Merakımı bağışlayın lütfen.
Bu güne kadar sorularım hep yanıtsız kaldı.
Belki cevabı sizdedir.
Siyasiler her ortamda, televizyon programlarında, sözcüklerin satır başlarında gücü milletten aldıklarını söylerler.
Demokrasiye saygıdan bahsederler.
Nutuk çekerler.
Milli irade kavramının üzerine titrerler.
Acaba doğruyu mu söylerler?
EGEMENLİK KİMİNDİ SAHİ
TBMM Genel Kurulu görüşmelerinde, gündem oturumlarında meclisi yöneten başkanın arka fonunda "Egemenlik Kayıtsız Şartsız Milletindir." yazısı yazar.
Parlamenter sistemden Cumhurbaşkanlığı sistemine geçişle beraber milletvekili sayısı arttı.
Mevcut 600 vekilin görev yetki sorumluluk alanları Anayasa'da tanımlı.
Siyasiler, halkı temsil etmek yükümlülüğündedir.
Orada bulunmalarının temel sebebi vatandaşa hizmet etmek ve adaletin tesisidir.
Peki mevcut tablo böyle midir?
Hayır.
A partisinden seçilen vekil yemin töreninin ardından B partisine geçebilmekte, insanlarla alay edilmektedir.
Onursuz, sorumsuz transferler halkı isyan noktasına sürüklemektedir.
ARİSTOKRAT SINIFI
Milletvekilleri en lüks araçlara binerler.
Çakarlıdır arabaları.
Havaları, civaları pek fiyakalı.
En güzel takım elbiseleri giyerler.
Emirlerinde devletin memuru, koruması,. mazbatası, apoleti, rütbesi vardır.
Özel şoför olmadan seyahat etmezler.
Millet çorbayı 60-70 liraya içerken, meclis lokantasında 10 lira öderler.
Dana haşlamalar, bonfileler, kuzu şişler, köfteler, kebaplar afiyetle yenir.
Pişkince gülerler.
Egemenlik milletin olsa da, bol keseden imkanları onlar tüketirler.
Sigorta bedava, özel hastane bedava, yolculuk bedava, ömür boyu kıyak emeklilik garanti altında, geçinip giderler.
Burjuvaya özenirler, aristokrat yaşamları tercih ederler.
YEMİN ETTİM BİR KERE
İşte en sıkıntılı konu burası.
Önceden kabine seçilen vekiller arasından oluşurdu.
Hak edenler bakan olurdu.
Şimdi bakanlar, müsteşarlar, bürokratlar atama ile göreve geliyor.
Yemin metnindeki içeriğin hangisine uyuluyor.
Nasıl ant içiliyor;
'Devletin varlığı ve bağımsızlığını.
Vatanın ve milletin bölünmez bütünlüğünü, Milletin kayıtsız ve şartsız egemenliğini koruyacağıma;
Hukukun üstünlüğüne,
Demokratik ve laik cumhuriyete ve
ATATÜRK ilke ve inkilaplarına bağlı kalacağıma;
Toplumun huzur ve refahı, milli dayanışma ve adalet anlayışı içinde herkesin insan haklarından ve temel hürriyetlerden yararlanması ülküsünden ve
Anayasa'ya sadakattan ayrılmayacağıma;
Büyük Türk milleti önünde namusum ve şerefim üzerine and içerim.'
Yemine bağlı kalan var mı?
Yok.
Saygı gösteren var mı?
Yok.
Umurunda olan var mı?
Yok.
Bakanlık yaptığı kuruma hijyen ürünü satan bakanlar, vekil maaşıyla milyon Dolar'lık yat alanlar, villa kent kuranlar, off shore hesap kapatanlar, tepeden tırnağa servete bulaşanlar, ihale kovalayanlar, dosyalara komisyonculuk yapanlar, mafyayla iş tutanlar, yolsuzluğa karışanlar, falanlar, filanlar.
Halk bir lokmayı nasıl bulurum derdinde.
Bunlar sahte cennetlerin şenliğinde.
CESUR OLAN BUYURSUN
Bir önerim var;
TBMM Başkanlığı'na ithafen.
"Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir" yazısında değişikliğe gidilsin.
"Egemenlik kayıtsız şartsız sermayenindir." şeklinde güncellensin.
Hukukun üstünlüğü ifadesi kalksın.
Egemenlerin hukuku gelsin.
Toplumun huzur ve refahı bölümü kalksın, "İktidarı eline geçirenlerin istediği siyasileri ve çevreleri koruyacağıma" yazısı gelsin.
Milli dayanışma gitsin, siyasi dayanışma gelsin.
Adalet kelimesi, yandaş adaleti olarak değiştirilsin.
İnsan hakları ve temel hürriyet bölümü iptal edilsin.
Elinde yetkiyi bulunduranların hak ve hürriyetlerine koruma kararı getirilsin.
Anayasa'ya sadakattan ayrılmayacağım cümlesi geriye çekilsin.
'Yerine Genel başkanlarımıza sadakattan ayrılmayacağıma namusum ve şerefim üzerine yemin ederim.' cümlesi gelsin.
Var mı bunları dile getirecek bir vekil.
Yapamıyorsan, halkın önünden çekil.
Saygılarımla
İbrahim DİNÇ
ZerparolaHaber
Köşe Yazarı