Cumhuriyet Halk Partisi Başakşehir ilçe kongre süreci kapsamında mahalle delege seçimleri tüm renkliliğiyle sürüyor.
Mücadele arenasına ‘Yeşil Liste’ olarak katılan ilçe başkan adayı Beyzade Kayabaşı, parti içi demokrasi yarışında gelinen noktayı, atılan ve atılacak adımları, çözüm koşullarını analiz ediyor.
Bağımsız gazetecilik tavrımız gereği, siyasi kimliklerin her türlü görüş perspektifine ve düşünce yelpazesine yer verme irademizi devam ettiriyoruz.
Objektiflik ilkemizi sürdürüyoruz.
Toplumun doğru bilgilerle aydınlatılması, gerçekle örtüşen mesajların kitlelere ulaşması adına kamuoyu sorumluluğumuzu yerine getiriyoruz.
Sözü sayın Beyzade Kayabaşı’na emanet ediyoruz.
DEĞİŞİMİ ARARKEN
Seçim takviminin ilk aşamalarını yaşamaya başladık.
Değerli örgüt emekçilerimizin, saygıdeğer parti üyelerimizin teveccühleriyle, mahalle bazlı delege yapıları somutlaşıyor.
Bahçeşehir İkinci Kısım Mahallesi’nde 1500’e yakın üyemizden ancak 600 partilimizi sandıkla buluşturabildik.
Son iki yıllık dönemde 560 yeni üye kaydı yapılan Bahçeşehir İkinci Kısım bölgesinde, sandık iradesine sadece 600 oyun yansıması, örgütün moral motivasyonu ile ilgili fikirler verdi.
Altınşehir ve Şahintepe’de de, katılım yüzde ellinin çok gerisindeydi. Elbette buradan gereken sonuçları çıkartacağız.
Çalışma heyecanımızı ve mutlak enerjiyi yükseltme hedefine odaklanacağız.
Değişim talep ediyoruz.
Siyasetin gelişimine katkı verecek tüm unsurları, sevgi diliyle kodlayacağız.
HERKES GAYRETİ KADAR
Geride bıraktığımız 3.5 yıllık dönemde ilçede sergilenen kurumsal performans partimize derin izler bıraktı.
Seçmen desteği azaldı, hedefler sınıfta kaldı.
Tercih edilen siyaset tarzında, çelişkiler, çekişmeler, tutarsızlıklar, pürüzler vardı.
CHP Başakşehir’de işlerin yolunda gitmediği aşikar.
Seçim sonuçlarından, saha çalışmaları tablosundan, halka dokunma başarısından anlaşılacağı üzere, seçilenler sezonu iyi karneyle kapatamadı.
Verimli siyasi üretimler yapılamadı, dayanışma duygusu yaratılamadı.
Tüm bunlara rağmen, yeni kongrenin öncesinde, örgüt emekçilerine hala bir dizi vaatler sıralanıyor.
Ezberlenmiş kalıplar yeniden dolaşıma sokuluyor.
Kördüğüm misali bir çıkmaza sürükleniyoruz.
Başakşehir’de insanları kamplara bölmüşler.
Cepheleştirmişler.
Örgütün yarısından fazlası aktif değil.
Birimler arası koordinasyon işlevsiz.
5 kişiyle yönetilen bir ilçe başkanlığı modeline sarılmış durumdalar.
‘’İnsanlarla nasıl iletişim kurabilirim’’ diye kafa yoran yok.
Diyalog kanalları sıkı sıkıya kapalı.
Alan daraltmayla, pasifize edilmiş kısıtlı kadrolarla, işleyiş sağlanmaya çalışılıyor.
Sağlıklı olmuyor, yerini bulmuyor.
Herkes niyeti ve gayreti kadar değer yaratıyor.
Öfkeyle örülen, kinle beslenen, nefretle çevrelenen karakterler ve hareketler ağır kayıplara yol açıyor.
SİYASET GÖRGÜSÜ
Kısa bir süre önce ilçe başkanı ve yeni kongrenin yeniden ilçe başkan adayı olan sayın Deniz Bakır’ın kötü, olumsuz, kasıtlı ve vasat söylemleriyle karşılaştık.
Düşmanlaştırılmış üslup kullanmayı deneyen, bu yolla kitlesini konsolide etmeyi hedefleyen, mağdur rolünü üstlenen makam sahibinin bir dizi çirkin ifadesini okumaya çalıştık.
Ne dedi sayın Bakır;
‘’An itibarıyla manipülasyon ve itibarsızlaştırma çalışmalarının başladığına tanıklık ediyoruz.
Buna karşı meydan okuyoruz.
Topunuz ve tüfeğinizle elinizden geleni ardınıza koymayın.
Emperyalizmin uşaklarına ve uşaklık yapmaya alışanlara örgütümüzün selamını iletiyorum.
Bizim korkacak ve kaybedecek hiçbir şeyimiz yok.
Lakin oturdukları rahat koltuklar dahil, kaybedecek çok şeyi olanların gayri ahlaki beyhude çabalarını görüyorum.’’
Terbiye kurallarından, insani saygıdan, nezaketten, uzak bir anlatım tarzıyla kaleme alınmış yazı, Cumhuriyet Halk Partisi’nin siyasi görgüsüyle asla bağdaşmamaktadır.
Partili arkadaşını düşman askeri yerine koyanlar, ‘’Topa-tüfeğe-savaşa davet’’ manifestosu savuranlar, total mutsuzluklarını, ilkel hırslarını dışarıya yansıtmaktadır.
İlçe kongresi ekseninde bizimle çalışan arkadaşlarımız CHP Başakşehir’in dijital platformlarından atılmakta, iletişim özgürlükleri askıya alınmakta ve haklarında olumsuz propaganda yapılmaktadır.
Ortaya konulan berbat ve yüz kızartıcı tutum, Türkiye’nin en eski siyasi partisi olan CHP’nin ne prensipleriyle, ne kriterleriyle, ne kökleriyle, ne misyonuyla, ne vizyonuyla uyum sağlamamaktadır.
Seviyeyi dip limite çeken, partimizin kurumsal değerini deformasyona sürükleyen, insanları birbirine düşüren bu anlayışı kesinlikle tasvip etmiyoruz.
Tüm kışkırtmalara, oyun bozma tasarımlarına, kavga ve kaos planlarına karşı, sevgi, barış ve kardeşlik iklimini savunuyoruz.
ATATÜRK ORTAK DEĞERİMİZ
Sayın Bakır, ilçe kongre rengi maviyi, Mustafa Kemal Atatürk’ün ilkeleri, mirası ve kahramanlığı ile bütünleştirme ve buradan bir prim yetiştirme gayretine girmiştir.
Sayın Bakır’a göre, kendisi ve destekçileri sağlam Atatürk’çü, Cumhuriyet sevdalısı, eleştirenler karşı tarafın adamıdır.
Emperyalist mi dersin, uşak mı dersin, işbirlikçi mi dersin!
Önemle belirtmemiz gerekiyor ki;
Mustafa Kemal Atatürk, bu ülkenin ortak değeridir.
Hepimizin en değerli duygusal bağı, en kıymetli motivasyon ağıdır.
İlkeleriyle büyüdük, öğretileriyle geliştik, davasını miras edindik.
‘’Bir çift mavi göz sevdamız’’ diyerek Atatürk kavramı altına kendi göz rengini etiketlemek, en anlaşılır haliyle siyasi kurnazlıktır.
Atatürk, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu ve tarihe adı şanlı harflerle yazılmış bir devlet adamıdır.
Siyasi ajitasyonlara konu edilmesi, hem çok acı, hem çok yaralayıcıdır.
ZAFERLE SÖZLEŞTİK
Beyzade Kayabaşı ve yoldaşları neler yapacak?
Partimizi Başakşehir’de iktidara taşımak için ihtiyacımız olan ne?
Zafer reçetemizin içinde hangi gerçeklikler yer alıyor?
Kısaca anlatalım;
-Ön seçimi ana kavram olarak benimsiyoruz.
İlçe başkan adayları, meclis üyeleri, vekil adayları ön seçimle belirlenmeli diyoruz.
-Genişletilmiş Danışma Kurulu’nun oluşturulması gerektiğine inanıyoruz.
Geçmiş dönem ilçe başkanları, yönetim kurulu üyeleri, meclis üyeleri, kadın ve gençlik kolu ailesi, vekil adayları bu kurulun içinde yer almalıdır.
-Üye yapılanması konusuna açıklık ve netlik getirmek zorundayız.
Nitelikli üye profili ancak değişimden beslenebilir.
Bazı ilçe başkan adayları kendi koltuklarında sınırsız yer tutabilmek adına, kişiye özel üye deposu kuruyor.
Parti menfaatleri için değil, şahıs çıkarları için irade belirleniyor.
Bu durum son derece tehlikeli.
Revize edilmesi icap ediyor.
-Başakşehir’de, milletvekili seçimlerinde yüzde 21’lerde oy desteği alabilmişiz.
İttifakın diğer bileşenlerinin katkısını düşersek, yüzde 16-17 bandına gerilemiş bir skorla karşı karşıyayız.
CHP Başakşehir’de sürekli güç ve ivme kaybı yaşanıyor.
Bunun tek sorumlusu seçilmiş ilçe yönetimidir.
-Bizler ayrıştırıcı kimlikle hareket etmiyoruz.
Herkese eşit, saygılı ve adaletli davranıyoruz.
Dikey hiyerarşiyi değil, yatay hiyerarşiyi önemsiyoruz.
Dayanışmanın etkisine ve kapsayıcılığına inanıyoruz.
Denklerin kolektifi çizgisinde yapılacak çalışmaların, çok büyük neticeler getireceğini öngörüyoruz.
-Birleştirmek için geliyoruz.
Kimsenin öteki hissetmediği, aidiyeti öncelediği, sevgi ve samimiyetle ilgilendiği bir enerjiyi ortaklaştırmayı hedefliyoruz.
-Çamur, iftira siyaseti artık tedavülden kalkmalıdır.
Olumsuz söylevler, dedikodular bir kenara bırakılmalıdır.
Uzlaşma kültürü, ortak akıl çözümü, farklılıklara saygı, değerlere hürmet, ana ilkelerimiz olmalıdır.
-Umutsuzluğu yatıştırmaya geliyoruz.
-Tozlu tenekenin içinden çıkan liderliği değil, örgütün sevgisi ve güveniyle kuşanmış iradeyi önemsiyoruz.
Kendine değil, kentine ve partisine sevdalı insanlar olarak, yüreğimizi emeğimize ekliyoruz.
Saygılarımla
Beyzade Kayabaşı
CHP Başakşehir
İlçe Başkan Adayı