|
|
|
|
|
14 Ocak 2021 Perşembe 14:17
|
|
|
1124
|
|
|
0
|
|
|
|
|
WhatsApp, kişisel veri kullanımını yasal zemine taşımak için adım attı. Kamuoyundan gelen tepkiler sonrası, bazı konulara açıklama getirmek zorunda kaldı.
|
Sosyal medya uygulamaları ve kişisel veri güvenliği ne anlama geliyor?
WhatsApp’ın kullanıcı verilerini kullanması, sözleşmeden kaynaklanan hakların yasal zemine taşınması dışında ne gibi riskler barındırıyor?
Bu tür uygulamaların kullanılmasında dikkat edilmesi gereken noktalar nedir?
Konum bilgileri, ve görsellerin elde edilmesi dışında asıl tehlike ne? Ses taklit edilebilir mi?
Biyolojik data oluşturulabilir mi?
Üsküdar Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Müdür Yardımcısı, Uzaktan Eğitim Uygulama ve Araştırma Merkezi (ÜSUZEM) Müdürü Dr. Öğretim Üyesi Nuri Bingöl, son günlerde sıkça konuşulan sosyal medya uygulamaları ve kişisel verilerin gizliliğine ilişkin önemli değerlendirmeler yapıyor.
VERİLER ZATEN KULLANIYORDU
WhatsApp uygulaması bundan önceki dönemde kişisel verileri zaten kullanıyordu.
Bunu da bir sözleşmeye bağlıyordu.
Şimdi bir sözleşme yenileme durumu söz konusu.
Siz konum uygulamasını kullanıyorsunuz.
WhatsApptan konum bilgisini açarak karşı tarafa gönderiyorsunuz. Karşı tarafa gönderdiğiniz veri her ne kadar uçtan uca şifrelenerek gitse de, WhatsApp bunu kullanma hakkına sahip.
Kendi çıkarı için kullanıyor.
Sıkıntı burada başlıyor.
Kullandığı verileri şimdi daha açık ve net kullanmak için izin istiyor.
Daha güçlü bir yasal zemin arayışı içinde.
Çünkü asıl amacı, topladığı verileri bilgi bankasında toplayarak, ürünü üçüncü kişilere satmak.
FACEBOOK İNSTAGRAM KANALI
WhatsApp, adı geçen verileri Facebook ve Instagram uygulamaları için kullanıyordu. Ticari amaç güdüyordu.
Pazarlama ve reklam alanında daha güçlü yer almayı amaçlıyordu. Şimdi ise üçüncü kişilere, hükümetlere satabilecek konuma geldi. Özellikle Amerika gibi birçok devlet, terörize olaylar için yapay zeka uygulamaları kullanılıyor.
Dolayısıyla kişisel bilgiler onların çok işine yarıyor.
Durumu yasal bir zemine oturtarak, gelecekte olası bir yargılama durumunda ‘Ben senin verini kullandım. Sen benim sözleşmemi kabul etmiştin, bu bir delildir’ diyerek mahkemeye sunabilecek.
GÜVENDE DEĞİLİZ
Söz konusu sözleşme nedeniyle kullanıcılar kendilerini güvende hissetmiyor. Pek çok kullanıcı alternatif uygulamalara geçiş yaptı.
Bir göç başladı.
WhatsApp’ın bu sözleşmeyi ülkemize uygulaması çifte standart içeriyor. Avrupa ülkelerine farklı, bize farklı bir uygulama söz konusu. Birçok uzman, bunun nedenini hukuksal zeminimizin zayıflığına bağlıyor, ama değil.
Asıl neden Avrupa Birliği’nin alım gücünün yüksek olması.
Daha iyi pazar olması ve Avrupa Birliği’nden vazgeçilemiyor olması.
TÜRKİYE OFİSLERİ ÖNEMLİ
Facebook, Twitter, YouTube gibi sosyal medya uygulamaları ve platformlarının Türkiye’de ofis bulundurması gerekiyor.
Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi, bu şirketlerin Türkiye’de ofis açmalarını istiyor.
Tüketici siteleri, satış siteleri, yerel ofislerini açmaya başladı.
En büyük problemimiz burada yasal temsilciliği olmayan bir kuruluşa hesap soramıyor olmamız.
Bizim ülkemizde iş yapmak istiyorlarsa, bizim yasalarımıza tabii olmak zorundalar.
Aksi bir durum suistimalin önünü açacaktır.
YERLİ UYGULAMALAR FIRSAT OLABİLİR
Bu süreçte, yerli uygulamalar için yeni fırsatlar doğabileceğini düşünüyorum.
Biz de artık uygulamalarımızı geliştirebilir, yerli uygulamalara, yerli firmalara ağırlık verebiliriz.
Uygulamalara çok rahat geçebiliyoruz.
Uzun bir süredir denenmiş, test edilmiş, güvenli, birtakım verileri tutmayan ve işlemeyen platformlar var.
Bunlar revize edilebilirse, işin içine dahil olabiliriz.
SESİN TAKLİT EDİLMESİ EN BÜYÜK TEHLİKE
En büyük tehlike sesimizin taklit edilebilmesi.
Başka deyişle, kişisel veri paylaşımında sesin kopyalanma riski.
WhatsApp denildiği zaman akla ilk gelen yazılı iletişim kurulan bir alan olması. Metin üzerinden iletişim öne çıkıyor.
Ama asıl kıymetli olan ne biliyor musunuz?
Delil öğrenme algoritmalar üzerinden uygulamalar bulunuyor.
Sizin WhatsApp üzerinden gönderdiğiniz ses tekildir.
Şahsa mahsustur. Ses işleme algoritmaları size aittir.
Artık sesi taklit etme algoritmalarını oluşturabiliyorlar.
Sizin ses tonunuzla konuşan mobil uygulamadan veya bir uygulamadan algoritmadan bahsediyorum.
Asıl tehlike burada. Bizim metinlerimiz, paylaştığımız resimlerden ziyade bize ait tekil bir veriden bahsediyorum.
Yani, ses datasından.
Arka tarafta konum bilginizi alıyorlar, görsellerini alıyorlar ama diğer taraftan asıl kıymetli olan ses gibi size mahsus biyolojik datayı da topluyorlar.
O datanın işlenmesiyle, sizin sesinizi öğrenerek, sizin gibi konuşan duygusunu uyandıran, sizin gibi ifade eden, ses tonuyla sesi sizin gibi örtüşen bir algoritma oluşturulmaya başlanacak.
Bu nokta çok riskli ve tehlikeli.
TUZAĞA DÜŞMEYİN
WhatsApp diyor ki , ben bu verileri Facebook’a sağlıyorum.
Büyük veri ambargosuna aktarıyorum.
O da sonrası için inanılmaz soru işaretleri barındıran bir konu.
WhatsApp, Avrupa Birliği ülkelerine böyle bir dayatmada bulunmuyor. Çünkü, Avrupa Birliği ülkeleri bu metne imza atmıyor. Gelişmekte olan ülkelere reva görülen bir dayatma bu.
Uçtan uca şifreleme sisteminde karşı tarafa mesaj gönderildiğinde gönderilen mesaj ancak karşı tarafta açılabilir.
Arada veri transferi sağlandığı için hiçbir kaynak bu gönderdiğiniz mesaja ulaşamaz. Bu ses datası ya da görüntü datası olabilir.
Gönderenle alıcı arasında bir şifreleme vardır.
Şifre çözücü algoritması ile çalışır.
Verinin güvenliğini garanti eder.
AKILCI POZİSYON ALINMALI
Bireysel güvenliğe dikkat edilmeli.
Hangi uygulama kullanılırsa kullanılsın, özel bilgilerin korunmasına özen gösterilmeli.
Bu bilgilerin paylaşılmaması gerekiyor.
Kendimizi koruyacağız.
Özel ve önemli bilgiler ne bilgisayarlarda ve telefonlarda saklanmamalı. Bireysel güvenliğin sağlanması ilk, öncelikli ve vazgeçilmez kural olmalı.
|
|
|
|
|
|
|
|
|
POPÜLER HABERLER |
|
|
|
|
SON HABERLER |
|
|
|
|
|
|