Türkiye’de 16 milyon 154 bin 322 kişi emekli.
Bu grup içinde en düşük kademede, 12.500 lira düzeyinde maaş alanların sayısı hayli fazla.
Ekonomik koşulların gün geçtikçe zorlaşıyor olması, insanca yaşam olanaklarının yönetilemez hal alması, hayata tutunmanın, ayakta kalmanın imkansıza yaklaşması emeklilerin önünde duran en büyük engel.
Tüm bu çarpıcı ve sarsıcı gerçekliğe rağmen, ortak mücadele iradesi sağlanabilmiş değil.
Parçalı sendikal yapılar, gruplar ve platformlar, hak arama mücadelesinde etkili sonuçlar üretme potansiyelinin uzağında.
Emekli Meclisi, geçmişi köklü, geleneği güçlü, mevcudiyeti örgütlü bir hareket.
Pratiğe taşıdıkları eylemler, yürüttükleri faaliyetler, sorumluluk üstlendikleri etkinlikler sonuç odaklı ve kapsayıcı.
Emekli Meclisi kurucu kadrolarından sayın Hasan Kaşkır abimizle, çalışmalar hakkında konuştuk.
Öncelikli problemlerden, çözüm önerilerinden, sahaya yansıyan çaba ve emekten başlıklar oluşturduk.
--Tanımak, tanıtmak isteriz.
Hasan Kaşkır.
Tekel işçi emeklisiyim.
75 yaşındayım.
Tatarım.
Uzun yıllardan beri emek mücadelesi saflarındayım.
DİSK Emekli Sen 1995 yılında kuruluşunu ilan etti.
1996 senesinde sürece dahil oldum.
Sınıf ve kitle sendikacılığı alanında katkılarda bulundum.
18 yıl farklı kademelerde yöneticilik yaptım.
Daha sonra sendika genel başkan adayı oldum.
Arkadaşlarımızla beraber ortaklaşan hedef ve prensiplerimiz bazı kesimleri rahatsız etmiş olacak ki, şahsımı ve destekleyenleri sendikadan ihraç ettiler.
2013’de sekiz şubeyi kapatma yoluna gittiler.
Dostlarımızla yan yana yeni bir sendika örgütlenmesi yapılandıracak kapasiteye sahiptik.
DİSK Emekli Sen işleyişini bölmeyelim dedik.
2014 yılında Emekli Meclisi oluştu.
İlk aşamalarda bazı görüş ayrılıkları, çelişkiler, anlaşmazlıklar yaşadık.
Ara vermek durumunda kaldık.
--Nasıl devam etti?
Siyasi erk, emeklilerin haklarını sürekli gerileten politikalar benimserken sessiz duramazdık.
Yapılan toplantıların sonucunda çalışma komitesi olarak belirlenen dokuz arkadaşımızla birlikte yeni dönemin meşalesini yaktık.
Mücadele tabandan başlamalıydı.
Sokağı kullanmalı, emeklilerin yanında olmalı, doğru eylemler ve ses getirecek adımlarla varlığımızı değerli kılmalıydık.
Öyle de yaptık.
Yıllık çalışma programı hazırladık.
İstanbul’un 39 ilçesi genelinde, biri Avrupa, diğeri Anadolu yakasında olmak üzere her ay iki ilçe belirleyerek, çalışmalarımızı yoğunlaştırdık.
--Devlet tutumuyla aranız nasıl?
SGK, 2015 yılında stratejik hedefler açıkladı.
Tamamlayıcı sağlık sigortası diye bir durumu karşımıza çıkardı.
Teklif, çalışanlardan prim kesilmesini öngörüyordu.
Temel amaç, emek sömürüsüydü.
İzin veremezdik.
İtiraz kampanyası örgütledik.
17 arkadaşımızla birlikte 17 gün boyunca İstanbul’dan Ankara’ya yürüdük.
Uyku tulumlarımızla, çadırlarımızla, kararlılığımızla tüm engellemeleri geri püskürttük.
Çalışma Bakanlığı’na taleplerimizi içeren evraklarımızı teslim ettik.
Promosyonların emekliler yararına artırılması, sağlıkta yapılan kesintilerin son bulması, yılda iki maaş ikramiye hakkı, tedavilerden, ilaçlardan ödeme alınmaması gibi çok önemli gündemleri dosyamız dahilinde ilettik.
Aynı dökümanları CHP ve HDP Genel Merkezleri’ne de bıraktık.
Çalışma Bakanlığı iki ay sonra cevap verdi.
İstediğimiz gibi olmasa da, belirli kazanımlar elde edildi.
Mücadele sonuçlar vermekteydi.
--Günümüze gelirsek..
03 Eylül 2024 tarihinde enflasyon verileri açıklandı.
TÜİK kurumu önüne giderek;
‘’TÜİK soframızdan ekmeğimizi, cebimizden paramızı çalıyor. Krizin faturasını ödemeyeceğiz.
Hükümetin yanlış politikalarının ve kararlarının sonuçlarını göğüslemeyeceğiz’’ dedik.
Domates atarak uygulamaları protesto ettik.
Eylemimiz kamuoyunda etki yarattı, destek kazandı.
--Saha faaliyetlerinizden bahsedelim.
Dokuz kişilik çalışma grubumuzla önceden planlanan programı realize ediyoruz.
Meydanlarda, alanlarda stant kurup kendimizi ve mücadele iklimini anlatıyoruz.
İmza kampanyaları düzenliyoruz.
Gündeme dair konuşmalar yapıyoruz.
Emeklilerin birlikte hareket etmelerinin gerekliliğini vurguluyoruz.
Bildiriler dağıtıyor, sticker ve broşürler paylaşıyoruz.
25 Ekim 2024 Cuma günü İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü önünde basın açıklamamız olacak.
Sağlıkta özelleştirme stratejisi, ticarethane gibi çalışan sağlık kurumlarının yüz kızartıcı halleri, herkesi endişeye sevk eden bebek ölümleri, sorumsuz politikalar ile ilgili gerçekleri haykıracağız.
27 Ekim 2024 Pazar günü saat 11.00’de Esenyurt Dersimliler Derneği ailesi ve emekli dostlarımızla kahvaltı etkinliğinde buluşacağız.
Amacımız, taleplerimizin toplumda, bürokrasi kanalında, siyasi arenada gözle görülür hale gelmesi.
Tartışılmaya başlanılması.
--Emekli Meclisi neden önemli?
Emeklilerin üzerindeki ölü toprağı mutlaka kalkmalı.
Umutsuzluk hali kırılmalı.
Sayısı 17 milyona yaklaşan çok büyük bir güçten bahsediyoruz.
İstersek birçok şeyi değiştirebiliriz.
Aslında daha yeni başlıyoruz.
En büyük amacımız Emekli Sendikası Yasası çıkarılması.
Emeklileri temsil eden 7-8 sendika var.
Maalesef, kalite, nitelik ve nicelik açısından yetersiz durumdalar.
Hak edilen mücadele verimliliğini ortaya koyamıyorlar.
Emekliler olarak tek kuvvet yaratmak zorunluluğunda ve sorumluluğundayız.
Birleşik emekli mücadelesinin vakit yitirmeksizin başlatılması gerekiyor.
2008 yılından sonra düşürülen, yüzde 70’lerden yüzde 30’lara geriletilen maaş bağlama oranlarının, 2008 öncesine döndürülmesi için çok daha fazla çalışmalıyız.
2008 öncesi tabloya göre bugün 42 bin lira emekli maaşı alacakken, Akp iktidarının sermaye yanlısı politikalarıyla 12.500 lira gibi dramatik bir maaşla yetinmek zorunda kalıyoruz.
İnsanca yaşamak istiyoruz.
Haklı taleplerimizi sokak mücadelesiyle buluşturmak, kitlesellik yaratmak, planlı örgütlenme modeliyle dayanışmayı çoğaltmak mecburiyetindeyiz.
Başaracağımıza inanıyoruz.