mixing ibuprofen and weed
mixing zoloft and weed
online
Rahmetli Necdet Sevinç ağabeyimin,Antep’in Fransız işgaline direnişini anlattığı İstiklalin
Bedeli kitabından öğrenmiştim bu Türk örfünü.Antep şehrine Gazi ünvanının verilmesine neden olan direniş süresinde,Antep’liler bu Türk örfünün gereğini yapmışlar,olan olmayanla paylaşmış ve Fransız işgalcilerine karşı o şanlı destanı yazmışlardır.
önümüz ramazan.Ramazan ile ilgili bir yazı yazmak istedim.Bu mübarek ayla yukarıda yazdıklarının ne alakası var,diyebilirsiniz.O alakayı anlatmaya çalışacağım sizlere.
Tarihte Türk’lerin islamiyeti zorlanmadan kabul etmelerinin birinci sebebi,zaten tek tanrıya tapıyor olmaları ise,ikinci sebepte örflerinin islama uygun olmasından,en azından aykırı bir durum olmamasındandır diyebilirim.
Eski insanlara,eski ramazanları anlat dediğinizde,Ramazan eğlencelerinden,Direkler Arasından v.s bahsederler.Şimdilerde iftar sofralarından bahsediliyor.Sanki mubarek ramazanın tek fazileti oruç tutmakmış gibi.T.V ekranlarını din adamları dolduracak,vatandaşlarda onlara sorular soracak.Oruç bozarmı,bozmazmı diye bir sürü teferruat tartışılacak.Daha ramazan gelmeden kenger sakızının oruç bozmayacağı hakkında Diyanet fetva vermek zorunda kaldı.Bence bu tür tartışmaların yapılmasında bir mahsur olmadığı gibi,vatandaşların aydınlanması adına faydasıda vardır.Ancak,Ramazan ayının gerçek manası hep göz ardı ediliyor gibi gelir bana.Maalesef İslamın faziletlerini yeterince kavrayamadığımızı,dahası işimize geldiği geldiği şekilde,işimize geldiği kadarıyla uyguladığımızı düşünüyorum.Bir ay boyunca nefsinle mücadele edeceksin.Sabah ezanından akşam ezanına kadar yemeyeceksin,içmeyeceksin ki açın halinden anlayasın.Açlığın, susuzluğun ne olduğunu yaşayarak öğrenesin.Onun içindirki zengin iftar sofralarının ,bu mananın içindeki yeri neresidir diye düşünürüm.Lüks mekenlarda,abartılı sofralarda iftar etmenin fakirin,açın halinden anlamakla ne ilgisi olduğunu anlayamam bir türlü.Ramazan ayında artan lüks gıda tüketiminin,ramazanın manasıyla ters orantılı olduğunu düşünürüm.(Reklam davetlerinden hiç söz etmeyeceğim)
Fitre ve zekat en az oruç kadar önemlidir dinimizce.’’olanın olmayana borcu vardır’’sözüyle şekillenen Türk örfünden yola çıkarsak,fitre ve zekatın dini bir görev olduğu kadar insani bir borç olduğunu söyleyebiliriz.Benim bu vecizeden anladığım,yaratan yeryüzü nimetlerini yaratırken,tüm canlıları düşünmüş,yaşamları süresince yeterli nimetleri sunmuştur.Yani her canlının bu nimetlerde hakkı vardır.Hakkından çok fazlasını tüketen başkasının hakkına tecavüz etmiş ve ona borçlanmış olur.Fazlanın paylaşılması aslında bir borcun ödenmesidir.
Yüce dinimiz bizlere fitre ve zekatı emrederken,insan oğlu tarafından bozulan bu dengelerin düzeltilebilmesi gayesiyle bölüşmeyi emretmiştir aslında.
Dinimizin ve örfümüzün gereğini uygulayabilseydik eğer,sizcede dünyamızdaki bir çok sorun kendiliğinden çözülmüş olmazmıydı.