çocuğun ergenlik dönemi olan 11- 15 yaşları arası, onu anlayan bir aileye en çok gereksinim duyduğu süreçtir. çocuğun ailesinin iyi bir dinleyici olması, bu yaşlarda oldukça önemlidir. çocukları dinlerken, samimi olduğunuzu, değer verdiğinizi, onları önemsediğinizi hissetmeliler. çocuklar son derece akıllıdırlar. Ailelerinin, hangi durumlarda kendilerini önemsediklerini, dikkatle dinlediklerini ve değerli bulduklarının farkına varırlar. Ancak sadece arkadaşlarından dayak yediğinde ciddiyetle ilgilenildiğini fark eden bir çocuk, özellikle kavga edip dayak yiyerek ailesinin dikkatini çekebildiğini söylemiştir. Bu olumsuz bir örnektir. çocuklarımıza, onları önemsediğimizi, haksız eleştirmediğimizi, gerçekçi ve samimi olduğumuzu, özenle uygulama aşamasında kendilerine sunmazsak ergenlik dönemindeki çocuk, giderek ailesinden uzaklaşmaya, hatta yabancılaşmaya başlar. Böyle durumlarda çocuklar, kendi dünyalarını kurarlar, bu süreç olumsuzluklar ve çözümsüzlüklerle devam ederse suça hatta intihara giden bir yola girerler.
Evlerine özel değerler, tutum ve davranışlar, okulda arkadaşlarında gördükleri, yaşadıkları değerler, tutum ve davranışlar çocuklar tarafından kıyaslanır. Bazı durumlarda çocuğun çelişkiye düşmesi, kafasının da karışması normaldir. Bu gibi durumlarda aile büyüklerinin tutumu önemlidir. Mutlaka evin kurallarını şiddetle savunmak tehlikeli olur. çocuğu dinleyen, anlamaya çalışan, gözleyen bir duruşla ama daha önemlisi sabırla onu izleyen, arkasında olunduğunu hissettiren tavırlar göstererek güvenini almak ve tartışarak aile değerlerini sunmak önemlidir. Bunun tersi tutumları uygulamak, çocuğu baskı ve tehdit altına almak, sindirmeye çalışmak ve korkutmak, çocuğun dünyasına şiddet ve saldırganlık tohumlarının ekilmesine neden olur. çocuğun içinde yaşamak zorunda olduğu topluma ve dünyasına ve en önemlisi ailesine güveni sarsılmış olur.
çocuklar, konuşurlarken bazı problemlerini tanımlamakta, duygularını ifade etmekte zorlanabilirler. Bunun için çocukları dinlerken onların anlatabilmesine yardımcı olacak anahtar sözcükler kullanılmalıdır. Bunlar; “seni anlıyorum”, ” öyle mi?”, “ilginç” , “yapabildin hayret!” , “anlatmak ister misin? “ , “duygularını merak ediyorum.” , “senin görüşlerin ilgimi çekiyor” , ve bunun gibi cümleler olmalıdır.
“Ailem beni dinlemiyor! öğretmenim beni dinlemiyor! Cümlelerini çocuklara ve gençlere ne kadar kullandırmazsak gelecekte mutlu bir insan olabilmelerine o kadar katkıda bulunmuş oluruz. Gençlerimizin, yakındığı önemli bir konu da yaptıkları doğru bile olsa ailesi onun yaptıklarına yanlış gözü ile bakıyor. Kendisine güvenilmiyor, sürekli başkaları ile mukayese ediliyor. Oysa herkesi, kendi özellikleri çerçevesinde tanımak, herkes özeldir, tektir anlayışı ile gençlere yaklaşmak ve iletişim kurmak çok önemlidir. Olumlu ilişki kurabilmenin önemli anahtarları; iyi bir dinleyici olmak, kişiye ön yargıyla yaklaşmamak, kimse ile kıyaslamamak, kişiliğine güvenildiğini kendisine hissettirmektir.
Son olarak değerli anneler, babalar ve öğretmenler, ergenlerin normal dışı isteklerinin, davranış belirtilerinin, farkında olmalıyız. Gençte mutsuz, gergin, isteksiz, huzursuz, hüzünlü duygular çoğalıyorsa, süreklilik gösteriyorsa, bir şeyler kötü gidiyor demektir. Her an istenmedik olaylar yaşanabilir. Bu dönem de genç gerekli desteği, anlayışı yardımı görmelidir. Gencin kendini aradığı bir dönem olan ERGENLİK döneminde;
* Kafamızda oluşturduğumuz genci aramak yerine, çok yakınımızda olan değerli genci görebilmelidir.
* Ona değerli bir insan kabulüyle yaklaşılmalıdır.
* Onları kendi kimlikleriyle fark etmeli ve onlara değer verildiği hissettirilmelidir.
* Sırlarını başkaları yerine aileleriyle paylaşmalıdırlar.
* Onlara, kendilerinin izlendiği, her zaman yanlarında olunduğu hissettirmelidir.
* Sorunlar yaşanıyor ve çözüm üretmekte zorlanılıyorsa ilk çocuklar için mutlak uzman desteği alınmalıdır. “İnsan her zaman kahraman olamaz, ama herzaman İNSAN olabilir.”