ŞELALE NE HALDE?

DAVA GELİYOR DAVA

251 Ada 1 Parsel’deki ölçüsüz, sevimsiz niyete karşı bu zamana kadar dava açılmaması ciddi bir hamle kaybıdır.

Gönüllü avukatlar iyi niyetle, samimiyetle elden gelen çabayı gösterseler de, karşımızda 5 milyar lira ciro hedefli koca bir projenin sermaye duvarı durmaktadır.

Bakanlık, yerel belediye, kamu, iştirakçiler ağı, paydaşlar ve diğer unsurlar Akp bağının derin organik parçalarıdır.

Durumdan hoşnut olmayanların dava konusu etmesi gereken bir çok süreç, uygulama, fiiliyat, gerekçe vardır.

Öncelikle şunu belirtelim;

Bahçeşehir,

Önce Bakırköy Belediyesi,

Sonra Kıraç Belediyesi

Ardından Büyükçekmece Belediyesi’ne bağlıydı.

Her üç dönemin paftaları, planları, plan notları ve teknik detayları elimizde.

Bu gerçekler ışığında;

1-) Yönetim planına itiraz edilebilir.

2-) 251/1 ana paftalardan durum incelenip, 1988, 1997 planlarından 2003’e geliş süreci yorumlanır, kök parsellere inilerek 1.5 emsale karşı dava açılabilir.

3-) Total imar üzerinden bölge idare mahkemelerine “gecikmiş itiraz” hakkı kullanılabilir.

4-) Bahçeşehir Mer’i imar planlarına dava açılabilir.

5-) Yıkım ruhsatına, proje ruhsatına, inşaat ruhsatına ayrı ayrı davalar açılabilir.

6-) Projenin şehircilik ilkelerine, İmar Kanunu’na, yerleşim planına aykırılık teşkil ettiğine dair dava açılabilir.

Bilirkişiden görüş alınabilir.

7-) Yerel belediyenin konuyla ilgili meclis kararına iptal davası açılabilir.

Listeyi uzatabiliriz.

Bunları burada detaylandırıp Aşçıoğlu, Kartoğlu ve Mehmet Kaban isimli siyasi patentli şahsın ekmeğine yağ sürmeyeceğiz.

Diyeceğiz ki;

Çözümler fazlasıyla mevcut.

Zaman olabildiğince dar.

Adli tatil geliyor.

Hızlı davranmak gerekiyor.

GÖLET PARK GÜZEL ÖRNEK

Bahçeşehir Gölet Cadde dükkanlar projesini anımsamak çok işimize yarayacak.

Akp’li Başakşehir Belediye Başkanı Mevlüt Uysal, Mesa’dan park ortasındaki arsayı satın almış, Gölet Park’ı büyüteceği vaadiyle projeye girişmişti.

Mesa’ya 10 milyon lira eksik ödeme yapıldığı iddiaları kulağımıza gelmişti.

Göz hakkı denmişti.

Uysal;

“Parkta oluşturulacak yüzde 5 düşük yoğunluklu kır bahçesi, kafe düzeni ile vatandaşlara hizmet sağlayacağız” diye belirtmişti.

111 adet heybetli dükkan dikti.

Kaban ailesi bu ayıplı projeden mülk/mülkler edindi.

Fazladan kullanılan yoğunluk kısmı şöyle halledildi;

Standart yani en küçük hacimli ticarilerin girişlerindeki 100 metrekare ana alan proje hesabına dahil edildi.

Dükkan ruhsatlarına 100 metrekare olarak geçildi.

100 metrekare bodrum ve 100 metrekare teras emsale işlenmedi.

Kış bahçesi, yaz bahçesi derken en minimal işletmeye 500 metrekare civarında kapalı alan kullanım hakkı verildi.

Büyük tip dükkanları konuşmaya bile gerek yok.

11 bin metrekare olması gereken yapı yoğunluğu 5-6 kat fazla oranda somuta erişti.

Bahçeşehir halkı ablukaya karşı çıktı.

Davalar açıldı.

Proje iptal edildi.

İhale iptal edildi.

Belediye başkanına verilen yetki iptal edildi.

Ruhsatlar iptal edildi.

Sonuç;

Tek bir yer dahi yıkılamadı.

Yapan yaptığıyla kaldı.

Neden mi?

Anlatalım;

HUKUKU ARKADAN DOLAŞANLAR

Bahçeşehir Gölet Park tecrübesi bize şunu öğretti.

Orada yüklenici Atmaca şirketiydi.

Burada Aşçıoğlu.

Bu tip firmalar olası davaların, itirazların önünü kesmek için ne yaparlar?

Daha temel atılmadan projeye ön talep toplarlar.

Ki, Aşçıoğlu’nun kurumsal sitesine girerseniz ne ifade etmek istediğimizi anlamış olursunuz.

Ön talep nedir?

Proje duyurusu, satışlar başladı yaklaşımı.

Müşteri portföyü ile bilgi paylaşımı.

Daha betonu bile dökülmemiş proje bu yolla ilk sahiplerini bulur.

Bahsi geçen gruba dahil olanlar genelde tanıdık olur.

Sonra ilk satın alıcılar, çimentosu kurumamış daireyi/mülkiyeti ikinci şahıslara satarlar.

Ardından üçüncü kişiler gelir.

Bu noktada iş bitmiştir.

Henüz imalatı tamamlanmamış projeye gerekli taklalar attırılmış, arada çok sayıda malik ilişkisi kayıtlanmıştır.

Bu aşamadan sonra açılan davaların, iddiaların, kararların hiçbir anlamı kalmamıştır.

Yargı der ki;

Proje teknik açıdan kusurlar barındırıyor, hukuksuzluklar içeriyor olabilir.

Ama satın alma yapan şahısların haklarını korumak zorundayım.

Mağduriyetler silsilesi söz konusu.

Onların suçu yok.

Geçmiş olsun Türkiye..

NELER YAPILMALI?

1-) Öncelikle 251 Ada 1 Parsel’deki ana anlaşmazlık konusu, itiraz sebeplerimiz nedir?

Bu bela başımıza nasıl ve ne şekilde gelmiştir?

gibi soruların yanıtlarının yer alacağı kapsamlı bir “Şelale 251/1 Kitapçığı” hazırlanmalıdır.

2-) Söz konusu kitapçıklar Bahçeşehir site yönetimleri ve sakinlerle paylaşılmalı, dayanışma alanının genişlemesi sağlanmalıdır.

3-) Kentin dört yanında site blok toplantıları ayarlanmalı ve konunun tüm detayları açığa çıkarılmalıdır.

4-) Çözüm noktasının ana merkezinde Bahçeşehir Belediye Başkanı Kemal Aydın vardır.

1999-2009 arasında kentin görevli sorumlu yerel belediye başkanında tüm arşiv kayıtları bulunmakta ve tamamı işimize yaramaktadır.

Kemal Aydın halen Ekrem İmamoğlu’nun ekibinde siyaset yapmaktadır.

5-) Ağaçlar konusu sıcak gündemdir.

Orman Kanunu kapsamında tüm aşamalar takip edilmelidir.

6-) Aşçıoğlu patronu Yaşar Aşçıoğlu, Sözcü Gazetesi 2018 tarihli röportajında;

“Kentsel dönüşüm adı altında şov yapılıyor.

Kentsel dönüşüm bina, parsel bazında değil, Ada bazında olmalıdır.” diyerek bugün yapılan işin yasadışı olduğunu 5 yıl önce itiraf etmiştir.

Şelale Villaları 251 Ada içinde tek parselin ayıklanıp kentsel dönüşüme sokulması hukuken mümkün değildir.

7-) Bahçeşehir’de 26 sivil toplum kuruluşu vardır. Tamamıyla bir araya gelinip “Ortak Mutabakat Metni” açıklaması yapılmalıdır.

-) Başakşehir’de 12 siyasi parti vardır.

Hepsiyle ortak metin imzalanıp mücadele yaygınlaştırılmaldır.

9-) Meslek örgütleri devreye sokulmalıdır.

-Makine Mühendisleri Odası

-Mimarlar Odası

-Şehir Plancıları

-İstanbul Barosu

10-) Ekoloji örgütlerinden destek alınmalı, bozulan doğal yapı, kesilen ağaçlar, kirletilen hava, yıpratılan yaşam kalitesi gündem olmalıdır.

11-) Komşu, çevre sakinleri binalarına ait sağlam raporunu mahkemeye sunmalıdır.

12-) Yüklenici firma yıkım söküm işlemlerini bitirdikten sonra alandan hafriyat almak zorundadır.

Sayısız kamyon kente giriş yapacak, her nokta, toza, zehire, gürültüye boyanacaktır.

Bu kaosa karşı durmak bölge sakinlerinin tasarruffundadır.

13-) Bader Başkanı Uğur Barış Karabulut şöyle demişti;

“Biz Bahçeşehir’den ev satın alırken devlete güvendik.

Emlak Bankası o yıllarda devleti temsil ediyordu.

Kent yönetim planında belirtilen esaslara göre evlerimizi seçtik.

Burada genel bir plan vardır.

Kenti bölerek ayrı parsellerde ayrı planlar uygulayamazsınız.

Daire seçen, önünün kapanmayacağı için, yeşili bol, manzarası güzel olduğu için tercihini yaptı.

Villa seçen, ben villa ile başlarım, yarın emsal değerimi kullanarak bina yaparım deme hakkına sahip değil.”

Bu bilgiler, belgeler, sözleşmeler dava dosyasına eklenmelidir.

14-) Konuyla doğrudan ilgisi olmasa da;

Kaban ailesinin Gül A5 Blok 17-18 nolarda 2 ayrı bağımsız yeri var.

Orijinali 2 artı 1 olan daireleri, binanın ortak alanı olan teras bölümlerini de dahil ederek 4 artı 1 hale getirmişler.

Konu davalık olmuş.

Kaban’lar kaybetmiş.

Şimdi söz konusu konutları tanesi 6 milyondan satışa çıkarmışlar.

4 artı 1 görünümlü 2 artı 1 konutlar.

Tüm mahkeme kayıtları elimizde.

Şikayet edip adaletsizliğe karşı durmak Gül ada sakinlerinin vicdani muhakemesinde.

NEDEN OLMAZ?

-251 Ada 1 Parsel’in solu park, alt tarafı Şelale Park, önü tenis kulübü, yanı okul.

Böylesine bir projenin oraya dikilmesi teknik ve teorik açıdan mümkün değil.

-Bölgenin altyapısı 600-700 kişilik yeni nüfusu karşılayacak potansiyelden uzak.

-Yollar yetmiyor.

-Altyapı eski, limitli.

-Sağlık tesisi kısıtlı.

-Eğitim alanı mevcudiyeti talebi karşılamıyor.

-Şehir içi trafiği yeni araç giriş çıkışına uygun değil.

-Sokaklar dar.

-Kaldırımlar tek kişilik.

-Sosyal donatı eksik.

-Üstelik Şelale Park, deprem toplanma alanı.

Bir deprem olsa, ne itfaiye, ne ambulans, ne destek ekibi bölgeye giremez.

İki sene boyunca kimse can ve mal güvenliğini garanti edemez.

Bu nedenlerle burada yapı yoğunluğu içeren proje geliştirilemez.

EMSALLER BİZİ SÖYLER

Yazı çok uzadı.

Bitirmemiz gerek.

Son söz emsallerin.

Tek örnek vereceğiz.

Yıl 2008;

TOKİ, Bahçeşehir Belediyesi’ne gidiyor.

Diyor ki;

Vaditepe alanında proje geliştireceğiz.

1700 konut üreteceğiz.

Belediyenin orada yeri var.

Bize verin, payınızı alın.

Bahçeşehir Belediyesi Yönetimi kentte aşırı yoğunluk artışı yaratır gerekçesiyle teklifi kabul etmiyor.

2013 yılında Akp’li Başakşehir Belediye Başkanı Mevlüt Uysal, aynı yerle ilgili Kiptaş Genel Müdürü İsmet Yıldırım ile el sıkışıyor.

Belediyenin yerini de işin içine katıyor.

4400 konutluk proje açıklanıyor.

Bir grup yurtsever itiraz ediyor.

Dava açılıyor.

Mahkeme 400 konutu kırpıyor.

4000 konuta onay çıkıyor.

Yer aynı, metrekare aynı, emsaller aynı.

Aradaki 2300 konutluk fark, Mevlüt Uysal’ın 251/1 ve diğer kıyı köşeden alıp emsal transferiyle kullandığı haktır.

Terkler, çekme payları, 18 uygulaması incelendiğinde konu net olarak anlaşılacaktır.

İyi bir imar avukatı yolsuzlukların kökünü kazıyacaktır.

Rastgele..