Ibrahim Dinç ZerParola Dergisi Konuk Yazar
|
2009’dan bu güne 3 yerel seçim yaşadık.
Dördüncüsü de yaklaşıyor.
10 yıllık muhtarlık görev sürecimde birçok siyasi karakteri tanıma fırsatı buldum.
Bilmediklerimi öğrenmeyi, az bildiklerimi geliştirmeyi umdum.
Olmadı.
Çünkü onlar sürekli konuşurlardı.
Dinlemeyi pek sevmezlerdi.
Her şeyi ben bilirim egosu yüksekti muhteremlerde.
Bana hep az söz hakkı bıraktılar.
Kısa sorular sormama rağmen aldığım cevaplar güven vermedi.
Aslında siyasetçilerde aradığım şey gayet basit ve netti.
Siyaset sizin için bir araç mı, amaç mı?
Bu kadar şeffaf suale dahi samimi, sahici cevaplar gelmezdi.
Gelmedi.
Gelemezdi.
Akp iktidarının tükenmeye yüz tuttuğu şu günlerde gündeme yeni bir soru daha eklendi.
Başakşehir nasıl kazanılır?
DEĞİŞİM NEREDEN BAŞLAMALI
Bizler, yani toplumun muhalif kesimi mevcut siyasi otoriteden yorulduk.
Yıprandık ve usandık.
Haklı olarak değişim talep ediyor ve bunun için mücadele veriyoruz.
Değişimi isterken nereden başlamalıyız diye düşünmeden edemiyoruz.
Vitrindeki siyasi kadrolar Akp’yi devirecek yeterlilikte mi?
Siyaseti araç olarak gören ve bu yolda ilerleyen devşirme isimlerle başarıya ulaşılabilir mi?
Bu tip şahsiyetler partiye zarar verdiklerinin farkında mı?
İlçe halkını Akp’nin insafsız politikalarına terk etmelerine ses yükseltecek yok mu?
Değişim nereden başlamalı?
Bizi temsil etmesini arzu ettiğimiz temiz siyasetçi örneği neden hep yarış dışı?
NEDEN KAYBEDİYORUZ
Geride bıraktığımız üç seçim bize çok şeyi gösterdi. Kişisel ahbap çavuş ilişkileri, her makam benim olsun gayreti, üstü örtülü grupçuluk zihniyeti seri hezimetleri beraberinde getirdi.
Ne genel seçimlerde, ne referandum sürecinde, ne yerel seçimlerde Akp’yi bir kez bile geçemedik.
Sürekli kaybettik.
Meclis üyesi sayımızı bile ileri götüremedik.
Ortaya konan cılız siyaset halkın gönlüne giremedi.
İlçede olup bitenlere dair nitelikli saha çalışmaları yapılacağına, toplumdan kopuk, gerçeklerden uzak, etkinlikten muaf performanslar tercih edildi.
Kaybetmeyi isteyen görüntüler çizildi.
Belki de muhalefet, iktidarın gölge nimetiydi.
GÜVEN VERMELİ
Akp’li Başakşehir Belediyesi’ne varlıkları ve geçmiş kazanımları yok etme ödülü verilmelidir.
13 yılda tüm kaynakları öyle bir yok ettiler, öyle bir zenginleştiler ki, hikaye baştan sona kadar aksiyon dolu.
Bu düzene, bu adaletsizliğe, bu suistimale dur demenin tek yolu, hatalarımızı, yanlışlarımızı, eksik yanlarımızı görüp kabullenmemize bağlı.
Başakşehir nasıl alınır?
İnsanlar nasıl huzura kavuşur kardeşim!
Kısaca;
-Siyasetçi halka güven vermelidir.
-Seçilmişler ve atanmışlar, vatandaş ile arasına duvar örmemelidir.
-Seçimden önce başka, seçildikten sonra başka kişilik sergileyenler şartlar ne olursa olsun hizaya çekilmelidir.
-Parti içi iletişimsizlik sona erdirilmelidir.
-Parti içi sevgisizlik önlenmelidir.
-Küskünlükler, kırgınlıklar barış ortamında çözülmelidir.
-Makama, göreve talip olanlar, cüzdanlarının şişkinliği ile değil, saygınlıkları, itibarları, oy oranları ile değer görmelidir.
-Meclis üyesi aday adayları yaşadıkları bölgedeki tüm caddelerin, sokakların, yolların, bulvarların, binaların, STK ların, sivil yapıların adını, özelliklerini bilmeli, sorunlar ve çözümlerine dair raporlar hazırlanmalı, insani ilişkiler konusunda yetkin profil çizmelidir.
Bilgisiz, ilgisiz isimler kesinlikle aday gösterilmemelidir.
-CHP Başakşehir belediye başkan adayı seçime 3-4 ay kala değil, en az bir sene öncesinden belirlenmelidir.
Aday yıpranırmış, yorulurmuş, aşınırmış iddialarına kesinlikle katılmıyorum.
Başakşehir zor, dağınık ve farklı özellikte mahallelerden oluşan bir ilçe.
Oy makasının açıldığı Kayaşehir’de 120 bin insan yaşıyor. Sadece Kayaşehir’deki seçmene dokunmak için 6 ay soluksuz çalışmak gerekiyor.
-Son sözüm de ön yargı sahiplerine;
Başakşehir’de HDP’nin 40 bine yakın blok oyu vardır. Diğer sol yapılarla birlikte bu potansiyel 45-50 bin oy bandındadır.
Hiçbir siyasi irade HDP’yi yok sayarak Başakşehir’i alamaz.
Akp, Suriye’liler dahil hanesine yazdığı her oyu mübah sayarken, muhalif kanada yakın oyları kötü gösterme, ötekileştirme, terörize etme peşindedir.
Akp’nin ayrıştırmaya yönelik tuzağına düşülmemelidir.
Bu gerçeği bilerek, siyasi dengelere saygı göstererek, el ele, kol kola Başakşehir’i kazanabiliriz.
Aksi halde 13 senedir yaptığımız gibi, klavye başında birbirimizi yeriz.
|