Türkiye, ithal et kaynaklı şarbon vakası ile ilgili ciddi sıkıntılar yaşıyor. Antraks ya da bilinen adıyla şarbon, sığırlarda, koyun, keçi, deve gibi otçul hayvanlarda görülebilen sporlaşarak çoğalan bir bakteri türü.
|
Bilimsel adı Bacillus Anthracis.
Hastalığın ana sebepleri nedir? Nasıl bulaşır? Belirtileri nasıl anlaşılır? Ne tür tedavi mümkündür? Kalıcı hasar bırakır mı?
gibi soruları Okan Üniversitesi Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Mikrobiyoloji Uzmanı Profesör Doktor Nail Özgüneş’e yönelttik. İşte çok önemli cevaplar;
OKSİJENİ SEVER
“Bacillus Anthracis” adındaki bakteri, inek, koyun, keçi gibi otla beslenen hayvanlarda görülür. Bu grup hastalıklar, "zoonoz" adıyla bilinir. Bakteri, tetanoz basilinin aksine oksijeni seven, oksijenli ortamda iyi üreyen bir türdür. Zorlu fiziksel ve kimyasal koşullara son derece dayanıklıdır. Doğada çok uzun yıllar boyunca spor oluşturarak yaşayabilmesi mümkündür. İnsanlara çoğunlukla deri yoluyla bulaşır. Ancak, solunum yoluyla bulaşması da olasıdır.
ÜÇ ÇEŞİT ŞARBON
Şarbon hastalığı, görülme yerine ve etkisine göre üç ana gruba ayrılır.
Deri şarbonu, akciğer şarbonu ve bağırsak şarbonu.
Deri şarbonu, genelde, hayvancılıkla uğraşan, hayvan kesen, et ile ilgilenen kişilerde çok yaygındır. Deri şarbonu vakalarının klinik tespitlerinde, malign ödem tarzına sıkça rastlanır. Lezyonun orta kısmında ‘kara kabarcık’ denilen siyah yaralar görülür. Akciğer şarbonu, bağırsak şarbonu ve şarbon sepsisi, beyni dahi etkileyen ağır hastalık sonuçlarına sebep olabilir. Laboratuvar testleri tanıda çok yardımcı olmadığı için, ileri tetkiklerin yapılması mecburidir.
ET YOLUYLA
Bağırsak şarbonu et tüketimi ile insana geçen bir bakteridir.
Enfeksiyon bağırsaklara yerleşir. Bulantı, kusma, karın ağrısı, ateş ve ishal ile kendini gösterir. Şarbonlu hayvanlardan solunum yolu ile bulaşan hastalık üreticisi bakteri, soğuk algınlığı gibi basit şikayetlerle başlar. Yüksek ateş, titreme ve soluk alıp verme de güçlük gibi daha üst problemler eşliğinde ilerler.
NASIL KORUNMALI?
Kasaplar, veterinerler, mezbahada çalışanlar, deri işçileri genellikle risk grubu altındadır.
Bu mesleklerle uğraşan kişiler çalışırken kesinlikle eldiven, maske gibi koruyucu önlemleri almak zorundadır. Bakterinin insan vücuduna yerleşmemesi, bünyeye tutunmaması için riskli bölgeler araştırılmalı ve derhal karantinaya alınmalıdır. Büyük baş ve küçük baş hayvan sürülerinin kontrolleri ve aşıları eksiksiz bir şekilde yapılmalıdır. Şarbonlu olduğu belirlenen hayvanlar asla kesilmemelidir. Derisi yüzülmemelidir. Şarbondan ölen hayvanların belediye ekipleri gözetiminde imhası sağlanmalıdır. Hasta hayvanların bulundukları yerler dezenfekte edilmelidir. Şarbonlu hayvanların temas ettiği gübre, yem gibi gıdalar yakılmak suretiyle ortadan kaldırılmalıdır. Bilmediğiniz yerlerden hayvansal ürünler satın almamalıyız. Et grubunu güvenilir kasap ve marketlerden temin etmek en doğru tercih olacaktır.
İyi pişmeyen ve az pişmiş etleri kesinlikle yememek gerekir.
TEDAVİ ÇÖZÜMLERİ
Tedavinin işe yaraması, erken tanıyla anlam kazanır. Şarbonda kaybedilen vakit hayati önem taşır. Bu sebepten, yukarıda izah edilen ana belirtiler görüldüğü veya şüphelenildiği andan itibaren bir hastaneye başvurmak gerekir. Tanı konulduktan sonra hastanın yatarak tedavi edilmesi uygundur. Tedavide birçok antibiyotik etkilidir. Deri şarbonu tarzında ölüm oranı çok düşüktür. Ancak, diğer klinik şekillerde şarbon yüksek oranda öldürücü olabilir.
MAKYAJ MALZEMELERİ VE GİYSİLERE DİKKAT
İmalatında hayvansal yağ kullanılan kozmetik ürünleri, ciddi risk teşkil eder.
Bu tür ürünlere temkinli yaklaşmak gerekir. Şarbonlu hayvanların kıllarından yapılmış fırçalar, giysi ve ayakkabılar benzer riskler içerir. Tehlikeyi en aza indirgemek adına, bu özelliğe sahip eşya, ürün ve malzemelerden kaçınmak akılcı seçenektir.
|