derken, şu süreçte çoğunun kafasında endişeler, çelişkiler birikti.
Biliyorsunuz ki AKP 2009 yerel seçimlerinde % 38 ile İstanbul ve Ankara'yı kazanmıştı. Şimdi amaçları % 38 in altına inmemek.
çünkü uzun süredir, yıkılması mümkün olmayan tek parti oldukları algısını oturtmaya çalışıyorlar.
AKP, % 50 seviyesinden aşağıya inmeyiz, diğerleri aralarında birleşseler de bizi yakalayamazlar kanaatini yaymaya gayret veriyor.
O nedenle bu seçim çok önemli.
AKP'nin yıkılışının ilk sinyalini 30 Mart seçimlerinde göreceğiz.
Sandığa gitmeyen insanlar ne yazık ki, bu ülkenin siyaset kültüründe söz söylemesi gereken nitelikli kişiler.
Bu sefer onlar da oy atmalı, sorumluluk almalı.
KİME OY VERECEĞİZ
Bu şimdilik çok fazla önem arzetmiyor.
çünkü AKP % 48-46 aralığında seyrettiği müddetçe diğer partilere verilen oylar iktidar olmaya yetmiyor.
Ne yapmalıyız ? Bu salonda bulunan yüzü aydınlığa bakan, çağdaş, demokrat insanların yapması gerektiği gibi, iktidarın içinde bulunduğu kirlenmişliği, çürümüşlüğü her yerde anlatmalıyız.
AKP seçmeninin hırsızlığa hak vererek, dolandırıcılığı destekleyerek bu suça ortak olduğunu satır satır açıklamalıyız.
İçlerinde elbette vicdan sahibi insanlar var.
Zamanında CHP, MHP ya da diğer partilerden koparak AKP ye geçen onbinler var. Bunlar uzaydan gelmediler ki.
Mutlaka içlerinde Allah korkusu olan, vicdan sahibi, adaletli insanlar çıkacaktır.
Biz sosyal demokratlar istesek te birleşemeyiz. çünkü biat kültürüne sahip değiliz. Hepimizin özgür kimliği, dünya görüşü, demokrasi bilinci var.
Kime oy verilmemesi gerektiği belli. Ama, kime oy verileceği sizin siyasetteki tercih kriterlerinizde gizli. Mutlaka bu zorlu süreç, cumhuriyetseverlerin lehine sonuçlanacak. Mutlaka AKP iktidarı yıkılacak.
CHP YANLIŞ YAPIYOR
Bildiğiniz üzere İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı için kişisel girişimim oldu. Aslında net talebim şuydu. Ben, gerekli bileşenlerin biraraya gelmesi halinde İstanbul'da AKP iktidarının gönderilebileceğine dair fikir geliştirdim.
Böyle düşünüyorum, benim gibi düşünenler varsa, bu sorumluluğu alabilirim dedim. Sonra ne oldu ? Parti, anketler yaptırdı, kriterler saptadı.
Mustafa Sarıgül çok istenilen, sevilen birisi olarak tercih edildi.
Saygım sonsuz.
Daha sonra Beşiktaş Belediye Başkanlığı konusu gündeme taşındı.
Kadıköy, Beşiktaş ve Bakırköy özel ilçeler. Buralarda AKP başa geçemez.
CHP'nin kemik % 70 oy oranı var. CHP ne yapmalı ?
O ilçelere bekçi değil, kaliteli yönetici koymalı. Buraları laboratuar yönetim modeli yapmalı. Ben Türkiye'de iktidara geldiğimde bu ilçeler gibi yönetim kalitesi ortaya koyacağım iddiasını savunmalı.
Ancak ne yazık ki, parti merkezi bu hassasiyetin farkında değil. Kazanılması garanti yer için elbette çok sayıda başkan adayı çıkar.
Parti öyle bir yol izledi ki, bu adayların hepsini boşverdi.