naltrexone implant alcohol
vivitrol drug
online Zamanımızda ilmî ve teknolojik gelişmeler büyük bir hızla gelişmekte ve ilerlemektedir. İnsanlık her gün yeni buluşlar ve icatlar peşindedir. Fakat insanlık âleminin kaydettiği bütün bu ilerleme, gelişme ve değişmeler insanlığı mutlu etmeğe yetmemiştir. İnsanları mutlu kılan, onları kötü duygu, düşünce ve davranışlardan kurtararak; iyiye ve güzele ulaştıran tek çıkar yol eğitim ve ilimdir.
Eğitim ve ilimde kullanılması gereken metot da Nebevî metottur. çünkü Peygamberler insanoğluna iyi, doğru ve güzel olan şeyleri öğütlemişler; bu konuda vahye (Allah’ın hükümlerine) muhatap olmuşlardır. Peygamberler ve sevgili Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed (s.a.s.), insanlığa örnek ve önder olmuş eğitimciler ve öğretmenlerdir.
Gözlerin aydınlık ufuklara ve geleceğe açılması, ruhların karanlık dünyadan sıyrılarak aydınlığa kavuşması, aklın güç kazanması, düşüncenin en güzel ve en doğru yolda gelişmesi, insanlığa huzur, güven ve mutluluk kapılarının açılması yalnızca eğitimle mümkündür.
Sevgili Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed (s.a.s.) de insanlığın en büyük eğitimcisi ve öğretmenidir. Her konuda olduğu gibi eğitim ve öğretim konusunda da en güzel örnek O’dur.
Eğitim ve bilime gereken değeri veren milletler daima yükselmişler ve uygarlık düzeyinin en yüksek noktasına erişmişlerdir.
Okumayı seven, düşüncesi temiz, bilgi ve kültür seviyesi yüksek bir nesil, bir milletin geleceği için en büyük garantidir. Fert ve cemiyetlerin en büyük düşmanı cehalet, bilgisizlik ve eğitimsizliktir. Bu bakımdan bilgili olmak her zaman ve her yerde övülmüş, bilgisizlik ve cehalet ise yerilmiştir. öğrenen ve öğreten kişiler, toplumun daima saygısını kazanmış ve takdirle karşılanmıştır.
Nitekim Kur’an-ı Kerim’de Allah Teâlâ, ilmin, âlimin ve okumanın önemini şu şekilde açıklamıştır:
“Yaratan Rabb’inin adıyla oku.” (Alak Sûresi, âyet; 1.)
“De ki; hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu?” (Zümer Sûresi, âyet; 9.)
“Rabbim! İlmimi artır.” (Tâhâ Sûresi, âyet; 114.)
“Allah, içinizden iman etmiş olanlarla bilhassa kendilerine ilim verilmiş bulunanların derecelerini artırır…” (Mücâdele Sûresi, âyet; 111.)
İslâmiyet, cehaleti en büyük düşman kabul etmiştir. Yüce dinimiz İslâm, ilmi teşvik etmiş ve daima bilgili olmayı, bilgiyi artırmak için çalışmayı öğütlemiştir.
Sevgili Peygamber Efendimiz (s.a.s.) bazı hadis-i şeriflerinde ilme verilen değeri şu şekilde açıklamıştır:
“İlim öğrenmek, erkek ve kadın her Müslüman üzerine farzdır.” (İbn Mâce, Sünen, Mukaddime, sh: 17.)
“İlim, müminin kaybolmuş malıdır. Onu nerede bulursa alır.” (Et-Tâc, cilt: 1, sh; 53.)