CHP Bakırköy ilçe yönetimi, yerel basın emekçileri ile bir araya geldi. 8 Eylül Cumartesi sabahı, ilçe binasında gerçekleşen kahvaltılı buluşmaya, yirmiye yakın gazeteci ilgi gösterdi.
|
CHP Bakırköy ilçe başkanı Yüksek Mimar Selçuk Biber ve yönetim kurulu üyelerinin başarılı organizasyonuyla nitelikli kılınan toplantı, istişare kalitesi, yüksek enerjisi ve kıvamlı sinerjisi ile farkını tescilledi.
GAZETECİLER NEFES ALDIRMADI
Serbest kürsü ahenginde ve görüş alışverişi formatında başlayan sohbet, ciddi tabanlı soru cevap klasiğine evrilince, söylemler keskinleşti.
Bakırköy Belediye Başkanı Bülent Kerimoğlu odağında yoğunlaşan eleştiriler, yerel seçim sürecindeki aday adaylığı tartışmalarına ve Kerimoğlu’na yönelen halk tepkisinin yansımalarına kapsam genişletti. Gazetecilerin yorum ve tespitleri, Kerimoğlu yönetiminin yanlışlıklar zincirinin son bulması gerekliliğine işaret etti.
Selçuk Biber’in açıklamaları şöyleydi;
BAKIRKÖY’LÜ ADAY İSTİYORUZ
Bakırköy ilçesi 1985 yılında kuruldu. Daha önce, İstanbul Belediyesi’ne bağlı şube müdürlüğü statüsündeydi.
1989 seçimlerinde belediye başkanlığını Bakırköy Devlet Hastanesi Başhekimi Doktor Yıldırım Aktuna kazandı.
Aynı yönetim bünyesinde, beş yıl imar komisyonu başkanlığı yaptım. Bakırköy’de, yaklaşık 30 senedir, içimizden, kenti bilen bir arkadaşımızı adaylaştıramadık.
Ağır üzüntü yaşıyoruz. Bu durum iç yaramızdır.
212 bin nüfuslu ilçede 6 bin kişilik örgütümüzden çok sayıda partilimiz aday olma kriterine sahip. İsteğimiz, ön seçim yapılması ve isimlerin buna göre kararlaştırılması. Fakat, ortada bir tüzük gerçeği var. Parti Meclisi devreye giriyor. Genel merkezin kararı bağlayıcı oluyor. Atama, ya da ön seçim tercihi yapılabiliyor.
Biz, ilçe başkanları olarak örgütün görüşüne saygılı olunması taraftarıyız. Bakırköy’ü Bakırköy’lü yönetmeli.
ATAMA İSTEMİYORUZ
Kalbimde ne varsa onu söyleyen birisiyim. İleride beni zor duruma düşürebilir endişesiyle, savunduğum değerlerden vazgeçemem. Bakırköy, atama aday ile bir yerlere gelemez.
Ön seçim şarttır. Örgütün çağrısı esastır. Tek başıma kalmış olsam dahi, bu konudaki ısrarımdan ve kararlılığımdan geri adım atmam.
YANLIŞI SAVUNMAYIZ
Belediye, kendi içinde özelliği olan bir yapı. Dokuz aylık bir yönetim ekibiyiz. İlçe başkanı nasıl ilçenin idari amiri ise, grup başkanvekili de belediye meclisinde ilçe başkanı statüsüne sahip. Biz, yönetimsel kararlara dair görüşlerimizi beyan ederiz. Fikirlerimizi, çözüm önerilerimizi aktarırız. Fakat, çoğunluğun kararı geçerlidir.
Yani, belediye başkanı ve belediye meclis üyeleri, bizim gibi düşünmüyorsa, tahammül göstermek durumundayız. Demokrasi ifadesi böyle anlam kazanıyor. Yanlış bulduğumuz şeyi savunmayız. Yanlışın arkasında durmayız. Bakırköy halkının menfaatlerini yok sayan yönetimsel süreçlere karşı düşüncelerimizi açıklamaktan kaçınmayız.
DEĞİŞİM ŞART
Sayın Kerimoğlu Bakırköy’ü beş yıl yönetti. Başarılı mı? Hayır değil. Bakırköy’de değişimi başlatmak mecburiyetindeyiz. Örgütün sabrı son raddeye geldi. Belediye başkanı dahil, meclis üyeleri dahil, belediye kadrosu dahil birçok şey yenilenmek zorunda. Görevini layıkıyla ifa eden arkadaşların hakkını teslim ederek, büyük çaplı bir hareketin gerçekleşmesi gerektiğini düşünüyorum.
KAMU YARARI KORUNMALI
Yerel yönetim, yerinden yönetimdir. Kamunun aleyhine olan uygulamalardan derhal vazgeçilmelidir. Belediye, halkın çilesi değil, hizmetçisi olmalıdır. Toplum faydasına aykırılık teşkil eden karar ve durumlar sonlandırılmalıdır. İşgal edilen kamu alanları, kim tarafından ve ne sebeple işgal edilmiş olursa olsun, derhal geri alınmalıdır. Devletin el atıp çözemeyeceği iş yoktur. Belediye yönetimi yeşil alan, park, kamu arazisi gibi halka ait olan değerleri, halka teslim etmelidir. Aksi tutum kabul edilemez.
KAŞIBEYAZ KONUSU ÜZÜCÜ
Yedi yıl üniversite tahsili yapmış bir arkadaşınızım. Düşüncelerim berrak. Dünya görüşüm belli. İlkelerime ve adaletime uymayan bir şeyi asla onaylamam. Kaşıbeyaz, sanıyorum 12 bin metrekarelik bir arsa üzerinde. Plan tadilatı ortada. Yıllardır kaçak yapı olarak faaliyet vermiş bir duruma, yeni emsal kazandıramazsınız. Görüşüme, teknik bilgime, vicdanıma uymaz.
2700 PERSONEL Mİ OLUR?
220 bin nüfuslu ilçeyiz. Belediye personeli 2700 kişi. Aynı ölçekteki belediyelerde bu iş 700 kişiyle yapılıyor. Elbette, burada geçmiş belediye yönetimlerinin sorumluluğu var. 92 milyon liralık personel maliyeti çok yüksek bir kalem. 340 milyon lira olan bütçede, belediye çalışanlarına bu kadar büyük bir para harcanıyorsa, ortada ciddi sorun var demektir. Hizmet yapacak parayı bulamaz hale gelirsiniz. Siz, kendi şirketinizi yönetirken ne kadar hassas, dikkatli, özenli davranıyorsanız, kamuyu yönetirken de aynı tutumu göstereceksiniz. Kamu malını, kamu kaynağını lüzumsuz tüketmeyeceksiniz.
BORÇ YÜKÜ TAŞINAMAZ HALDE
Gazeteci arkadaşlarımdan görüşler geliyor. Belediye borcunun 780 milyon lira civarında olduğunu söylüyorsunuz. Bakırköy’de 30 parkın 22’sinin özel işletmelere kiraya verildiğini, bu yolla kamunun zarar ettirildiğini belirtiyorsunuz. Bakırköy’ün 1 milyar 300 milyon lira reklam potansiyeli olduğunu, fakat bu kapasitenin verimli kullanılmadığını, reklam getirisi sağlayabilecek ona yakın atıl alanın başka amaçlar uğruna köreltildiğini vurguluyorsunuz. Eleştirilerinize ve tespitleriniz kıymetli. Önemli bir ilçedeyiz. Kara, hava, deniz her türlü ulaşım imkanına sahibiz. Yabancı turistlerin ziyaret etmeden gidemeyeceği bir lokasyondayız.
Tüm avantajlara rağmen, iyi yönetilmeyen bir belediye varsa, bunun sorumlusu makam sahipleridir. Kimse yerinde kalıcı değildir. Herkesi sorumlu davranmaya davet ediyorum.
SAHADAYIZ
İlçe yönetimimiz, mahalle birimlerimizden, kadın ve gençlik kollarına, ana kademeden, en üst noktaya kadar sahada. Halktan gelen taleplere duyarlıyız. CHP zihniyetini kötü kullanıp, vatandaş üzerinde olumsuz etki bırakan izleri silmeye çalışıyoruz. İktidar olduğunuzda etkiniz değişir. Bugün Akp, meydanda stant açıyor, üye kaydı yapıyor. Halk, psikolojik olarak güçlüden yanadır. İktidar partisine üye olmanın kendisine bir yerlerde avantaj sağlayacağını düşünebilir. Doğaldır. Anavatan Partisi’ni hatırlayın. Bakırköy kaleleri gibiydi. Parti bitti. O insanlar, hala aynı insanlar. İçinizde bir tane Anavatan Partisi üyesi kaldı mı? Hayır. Demek ki iktidar yitirildiği an, güç kaybı kaçınılmaz oluyor. Bu bilinç ışığında, eksiklerimizin farkına vararak, Bakırköy’de daha güçlü bir CHP yapısını hakim kılarak hedeflerimize ulaşacağız.
ÖRGÜT YAŞLI
Bakırköy’ün yaş ortalaması yüksek. Dolayısıyla örgütümüzün yaş oranı da genel durumdan etkileniyor. Genç insanlarımızı mücadeleye daha fazla katma konusunda kararlıyız. Görev verilen, sorumluluk alanı açılan gençlerin kendilerini ifade etmelerini sağlamak zorundayız. Demokrasinin gereği budur. Protokol bir ilçede yaşıyoruz. Gelir seviyesi yüksek, eğitim düzeyi ülke geneline göre çok ileride bir yaşam alanından bahsediyoruz. Böyle bir potansiyeli lehimize çeviremiyorsak, bir yerlerde eksik kalıyoruzdur. Gençlik kolları başkanlarımıza istihdam yaratmak durumundayız. Onlarla ilgilenmek gerek. Elbette, tüm suçu örgüte yüklemek hata olur. Gençlerimizin siyasete dahil olması ve geleceğimiz için yeni enerjilerin oluşması, demokrasi tavrımızı güçlendirecektir.
TEŞEKKÜR EDİYORUZ
Davetimize gösterdiğiniz ilgi için teşekkür ediyoruz. Yerel basının önemini ve etkisini biliyoruz. Sizlerle beraber, çok daha olumlu ve verimli çalışma ortamlarında yan yana gelmeyi istiyoruz.
Bazı arkadaşlarımız, örgüt toplantısına gazetecilerin alınmamasına tepkili. Fakat, o tür toplantılar bizim özelimiz. Dışarıya yansıması doğru olmayabiliyor. Anlayışınıza güveniyoruz.
|