|
|
|
|
|
26 Kasım 2015 Perşembe 18:07
|
|
|
1333
|
|
|
0
|
|
|
|
|
Özgür KARABAT CHP Başakşehir İlçe Bşk. Adayı
|
abortion pill online abortion pill online read Hep buradaydı.
Azim tarafıydı.
Emeğini sakınmadı.
Dayanışmayı unutmadı.
Yoldaşını bırakmadı.
Kavgayı yok saymadı.
Duyarsız davranmadı.
Kardeşliği ıskalamadı.
Kayıtsız kalamazdı.
CHP uğrunaydı.
Fedaya hazırdı.
Feryadı anladı.
Duyguyu yaşadı.
Sevgiyi paylaştı.
Düşünceleri aştı.
Ruhunu açtı.
Ona ihtiyaç vardı.
Özgür Karabat;
Yine, yeni, yeniden CHP Başakşehir İlçe Başkan adayı.
Sayın Özgür Karabat ile gerçekler üzerinden konuştuk.
Adaylık kararına etki yapan ana unsurları, sürecin merak edilen detaylarını, yaşadığı sessiz duyguları ve hissettiği sorumlulukları en duru haliyle röportajımıza sunduk.
Adaylık açıklamanız CHP Başakşehir'de olağanüstü bir hareketlilik yarattı. Böyle bir projeniz var mıydı?
Kesinlikle yoktu. Kendi şartlarında olgunlaşan ve öncesi asla planlanmayan doğal akış hali diyelim, bir son dakika gelişmesi olarak nitelendirelim. İlçe kongresinde, ilçe başkanlığı için adaylaşmak adına herhangi bir talebim olmadı. Örgüt dinamiklerinden, parti kademelerinden ve demokrat kitlelerden tarafıma yansıyan güçlü irade, sınırsız güven duygusu ve yüksek teveccüh bana bile sürpriz yaşatan adaylık kararımın arkasındaki en büyük imtihanımdı.
Kazım Özeren yola devam kararı alsaydı,, ricaları kıramadım ana fikriyle yine de yarışa katılır mıydınız?
---Elbette hayır. Sayın Kazım Özeren, görev süreci boyunca özveriyle çalışan, partimiz için önemli gelişim katkıları sunan değerli bir yol arkadaşımız. Kendisini abi tadında sever, baba kıvamında sayarım. Kazım Özeren'in görevi bir dönem daha sürdürmesi yönünde ısrarcı davrandım. Adaylığını açıklasaydı kendisine sonuna kadar büyük destek sağlar, kongreden başarıyla ayrılması için çalışma yapar, her koşulda yanında yer alırdım. Kesinlikle ve kesinlikle aday olmazdım.
Örgüt damarı adaylığınızı neden bu kadar sahiplendi, dava bildi?
Önceki ilçe başkanlığı dönemlerimde beraber alın teri ördüğümüz arkadaşlarımız var. Ön seçim etaplarında, eğilim yoklamalarında, belediye başkan adaylığı ve milletvekilliği adaylığı kulvarlarında hep yan yana, omuz omuza durduğumuz, emek sofrası kurduğumuz güzel insanlar. Ortaya çıkan ortak hissiyat CHP Başakşehir'in Özgür Karabat'a ihtiyaç duyduğunu ifade ediyordu. Son derece kibar biçimde ve içten dileklerle tarafıma iletilen bu özel enerji bütünlüğüne bir refleks vermem gerekiyordu. Zarif teklifi kabul etmeseydim, toplum katmanlarının bir yarısı faydacı anlayışa sahip olduğumu düşünebilirdi. Davası buraya kadarmış, kişisel hedefleri bununla sınırlıymış diyebilirdi. Bizi yarı yolda bıraktı, duygularımıza ıssızlık kattı sitemlerini derleyebilirdi. Geleneğimizde, uzatılan el havada, sevgi saçan yürek ayazda bırakılmaz.
Devrimci kültürümüz bize bunu öğretti.
Özünüzle sözünüzün çeliştiği anlar oldu mu? Her yarışa dahil olmak doğru mu?
Zor bir sual. Kendimden emin olduğum gerçekler ve karar vermekte zorlandığım kritik süreçler. Öncelikle şunu belirtmeliyim ki, ilçe başkanlığını amacın merkezine koyan bir makam mevki idealim asla yok. Çünkü, siyaset iklimine kattığım böyle bir yorum yok. Ben ilçe başkanlığı adaylık kararımı, yukarıda özetle vurgulamaya çalıştığım sebeplerle sorumluluk bilinci penceresinden algılamış durumdayım.
Görev tanımlarını hacimlere göre kategorilendirmek diye bir derdim hiç olmadı.
Kariyer kaygısı egomu asla zorlamadı.
İsteseydim Genel Merkez'de görev alabilir, il yöneticisi olabilirdim. Karşısına çıkan her fırsata saldıran bir siyasetçi modelini asla benimsemedim. İstanbul 3.Bölge'de ön seçimden gelen ilk beş sıra arkadaşımız milletvekili oldu. Ben sekizinci sıradaydım. Oluşan yeni dengelerin hassasiyeti geldiğimiz noktanın en net anlatımıydı. Özüm ve sözüm, kalbimle dilim gibi bana her zaman erdemli davrandı.
Örgüt tabanından, delegasyondan, parti omurgasından sert eleştiriler bekliyor musunuz?
Yeniden yola çıkmak, bir daha göze almak sanıldığı gibi kolay bir karar yumağı değil. Eşimden, oğlumdan, aile efradım ve yakın akrabalarımdan değişik tepki ve analizler aldım. İki, üç yıl kenara çekilip dinlenebilirdim. Buna rağmen zoru seçtim. Parti içinde eleştirilerin kimler tarafından gelebileceğini, ölçeğini ve derinliğini ezbere biliyorum. Her türlü yoruma ve bakış aralığına sonuna kadar saygı duyuyorum. Kimse Özgür Karabat çalışmadı, Özgür Karabat tecrübesiz, Özgür Karabat Akp'yle mücadelede geride kaldı diyemez. Kimse bana eski adam muamelesi yapamaz. 41 yaşındayım. Bu yaşta siyaseti bırakmamı mı bekliyorlar? Bu parti için değerimi yok sayamazlar. CHP'de kaç tane daha Özgür Karabat çıkar? Özgür Karabat eskiyse, parti nasıl yeni olabilir? Ben, partimizi Başakşehir'de bütünleştireceğimi, büyüteceğimi iddia ediyorum. Üye sayısını artıracağımı, üye iletişimini kuvvetlendireceğimi parti için çalışan aktif kadro sayısını fazlalaştıracağımı ifade ediyorum. Şu kesinlikle bilinmelidir ki, kimseyle yarışmıyorum. Kendimi yarışçı olarak görmüyorum. Projesi olan, destek verme samimiyetini duyuran ve beraber çalışma talebini ortaya çıkaran her arkadaşımla yan yana performans vermeye hazırım. Kimseyi ötekileştirmeden, dışlamaya gitmeden, incitmeden, üzmeden.
Geçtiğimiz günlerde Gençlik Kongresi yapıldı. Sırada ''Kadınlar Kongresi'' var. İzlenimleriniz nasıl?
Gençlik değişim demektir. Genç siyaseti destekliyorum. Bu arkadaşlarımıza sorumluluk verilmesi gerektiğini düşünüyorum. Başakşehir'de gençlikle ilgili önemli projelerimiz var. Mehmet arkadaşımızı ve yönetim kurulundaki kardeşlerimizin çoğunu tanıyorum. Kongre sonunda onlarla birlikte verimli işler ortaya konabileceğine inanıyorum. Kadın Kongresi sürecini dikkatle izliyorum. Hangi partilimiz hangi listeyle aday olacak takip ediyorum. Sonuç nasıl şekil alırsa alsın, yeni ilçe başkanı ve yeni ilçe yönetimi ile beraber başarılı adımlar atılacağına yürekten güveniyorum.
Diğer adaylarla iletişiminiz nasıl?
Biz büyük bir ailenin değerli parçalarıyız. Bütün aday arkadaşlara tavrım barış temelli ve iyi niyet çizgisindedir. 06 Aralık'ta kongremiz olacak. Ambiyans ne kadar dolu ve yoğun olursa olsun her şey o salonda kalacak. Davamız partili arkadaşlarımıza karşı değil. Onlarla gelecekte kader ortaklıklarımız, emek paydaşlıklarımız, eş mücadele odaklarımız ve çalışma kararlılıklarımız olacak.
Kongre sonucu nasıl gelişirse gelişsin, Özgür Karabat 06 Aralık akşamı diğer aday arkadaşlarıyla beraber aynı masada oturacak aynı sofrada lokmasını paylaşacak.
Kongrede seçilirseniz ilk adım çalışmalarınız nasıl boyutlanacak?
Altı, yedi ay ön hazırlık, yeniden yapılanma, kadrolaşma, eğitim, strateji ve planlama çalışmalarımız olacak. Ardından 2019 Yerel Seçim hedefli faaliyetlerimiz başlayacak. Mevcut meclis üyesi kadromuzla yeni dinamikler yaratacağız. Kendilerine farklı sorumluluklar tanımlayacağız. Yönetim kurulumuz bünyesinde beraber olmayı arzuladığımız arkadaşlarımız var. Bazı dostlarımızın danışman hüviyetinde, bazı partililerimizin proje temelinde katkılar sunmalarını bekleyeceğiz. Mali yönden sistem yaratabilecek, sosyal ilişkileri pozitif, örgütleme potasında iştahlı, fikri olan, gönlünü koyan, emeğini sakınmayan kardeşlerimizle mevcut yapımızı güçlendireceğiz. İlçenin röntgenini yeniden çekeceğiz. Dedikodu siyaseti değil, bilgiye dayalı siyaset üreteceğiz. Partimizi Başakşehir ilçesinde en kuvvetli formda temsil edeceğiz.
Olası ilçe başkanlığınızda Akp'yi bu defa yenecek misiniz?
Mevlüt Uysal bizden korksun. Gümbür gümbür geliyoruz. Başakşehir'i ve belediyenin performans değerlendirmelerini bugüne kadar asla markajsız bırakmadık.
Mevlüt Uysal hakkında akademik formasyonda önemli dosyalar hazırladık. Kentin imhasına, yağmalanmasına, kuşatılmasına kesinlikle izin vermeyeceğiz.
Akp, sonu gelen diktatörlüklerin benzer kaderine doğru ilerliyor. Hem yurt içinde, hem de yurt dışında ihanet seviyesine varan tutarsızlıklar sergiliyor. Mardin Nusaybin'de 13 Kasım'da başlayan sokağa çıkma yasağında 11 günde sekiz vatandaşımız öldürüldü. Son sivil ölüm Nurhan Kaplan.
Devlet, terör ile ön yargıyı, tehlike ile sevgisizliği birbirine karıştırmanın bedelini savunmasız halka ödetiyor.
Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink cinayetinde ilginç ipuçları deneyimlemeye devam ediyoruz. 19 Ocak 2007'de altı sivil kamu görevlisinin cinayeti kameralardan izlediği ortaya çıktı. Bunlardan birisi İstanbul İl Jandarma Komutanlığı'nda görevli bir astsubay. Diğeri Trabzon Emniyeti İstihbarat Şube'de görevli Erhan Tuncel. Bu şahıs 23 Kasım 2006'da görevden ayrılmasına rağmen, emniyetle irtibatı kesilmemiş. Cinayet gününe kadar istihbarat şube ile 34 kere telefon görüşmesi yaptığına dair kayıtlar çıktı. Cinayete azmettirmekle suçlanması dışında derin devlet ağı dikkat çekici.
Son örnek çok daha vahim. Devlet, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ne Mersin Anamur'dan su gönderiyor.
Suyun karşılığında KKTC hükümetinden bazı özelleştirmeleri yapmasını talep ediyor. KKTC hükümeti, Türkiye'nin özelleştirme önerisini kabul etmeyerek, su kullanımı konusunda belediyelerin yetkilendirilmesini istiyor. Talimatına uyulmadığını gören Erdoğan ve Akp hükümeti Anamur'daki vanayı kapatıyor. KKTC Geçitköy Barajı'na su akışını durduruyor. KKTC kuraklık tehlikesi yaşamaya başlıyor. Suyu kesmekle kalmayan Akp, KKTC'ye yatırım bütçesi için ayırdığı para kaynağını da askıya alıyor. Madem özelleştirme talimatımıza uymuyorsunuz, yolunuzu köprünüzü, kaldırımınızı kendiniz yapın da görelim dayatması uyguluyor.KKTC halkı eylem koyup ''Getirdiğin su, götürdüğün canları temizleyemez'' sloganıyla Akp faşizmine boyun eğmeyeceğini haykırıyor.
Son tahlilde, yüzü ve yönü sola dönük bir arkadaşınız olarak şunları söylemek istiyorum;
Akp'nin düzen içi güç ilişkileri artık iflasın kıyısındadır. Haziran ve Kasım seçimlerinde sol hareket ve siyaset açısından derslerle dolu kıymetli tecrübeler çıkardık. Artık, dar pratikçilikten arınma zamanıdır. Sınıf ve geniş alan sosyalizm dayanışması pozisyonlarında ısrarcı olmalıyız. Öncelikleri doğru belirlememiz ve ne yapmalı sorusuna geniş tabanlı, geniş zamanlı yanıtlar getirmemiz gerekiyor. Devrimci kutup oluşturmak için geç kalmış sayılmayız. Eleştiri ve özeleştiri alışkanlığımızı kendimize eziyet etmek güdüsünden uzaklaştırırsak çözümler kolay gelir. Uzlaşmaz ve sivriltilmiş parti içi muhalefet sistematik kaos projelerinden başka ne fayda getirir?
En kapsamlı yığınları kazanmanın yolu, etki-tepki döngüsünün, açık, derinlikli, somut, günlük yaşama dokunan ve toplumsal öz kaynağıyla kaynaşan halklaşma çabasına evrilmesidir.
Örgütlenme, çoğalmaktır, üremektir, üretmektir. Yeni insan kazanmak, sol hareket envanterinde dinç ve taze güçlere ulaşmak, işçilere, aydınlara, gençlere ve kadınlara dayalı büyümenin cansuyu hareketidir.
Türkiye toplumunu, histerik bir faşizan baskıya entegre etme çabaları, soluksuz bırakma planları ve sindirme politikaları Akp'nin çürüme ve dağılma sinyalinin açık göstergesidir.
|
|
|
|
|
|
|
|
|
POPÜLER HABERLER |
|
|
|
|
SON HABERLER |
|
|
|
|
|
|