Yazı dizimiz yedi- onbir yaş dönemi ile devam ediyor sayın okuyucularım. Artık okul yıllarının başladığı bu dönem, genelde aileler için çocuğun çok dikkatle izlenmesi ve ilişkilerin özenle kurulması gereken bir dönemdir. çünkü okul sürecinin başlamasıyla ailenin etki gücü azalmaya, toplumsal çevrenin, arkadaşlarının etki gücünün artmaya başladığı bir sürecin içine girilmiştir.
Aile davranış örneğinin yanında arkadaş davranış örneği, arkadaşın ailesinin davranış örnekleri ve görsel yazılı medyadaki davranış örneklerinin tümü çocuğun yaşamını etkilemeye başlar.
çocuğun yaşamına giren çeşitli davranış örnekleri onun dünyasını ve kafasını karıştırmaya yeter de artar. Tüm bu karmaşada bazen çocuk yalnızlaşır. çoğunlukla da ailesine yabancılaşır. Yalnızlaşma ve yabancılaşma öfke duygusunu artırır ve şiddete dayalı tepkiler başlar. Bu durumların aile tarafından dikkatle izlenmesi ve öğretmenleri ile birlikte paylaşım içinde çocuğa rehberlik edilmesi gereklidir.
çocuğun yalnızlaşma, ailesine yabancılaşma tutumları geliştirmesi ve dolayısıyla hırçın ve saldırgan tepkiler vererek öfkesini kontrol edememesinin önemli nedenlerden bazıları da okula başlayana kadar yoğrulduğu değerler ile çevresinde gördüğü değişik değerlerin çatışması, öğretmenleri ve arkadaşları ile kurduğu bağ, okulun eve uzaklığı, yollardaki risk faktörleridir.
Aileler, gerekli araştırmaları yaparak aile değerlerine ve ilkelerine en uygun, mümkün olabilen en yakın okulu seçerek işe başlamalıdırlar. Okullarını seçtikten sonra ise okullarını benimsemeleri çok önemli bir adımdır. Daha sonraki önemli adımlar, çocuklarının okula uyumu, devam alışkanlığını kazanması, okul ile işbirliğidir.
çocuklarımıza öğrenciliğin bir nevi meslek(iş) olduğu, okula başlamakla bu mesleğin sahibi olduklarını ve meslek disiplininin önemi hissettirilmelidir. Ev düzeni ile okul düzeninin birebir aynı olmadığı ve farklılıklar bulunduğu bu farklılıklara uymanın da iş disiplini olduğu bilinci kazandırılmalıdır. Böyle bir disiplinin kazanılmasında aile büyüklerinin, zaman yönetimi, evimiz yaşantısının sistemli ve düzenli olması ve bu düzene, sisteme, önce aile büyüklerinin uyması, aile bireylerinin birbirlerinin sınırlarına ve gereksinimlerine saygılı olmaları... okul disiplinin kazanılmasında çok değerli etmenlerdir. Bütün bunlara rağmen çocuklar, robot değildir. Oyun oynama, televizyon izleme, bilgisayar kullanımı gibi haklarını doğal olarak kullanacaklardır.
İşte hassas nokta buradadır bu hak ve sorumlulukları birlikte bir düzene koymak, bir program çerçevesinde uygulamak ailenin temel görevlerindendir. “çocuğun çalışma Programı”, haz alacağı düzende planlanırsa başarılı olur. Ailenin tüm yukardaki süreçte konulan programı izlemesi, rehberlik yapması, kaliteli dinleyici ve yönlendirici olması, baskı, şiddet, ben böyle istiyorum mesajı vermemesi ve acımasız eleştiri uygulamaması son derece önemlidir.
çocuğun okula gitmesinin aileye yüklediği önemli sorumluluklar vardır. Genelde çocuğum okula başladı. Top şimdi okulda her şeyden okul sorumlu anlayışı çocuğumuzu kaybetmemize ailesine ve kendisine bile yabancılaşmasına ve dolayısıyla saldırgan kişiliği perçinleştirmemize neden olur. Onun çalışmalarına, ilişkilerine, akılcı yaklaşımlarla yön vermek, okul ile ilgili iletişimi hep canlı tutarak, tüm toplantılara katılmak, çocuğun değişen durumlarını okula bildirmek ve bunun gibi ona okul ile işbirliği içinde her zaman destek ve yardımcı olunacağı mesajını vermek önerilmektedir. çocuğun ev ödevleri sorumluluklarını kazanmaları yönünden de ailelerin önemli hataları olmaktadır. ödevin en birincil amacının çocuk evde tek başına kaldığında okulda öğrendiklerini hatırlamasıdır. Aileler okula yanlışsız gitmemeleri mesajını vererek hatta ödevlerini kendileri yaparak, çocuğa ödevden beklenen eğitsel yararları engellemektedirler. Bu konuda mutlak surette öğretmenle işbirliği yapılmalı ve ödevin mutlaka çocuğun sorumluluğu olduğu bilinci yaratılmalıdır. çocuğa ödev yapma becerileri örneklenmeli, öğretmen ve aile drama ve oyunlarla pratikleri hızlandırmalı ve sorumluluk kazandırmalıdır. Bu yazılar dizisinde son yazımız ergenlik dönemi olan 12-15 yaş dönemi üzerine olacak