Bağışıklık sisteminin güçlü kılınması, formda tutulması ve sağlık kriterlerine yönelik olumlu sonuçlar yaratması için yapılan bilimsel araştırmalar devam ediyor. Enfeksiyonlarla mücadele noktasında çok önemli fonksiyona sahip bağışıklık sisteminin korunmasında, yaşam tarzının kalite etkisi büyük. Dengeli beslenme, düzenli uyku ve programlı hareket alışkanlığı, doğuştan gelen bağışıklık sistemi üzerinde geliştirici yönlere imza atıyor.
|
TEMEL SAĞLAM OLMALI
Üsküdar Üniversitesi NP İstanbul Beyin Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Mikrobiyoloji Uzm. Doktor Songül Özer, enfeksiyonla mücadele veren bağışıklık sisteminin kuvvetli kılan etkinin bebeklikten gelen temelin sağlam atılmasıyla ilgisi olduğunu vurguluyor. Özer’e göre, bebeklikte en önemli besin anne sütü. Anne sütünü yoğun ve uzun süreli alan bebek, hayata avantajlı başlıyor. Doğuştan güçlü oluyor ve doğal bağışıklık ağları uyumlu şekilde gelişiyor. Anne sütünün içeriği, takviye mama, ek beslenme, vitamin ve destek ürünlere ihtiyaç duyulmadan bebeğin en yüksek standartta büyümesine temel oluşturuyor. Yaşamın ilerleyen evrelerinde tüketilmeye başlayan katkı maddeli gıdalar, asitli içecekler, kafeinli ürünler ve yapay üretim tekniğiyle hazırlanan paketli yiyecekler, doğal dengenin bozulmasına sebep oluyor.
KADER DEĞİL PRENSİP
Bağışıklık sisteminin özelliğini bozacak yan etkenler oldukça fazla. Hareketsiz yaşamlar, uyku düzeninin bozulması, fast food alışkanlıklarının çoğalması, biyolojik ritmi bozuyor. Kanser dışında birçok mikroorganizmayla baş edebilecek olan bağışıklık sistemi, kötü yaşam koşullarının tesiriyle çöküntüye uğruyor.
İLACI YOK
Doktor Songül Özer, bağışıklık sistemini güçlendirecek bir ilaç ya da şurubun bulunmadığını öne sürüyor.
Ve ekliyor;
“Beslenmede ve uyku düzeninde yapılan yanlışlardan dönmek, bağışıklık sisteminin çalışmasını normale çevirecektir. Erişkin bir insanın biyolojik ritmi akşam 23:00-23:30’da uyumaya, sabah 08:00’de kalkmaya elverişlidir. Bu ritim dahilinde davranmak önemlidir.
Günde 30 dakika ile 60 dakika arasında yürüyüş yapmak, kemiklerin, kasların, eklemlerin düzgün çalışmasını sağlamak, kaynağını bildiğimiz gıdaların dışında gıda tüketmiyor olmak bağışıklık sisteminin altın rehberidir. Obsesyona saparak her şeyi organik bazda görmek, dengeli beslenmekten uzaklaşarak, sebze meyve dışında çeşitli
gıda tüketmemek, etten ve diğer besinlerden uzaklaşmak yanlış bir tercihtir. Hayatımızdan stresi atarak, keyif duyacağımız aktivitelere zaman ayırarak, günlük enerji limitimizi kontrollü tutarak bağışıklık sistemimize artı değerler katabiliriz.
|