Başakşehir’de, 24 Haziran seçimlerinin skor tabelası hararetli tartışmaları geri getirdi.
CHP’nin oy potasındaki aşırı erime parti içi muhalefeti harekete geçirdi.
Seçimin ardından gerçekleşen ilk örgüt toplantısında yaşanan yoğun tepki refleksi, ilçe başkanı ve yönetim kuruluna kredi tanınmayacağının işaretiydi. Üçe, hatta dörde bölünen örgüt gücünün bu denli sinirli ve gergin oluşu, yorgunluğa ve konsantrasyon düşüklüğüne bağlansa da, soru sormaktan ziyade hesap sormaya varan etkileşimler kavga ve kaosu tetikledi.
10 yıllık Özgür Karabat efsanesinden telaşlı uyanan ve alternatif geliştirmekte zorlanan CHP Başakşehir, yeni ilçe başkanı arayışı sürecinde, Hıdır Koç ve Esat Bodur gibi iki tecrübeli ismi tatmin edici bulmadı, reddetti. İlçe başkanlığı teklifi götürülen Hayrettin Özbakır ise, mesleki meşguliyet kaynaklı zaman yetmezliği sebebiyle, tepsi içinde sunulan görevi kabul etmedi.
İlçe başkanlık koltuğunda bir süre vekaleten sorumluluk alan ilçe sekreteri Mustafa Erdemir, yönetim kurulunun ortak kararıyla statüsünü netleştirdi, başkanlık şerefine erişti.
HDP BÜYÜYOR
CHP ile birlikte referandum sürecinin ‘hayır’ partneri olarak pozisyon alan HDP, 24 Haziran’da istediğini elde etti. Başakşehir’de güzel işlere emek koyarak destek alanını genişletti. Çok kısıtlı propaganda imkanlarına ve ısrarlı saldırı kuşatmasına rağmen, sandıkta kenetlenen 32.500 oy desteğiyle kudretini pekiştirdi. Bahçeşehir, Güvercintepe, Şahintepe ve Altınşehir bölgeleri HDP’nin sıçrama gösterdiği ana merkezlerdi. Yöneticilerinin çoğu ağır baskı altında kalmasına karşın gençlik potansiyelini ve parti içi birliktelik geleneğini gayet iyi kullanan HDP, direncinin ve gayretinin sonucunu pozitif sonuçlara işledi. Başakşehir’in sol sosyalist dünyasına ve sendika örgütlülüğüne hitap eden tek parti olarak, siyasi performansını göz alıcı biçimde geliştirdi.
BU TARİHİ NOT EDİN
2009 yılından beri istenilen, düşünülen, ancak reel zemin bulamadan sürekli ertelenen CHP-HDP ittifakı projesi, artık olgun şartları buldu. 2009 yılında, o dönem Demokratik Toplum Partisi’nin (DTP) adayı Şamil Altan, CHP’nin adayı Mehmet Kaban’la el sıkışmak üzereydi. Ortaya çıkan anlamsız kaprisler ve ‘CHP nasıl olsa Başakşehir’i kazanıyor’ a varan özgüven şımarıklığı, kapıya gelen dayanışmayı tepetaklak etti. İnanç gruplarının ve tarikat ağalarının sahte destek vaatlerine fazla inanan Kaban, DTP’yi dışarıda bırakan formüllerle başkan olacağını zannedince, tarihsel bir fırsat geri itildi. Akp’nin adayı Mevlüt Uysal 39.072 oy alırken, CHP+DTP= 41.560 oya erişti. İttifak gerçekleşmediği için bölünen oyların 31.781’i CHP, 9.779’u DTP hanesine işlendi. İttifak defolu Mehmet Kaban, CHP’yi 10 yıllık muhalefet cezasına hükmetti.
CHP-HDP ELELE
Geldik 2018 Kasım, ya da 2019 Mart’ına.
Başakşehir’de yaklaşık 260 bin seçmen var.
AKP, kamusal gücüne ve merkez siyaset desteğine rağmen 100-105 bin aralığında oy alıyor.
CHP’nin güçlü bir aday profili ile 65-70 bin oy seviyesine ulaşması mümkün.
CHP-HDP ittifakı ile bu oran 105-110 bin aralığına rahatlıkla taşınabilir.
İttifaktan gelecek doğru meclis üyesi seçimi, düzgün sıralama, liyakat odaklı liste ile Başakşehir’de belediye iktidarı el değiştirebilir.
CHP’nin bağnaz ulusalcıları partiden kopma/ayrılma kozunu hemen devreye alacaktır.
Alsınlar.
Hatta, onlar Vatan Partisi, Mhp ya da İyi Parti’ye geçiş yapsınlar.
CHP-HDP ittifakına kafatasçı mantıkla yaklaşacak kim varsa, vicdanını çöpe atsın.
Başkanlık rejimi gelmiş çökmüş.
Parti tabelalarının, programlarının, içtihatlarının önemi kalmamış.
İdeolojiler karışmış, manifestolar yakınlaşmış.
Akp’yi yenecek tek çözüm olarak ittifak birlikteliği opsiyonu kalmış.
Herkes ön yargıdan arınmak zorunda.
Şovenizm tırpanlanmak durumunda.
Gerçek sol, devrimci, yurtsever CHP’liler HDP ile ittifaka şartsız omuz vermeli.
Hangi parti kaç meclis üyesi kontenjanı kullanır, kime nerede karar kılınır bilemeyiz.
Böyle bir şansın asla geri çevrilmemesi gerekir.
Gün, akıl, uzlaşı ve dayanışma günüdür.
Bu çağrıya sırt çeviren ebediyen üzülür.
|