Cumhuriyet Halk Partisi İstanbul milletvekili ve Parti Meclisi üyesi Özgür Karabat, sosyal medya platformları üzerinden yurt dışı oylarının önemine vurgu yaparak Kılıçdaroğlu'na yönelik propaganda çalışmalarına dikkat çekti.
DÜĞMEYE BASILDI
Yurt dışında birçok ülkede, Millet İttifakı Cumhurbaşkanı Adayı Kemal Kılıçdaroğlu’na karşı Cumhurbaşkanı ve Cumhur İttifakı Cumhurbaşkanı Adayı Recep Tayyip Erdoğan’ı destekleme hareketi başladı. Düğmeye basıldı.
Elbette bunun önemli sebepleri var.
Kısaca açıklamakta yarar olduğunu düşünüyorum.
ALGI PEŞİNDELER
Tüm anketlerde Kılıçdaroğlu öndeyken, seçime sayılı günler kala Avrupa basınında art arda Erdoğan’a hakarete varan yayınlar çıktı.
AKP’nin ve yandaşlarının iddia ettiği gibi Batı ülkeleri sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nu değil, tam tersine kendilerini destekliyor.
Erdoğan’ın kötü yönetiminden kaçan nitelikli, eğitimli nüfusumuzu alıyorlar. Hatta çalıyorlar.
MEDYADA ORGANİZE ÇALIŞMA
Anketlerde Erdoğan gerideyken, Batı’da aynı anda Erdoğan aleyhine çıkan manşetler anında Türk medyasının gündemine oturdu. İnternette dolaşıma sokuldu.
TRT başta olmak üzere saatlerce yayın yapıldı.
Tepkili AKP ve MHP seçmeni bu sayede yeniden konsolide edildi.
AYNI FİLM
Bu filmin benzerini 2017’de de görmüştük.
Referanduma kısa bir süre kala Hollanda’ya giden ve aralarında bakanların da olduğu AKP heyeti sınırdışı edilmişti.
Milliyetçi seçmen yeniden konsolide edildi ve referandum büyük bir şaibeyle geçti.
BEYİN GÖÇÜ SÜRERKEN
Hemşireler, teknikerler, doktorlar, iş makinesi operatörleri, yazılımcılar, mühendisler, sanatçılarımız yurt dışına gidiyor.
Bu insanlarımız olmadan Türkiye’nin ekonomisinin gelişmesine imkan yok.
İş dünyamız ve toplumun bir kısmı halen bu tehlikenin farkında değil.
Doktorlardan örnek verelim.
Bir doktorun maliyeti bile Batı’nın oynadığı bu ikiyüzlü oyunu göstermeye yeter.
Ulaşım, yemek, yurt, staj ve kitap gibi masrafları da ekleyince yıllık 25 bin doları buluyor.
İlk aşamada 6 yıllık eğitim alan doktorun maliyeti 150 bin doları buluyor. 3 ila 5 yıl arasında değişen uzmanlık eğitimi de buna eklendiğinde maliyet 275 bin dolara kadar çıkıyor.
Şimdi gelelim toplam tabloya...
İŞTE O RAKAMLAR
2020 yılında 931, 2021’de 1.405 ve 2022’de 2.685 hekim yurt dışına gitti. 2022’ye kadar ağırlıkla yeni mezun ve pratisyen hekimler giderken, 2022’de uzman hekimlerin gidiş arttı.
2022’de 1.344 uzman, 1.341 pratisyen hekim gitti.
Hesaplayacak olursak;
Uzman hekimlerin maliyeti 369 milyon 600 bin dolar.
Pratisyen hekimlerin maliyeti 201 milyon 150 bin dolar.
Toplamda 570 milyon 750 bin dolar.
Yani 11 milyar 415 milyon TL!
HAZIRA KONMA HALİ
Batı ülkeleri böyle bir harcama yapmadan hazıra konuyor.
Elbette Erdoğan’ı destekleyecekler.
Antidemokratik yönetimin devam etmesi için ellerinden geleni yapıyorlar.
Türk halkını, hassasiyetlerini, neler karşısında tepki vereceklerini çok iyi biliyorlar.
Yurt dışına giden hekimlerin kayıtları var ancak giden mühendislere dair elimizde net bir veri yok.
Onların da sayısı yüz binleri buluyor.
Mühendisin yıllık eğitim maliyeti de 15-20 bin dolar civarına erişiyor.
MÜLTECİ SORUNU
Sadece eğitimli insanımızı almakla kalmıyorlar.
Milyonlarca mülteciyi kabul etmeyip Türkiye’de kalmasını sağlıyorlar. Yetmiyor.
Türk Lirası değersiz olduğu için ülkemizde dilediklerince tatil yapıyor, keyiflerine bakıyorlar.
Onlara 3 kuruşa hizmet eden gençlerimize ise AKP’liler “Gençler iş beğenmiyor” diyor.
AKP ve Batı arasında kurulan sinsi ilişki bu şekilde yürüyor.
Bol bol hamaset üstüne Avrupa’dan yapılan destek, seçmenlerin tekrar konsolide edilmesini sağlıyor.
GERÇEKLER ORTADA
Tekrar ediyorum.
Nüfusu yaşlanan Batı, nitelikli genç iş gücünü Türkiye’den karşılıyor. Türkiye’deki kaos Batı’nın işine yarıyor.
Kaosun sebebi Erdoğan’ı bu yüzden istiyorlar.
Esas beka meselemiz budur!
Yol yakınken bu tabloyu tersine çevirebiliriz.