CUMHURBAŞKANI Recep Tayyip Erdoğan, Girişimci İş Adamları Vakfı "Girişimcilik Ödülleri" Töreni'ne katıldı.
|
Eyüp'teki İstanbul Bahariye Mevlevihanesi'nde düzenlenen törene Cumhurbaşkanı Erdoğan, Haliç Kongre Merkezi'nden Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğü'ne ait bir tekneyle gitti.
Törende konuşan Erdoğan, Türkiye'nin Gayri Safi Milli Hasılası'nın 2002'nin sonlarında yola çıktıklarında 230 milyar dolar iken bugün 820 milyar dolara, ihracatının 36 milyar dolardan 158 milyar dolara çıktığını dile getirdi.
Erdoğan, bu gayretle geçen 12 yılda Türkiye'nin senede ortalama yüzde 5 büyüdüğünü ancak bunun yeterli olmadığını, daha fazla olmasını istediklerini belirtti. Göreve geldiklerinde devletin borçlanma faizinin yüzde 63 olduğunu hatırlatan Erdoğan,12 yılda bunu tek haneli rakamlara indirdiklerini ve 4,6'ya kadar düştüğünü ancak Gezi Olayının patladığını anlattı. Erdoğan, bir üst aklın yönettiği bu operasyonla faizin 4,6'dan birden çift haneli rakama tekrar yükseldiğini belirtti.
"FAİZ ORANLARININ DÜŞMESİ LAZIM Kİ YATIRIMLAR ARTSIN"
Cumhurbaşkanı Erdoğan,"Şu anda bağımsız bir kurul olarak Merkez Bankamızın özellikle Avrupa'da, dünyada faiz oranları düşerken hala bu faiz oranında direnmesini doğru bulmuyorum. Düşürmesi lazım. Biz biliyoruz ki faiz sebeptir, enflasyon neticedir. Eğer biz girişimcimizi teşvik edeceksek bu faiz oranlarının düşmesi lazım ki yatırımlar artsın. Eğer bunu düşürürsek yatırımı, istihdamı, üretimi arttırırız. Bunu düşürürsek girişimcimizle beraber ülkemizin dünyadaki piyasalarda rekabet gücünü artırırız. Ben zaman zaman arkadaşlarımıza da söyledim. Amerika'da faiz oranı kaç? Yüzde 1. Bazen 1,5. Japonya'da eksi. Avrupa'ya geliyorsun 1-1,5 buralarda. Peki kardeşim bize, size ne oluyor da hala siz buralarda direniyorsunuz? Bu olabilecek bir şey mi? Bu adımın bir defa atılması gerekiyor" dedi.
"İNSANI BÖYLE ADETA ÇILDIRTACAKLAR"
Erdoğan "Milletimiz, namusu bildiği oyuna, iradesine güçlü bir şekilde sahip çıkarak, hiçbir şekilde vesayete izin vermeyeceğini ortaya koydu. Meseleyi Tayyip Erdoğan'ın şahsi meselesi sananlar, zaman geçtikçe yanıldıklarını, asıl maksadın ne olduğunu görmeye başladılar ve görecekler" diye konuştu. Gelişmekte olan bir ülke statüsündeki durumu itibariyle Türkiye'nin kararını vermesi ve bu konuda gecikme olmaması gerektiğini ,fade eden Erdoğan, "Bir puan faize 2,5 milyar dolar ödemenin ve bunu ödetmenin vebalini, bu kararı alanlar asla ödeyemezler. Yıllık bunun bedeli budur. 63'ten buraya kadar zor kavga geldi. Adeta şimdi bir durağanlık içerisinde ve yanlış yaklaşım yine. Ne diyorlar? İnsanı böyle adeta çıldırtacaklar. Enflasyon düşerse, faizi düşüreceklermiş. Bu anlayış anlayış değil, bu yanlış bir mantık. Doğru bir mantık değil çünkü enflasyon sebep, faiz netice değildir. Faiz sebep, enflasyon neticedir. Bunu öğrenmeleri lazım" diye konuştu.
"FAİZİ, O 4,6'DAN GEZİ OLAYLARI SONRASI TIRMANDIRDILAR"
Erdoğan, faizi yüzde 63'ten aşağı çekmeye başladıktan sonra enflasyonun da onunla beraber indiğini belirterek, "Faizi, o 4,6'dan Gezi olayları sonrası tırmandırdılar, enflasyon da bir anda hemen yüzde 10'a geldi, dayandı. Her şey ortada. Bunun için bilim adamı filan olmaya gerek yok. Sadece Nasrettin Hoca gibi damdan düştüğünde doktor aramaya gittiklerinde, 'Bana doktor getirmeyin, damdan düşen birini getirin' dedi. Bu iş için piyasa adamı olmak yeter. Sıkıntı burada. Piyasanın içerisinde olan, işte girişimci bedel ödüyor. Bir de bakıyorsun hemen kredi borçlarında bir geri çağırma başladığı zaman zaten o firma batmayla karşı karşıyadır. Finans sektörünün böyle bir rahatlığı da var, hep kendisi garantide olacak. Garantide olmayan kim? Girişimci. Bir de bakarsınız karınca gibi yazılarla bir protokol, sözleşme hazırlarlar, getirirler, önüne koyarlar. Sen o sözleşmeyi okumaya bile fırsat bulamazsın çünkü o paraya çok ihtiyacın var. Altına da imzayı atarsın, ondan sonra önüne yarın bakarsın bir kara tablo çıkar, ayıkla pirincin taşını. Bu mantıkla bu iş olmaz.
Onun için burada ciddi bir reforma, kararlı bir duruşa ihtiyaç var" dedi.
"MİLLETİN HUZURUNA KAST ETTİLER, EKONOMİYİ DURDURMA ÇAĞRISI YAPTILAR"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, büyüyen, güçlenen, bölgesinde ve dünyada söz sahibi olan, uluslararası platformlarda tüm mazlumların, mağdurların sesi haline gelen Türkiye'nin bu çizgisinin pek çok kesimi rahatsız ettiğini belirterek, "Dikkat ederseniz, 2003'ten bu yana ülkemizde ekonomik, sosyal ve siyasal düzlemde kriz çıkarmaya yönelik pek çok hamle yapıldı, pek çok adım atıldı. Özellikle her seçim dönemi öncesinde Türkiye'nin istikrarına yönelik birtakım hamleler yapıldı. Bunun için kimi zaman terör saldırıları, kimi zaman bildiriler, kimi zaman hukuk darbeleri, kimi zaman başka yöntemler kullanıldı. Son olarak Gezi olaylarını, 17-25 Aralık darbe girişimini hep birlikte yaşadık. Gezi olaylarında ağaç, çevre bahanesiyle sokakları terörize edenlerin halini biliyorsunuz. O terörize edenlerin kendi sorumluluğunda olan belediyelerde nasıl o canım canım, 30 yaşında, 40 yaşında ağaçları kestiklerini de gördünüz. Ne oldu? Çıktı mı o tencere tavacılar sokağa? Çıkmadı. Çünkü sorun Taksim'de o 12 tane ağaç değildi. Sorun başkaydı. Kaldı ki o ağaçlar sökülüp atılan değil, farklı bir yere taşınarak oraya dikilen ağaçlardı. Onlar milletin huzuruna kast ettiler, ekonomiyi durdurma çağrısı yaptılar" diye konuştu.
"BİZLERİN DİK DURUŞUYLA SONUÇSUZ KALDI"
17-25 Aralık darbe girişiminde milletin oylarıyla iş başına getirdiği bir kadronun, bir iktidarın, emniyet ve adliye içinde yuvalanmış bir çete tarafından alaşağı edilmek istendiğini söyleyen Erdoğan, ekonominin, milli bankaları, büyük projelerin, iş adamlarının hedefler arasında bulunduğunu belirterek, "Bu atılan adımların da bu teşebbüslerin de hepsi, milletimizin feraseti ve bizlerin dik duruşuyla sonuçsuz kaldı" dedi.
"MESELEYİ TAYYİP ERDOĞAN'IN ŞAHSİ MESELESİ SANANLAR..."
Erdoğan, "Geçtiğimiz 12 yılda yaşadığımız hadiseler, Türkiye'nin artık siyaset mühendislikleriyle içeride ve dışarıdaki bir takım güçlerin ayak oyunlarıyla rayından çıkartılacak, istikameti değiştirilecek bir ülke olmadığını herkese gösterdi. Milletimiz, namusu bildiği oyuna, iradesine güçlü bir şekilde sahip çıkarak, hiçbir şekilde vesayete izin vermeyeceğini ortaya koydu. Meseleyi Tayyip Erdoğan'ın şahsi meselesi sananlar, zaman geçtikçe yanıldıklarını, asıl maksadın ne olduğunu görmeye başladılar ve görecekler" diye konuştu.
ERDOĞAN'A TABLO HEDİYE EDİLDİ
Kur'an-ı Kerim tilavetiyle başlayan ödül töreninde, vakfı ve ödül kazananları tanıtan bir film gösterildi. Ödül kazananlara, ödülleri, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından takdim edildi. Programda, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, İstanbul Valisi Vasip Şahin, AK Parti İstanbul İl Başkanı Aziz Babuşcu da yer aldı. Törenin sonunda Girişimci İş Adamları Vakfı Başkanı Mehmet Koç, Erdoğan'a bir tablo hediye etti.
|