Nüfusu 14 milyona yaklaşan ve günlük temiz su tüketimi 2.5 milyon metreküpe ulaşan İstanbul'u besleyen barajlardaki toplam su miktarı 300 milyon metreküp seviyesine geriledi. Başka bir deyişle, İstanbul için kritik noktayı ifade eden son 125 gün sürecine girildi. Yetkililerin paniğe gerek yok açıklamalarına rağmen, yaklaşmakta olan büyük tehlikenin acı izleri tüm netliğiyle hayatımıza hükmetti.
Şehir, ihtiyacı olan yağış miktarını bulamazsa, su tüketiminin disiplin altına alınmasına yönelik radikal tedbirler acilen oluşturulamazsa, en kötüsü sorumluluk üstlenmesi gereken idareciler, durumun ciddiyetini kamuoyundan saklamaktan yana tavır alırsa, kuraklık kapıda !
Bahara girdiğimiz bu günlerde İstanbul’da kurak bir kışı geride bıraktık. Yağışsız geçen kış mevsiminin ardından Türkiye’de kuraklık endişesi baş gösterdi. İstanbul’da barajlardaki doluluk oranı son 10 yılın en düşük seviyesine geriledi. Mart ayı itibariyle barajların sadece yüzde otuzu dolu. 2007 yılında İstanbul’da kurak bir yaz yaşanmıştı ve yaz aylarında su kesintisine gidilmişti. Daha sonraki aylarda ve yıllarda yağış miktarındaki normallerin üzerinde ki değerler nedeniyle su sıkıntısı yaşanmadı. Takip eden dönemde, daha önce inşaatına başlanmış olan Melen Birinci Etap projesi tamamlandı ve İkinci Etap’ın yapımına başlandı.
Türkiye'yi kurak bir yaz bekliyor. Nüfusu yaklaşık 14 milyon olan İstanbul'un günlük temiz su tüketimi 2,5 milyon metreküp civarında.
2014 yılında özellikle Türkiye'nin batısı ile Orta Anadolu'nun kuraklıktan etkilenmesi bekleniyor. çevre ve Orman Bakanı Prof. Dr. Veysel Eroğlu konuyla ilgili açıklamasında, İstanbul'a su sıkıntısı yaşatılmayacağını, ek tedbirler alınacağını söyledi. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş yaptığı açıklamalarda, “Kuraklığa rağmen su sorunu olmadığını” belirtirken, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker ise Türkiye'de meteorolojik kuraklığa bağlı olarak bir tarımsal kuraklık yaşandığını kabul etti.
Orman ve Su İşleri Bakanlığı Su Yönetimi Genel Müdürü’nün bahsettiği iki su alanı, Melen çayı ve Sapanca Gölü için tehlike çanları çalmaya başladı.
Melen çayı’nın su seviyesinde ise geçen seneye kıyasla 80 santimlik düşüş var. Melen çayı’nın yanı sıra onu besleyen derelerin de su seviyesi düştü.
Bugün itibariyle İstanbul'u besleyen barajlardaki su miktarı 300 milyon metreküp. İstanbul'un günlük su ihtiyacı 2,4 milyon metreküp. Bu durumda 125 günlük su kaldığını söyleyebiliriz. Yani ciddi miktarda yağmur yağmazsa İstanbul barajlarındaki tüm su Temmuz ayı başında bitecek.
İSTANBUL VE SU
Dünya’daki büyük şehirlerin hemen tamamı büyük nehirlerin üzerinde veya büyük temiz su kaynaklarının yakınında kurulmuştur. İstanbul bunun istisnasıdır.
Marmara Bölgesi, özellikle de İstanbul Türkiye'nin doğusu ve güneyine kıyasla daha az su kaynaklarına sahip. Yanlış yönetim anlayışı ve bunun sonucu olarak meydana gelen su kıtlığı İstanbul’da her zaman bir sorun oldu. İklim değişikliğinin yanı sıra kötü planlanmış kentleşmenin de kuraklıkta rolü var. Doğru yönetim anlayışı; kent nüfusunu, dolayısıyla da su talebini kontrol altına almalıdır.
Uzun vadede bölgemizi tehdit eden iklim değişikliğinin etkilerine uyum sağlayabilmemiz için de sadece suyu tasarruflu kullanmakla kalmayıp yerleşim merkezlerimizi sürekli su kaynaklarına yakın bölgelere taşımayı da düşünmemiz gerekiyor. İstanbul kaynakları artık besleyebileceği insan nüfusunun üzerine çıkmış durumdadır. Şu anki kuraklık sadece bu seneye özel değildir ve eğer yaşam yerimizi ve tarzımızı değiştirmeyecek olursak bizleri gelecekte daha büyük problemler bekliyor olacak.
İSTANBUL’DA SU YöNETİMİ
Türkiye'nin, su verimliliğini artıran sistemlere ihtiyacı var. Evlerde su tüketimini azaltacak önlemler alınması gerekir. Geçmişte su tüketiminin bu kadar yüksek olmaması nedeniyle kuraklığın bir şekilde atlatıldı.
Anadolu yakasından, Boğaz’ın altından boruyla Avrupa yakasına su veriliyor. Avrupa yakasında Kağıthane’deki arıtma tesisine su geliyor. Bu nedenle Kağıthane Arıtma Tesisi’nden su verilen alanlarda problem daha az. Ancak daha batıda olan bölgelerde kuraklık olması ihtimaline karşı, Avrupa yakasında yeni kuyular açılması planlandı. Bu çalışmalar da önümüzdeki günler içinde başlayacak.
Buna göre acilen iki şeye gerek var: Birincisi, doğal olarak yağmura, hem de bol yağmura. Ama daha önemlisi, hepimiz suyu verimli kullanmalıyız. Suyu verimli kullanabilmenin başta gelen şartı da İstanbulluları bu konuda bilgilendirmek, ancak, bir ay sonraki seçimler nedeniyle siyasetçilerin çıkıp “karşımızda çok önemli bir sorun var, acilen önlem almamız gerekiyor” diyemeyeceklerdir. ülke gündemi bu kadar yoğunken İstanbul'un su sorunu gündeme gelmeyecek gibi görünüyor. İklim değişikliği karşısında ülkemizi her geçen yıl daha da kurak günler bekliyor. Bu sebeple de iklim değişikliğini durdurmaya çalışmanın yanı sıra uyum sağlamak için ciddi çaba sarf etmemiz gerekiyor.
15 Kasım 2013 tarihinde İstanbul Büyükşehir Belediye Meclis