Söz konusu gruplar saat 21.40 sıralarında iki tane beyaz minibüsle mahalleye gelmiştir. Yani eylemciler yerli halka mensup değildir. Başka yerden buraya intikal etmiştir. Araçların içinden çıkarılan eylem malzemeleri, önceden hazırlanmış yüz maskeleri ve ne yapılacağını bilerek hareket edilmesi, bu olayın esasen planlı bir baskın olduğunun işaretidir. Kuveyt Türk bankmatik cihazı kullanılamaz hale getirilmiş, yanında bulunan ve o sırada kapanış hazırlığı yapan BİM mağazasının camlarına zarar verilmiş, marketin güvenlik kameraları taşlarla ezilmiştir. Grup, dükkanları açık olan bölge esnafına kapılarını kapatıp, kendilerine müdahale etmemeleri yönünde talimat vermiştir. Sivil halka ve yerli esnafa direkt zarar verecek hereketlere gidilmemiştir.
çoğu gençlerden oluşan tahmini 30-35 kişilik eylemci topluluğu daha sonra çeşitli sloganlar atarak Cumartesi pazarının kurulduğu sokağa doğru ilerlemiştir.
Emniyet güçlerinin bölgeye ulaşma ihtimaline karşı çöp kutularından oluşan setlerle belirli mesafelerde barikatlar dizilmiş ve eylem yürüyüşü devam etmiştir. İstanbul Caddesi'nden geçmek durumunda olan Olimpiyat Stadı-Şahintepe hatlı İETT otobüsü durdurulmuş ve içindeki insanlar araçtan indirildikten sonra otobüs ateşe verilmiştir. Bir düğün salonunun karşısında bulunan otobüs yolcu durağı da eylemcilerin saldırısıyla perişan hale gelmiştir.
AMAçLARI HUZURSUZ ETMEK
Şahintepe, 1986-87 yıllarından itibaren kalabalıklaşmaya başlayan ve çoğu kaçak olarak yapılan yüzlerce evden oluşan bir mahalle. 86 senesinden önce sadece yirmi civarında evde yaşam sürüyordu. Kanal İstanbul gibi, yeni İstanbul haritası gibi, modern kent projeleri gibi birçok projenin ortasında kalıyoruz.
Dolayısıyla bölgemizde büyük değişimler, büyük gelişmeler, büyük ticari faaliyetler kurgulanıyor. Yıllarını burada geçiren insanların evine, yurduna, hayatına kısa yoldan el konulmaya çalışılıyor. Başlatılması planlanan geniş iş potansiyellerine engel teşkil etmeyecek biçimde, az masraf bol kazanç ilkesiyle sürecin seviye atlaması hedefleniyor. 13 Haziran Cuma akşamı yaşanan eylem bu planların bir parçası. 2009 yılından beri zaten olağanüstü durumlara muhatap bırakılan, huzuru kaçırılan yerli halk, buralarda daha fazla yaşanmaz psikolojisi ile acele karar vererek bulduğu paraya evini barkını satsın ve mahalleyi bıraksın tavrı.
Bildiğimiz, sinir, sabır savaşı.
İNSANLAR EMEĞİNİ BIRAKMAZ
Köyden göç ederek, hayallerini büyüterek, umutlarını yüklenerek burayı seçen insanlar var. Harama bulaşmadan ekmeğinin mücadelesini veren, imkansızlıklarla boğuşarak senelerini tüketen halk yığınları var. Zamanında gelmişler.
Tarla halinde olan yerleri bedel ödeyerek sahiplenmişler.
Akrabalarıyla beraber, iki ada on dönüm üzerine ev yapmayı tercih eden aileler var. Bir ada içinde 24-25 parsel mevcut. Ellerinde ne kadar nakit bulunuyor, örneğin 20 bin lira. Kalana senet, sepet, açık hesap şeklinde çözüm üretmişler.
Hasan Pehlivan isminde rahmetli bir büyüğümüz vardı. Zamanında 100 dönüm yer satın almış. 50 dönümü 1398 parsel Mert Sokak, Şafak Sokak, Eski İstanbul Caddesi, Aşık Veysel Caddesi. 50 dönüm tapu. Kayıtlara tarla olarak bildirilmiş.
İnsanlar buradan yer almış, ev yapmış. Evlere elektrik aboneliği, su aboneliği sağlanmış, ancak tapuları yok. 50 dönüm yeri ise arkadaşına satmış. Tapuyu icra kanalıyla bildirmiş. Tapu alacak elli kişi var. Bu elli kişi de dosyayı icraya verdi.
Elli kişi, değişik metrekarelerde yer sahibi. İcra kanalıyla hükümet tescilli tapular alındı. Tarla tapusu hisseli tapu oldu. Ama, hak sahipleri bir kere daha tapu parası vemek zorunda kaldı. Yani aynı yeri iki sefer satın almış oldular.
Başbakanın iki dudağı arasındaki Kanal İstanbul'un güzergahı nihayet açıklandı.
Kanal, Azatlı Deresi'nden geçecek.
Mahallemize bakış açısı, yatırımcının iştahı ve arsa arazilerin değer katsayısı arttı.