|
Başakşehir'de yerel gazetecilik icra etmek, modacı muhafazakarlar, ıslak İslamcılar, iktidara tapıcılar, nemacılar, yağdanlıklar ve sıvacılar dışında kalabilen aykırı basın emekçileri için gerçekten tam teşekküllü zahmet.
|
Ucundan, kıyısından, kıyağından, tadından Akp şakşakçısı isen eğer işin şahane, muhteşem, lokum tadında, keyifler gıcırında. Alırsın belediye imparatorluğunu arkana, yaslanırsın koltuğuna, atarsın övgü başlıklarını, sayarsın tomar tomar harçlıklarını. Mevcut yönetime, siyasi erke ve sisteme muhalifsen eğer, işin dik yokuşun çıkmazı, mide ağrısı, sabır gazı, perşembe pazarı. Kime ne şekilde yaklaşırsan yaklaş, süreç menfaat hücrelerine dokunduğunda, ufacık bir temasla ortalık kriz arenası. Ne Chp'liliğin kalır, ne vatan hainliğin, ne pis komünistliğin, ne de ajan Joe kimliğin. İç yalan tozunu, terbiyelensin benliğin.
AKP ARAYI AÇIYOR
Egemen güç Akp, iktidarı elinde tuttuğu her mecrada yaptığı gibi Başakşehir'de de inanılmaz yönetimsel taktikler üretiyor. Yaşamın tüm aksiyonlarına kontrol mekanizması getirdiği yetmiyormuş gibi, kendinden olmayan her unsuru yok etmek uğruna oluk oluk gayret veriyor. Apartman müstahdemlerinden, site yöneticilerine, mahalle muhtarlarından, dernek temsilcilerine, belediye işçileri sendikasından, memur sendikası tercihlerine, cami imamlarından, kamu kurum ve kuruluş silsilesine kadar tüm dinamikler Akp dürbünüyle yönetiliyor.
Başakşehir'de Chp, Hdp, Saadet, Mhp bir araya gelse, ortak aday ve ortak yönetici listesi üzerinde birleşse dahi, Akp bloğunu iktidardan düşürmek önümüzdeki 30 yıl boyunca imkansız gibi görünüyor.
Merak edenler zahmet buyurup bir gün Akp Başakşehir İlçe Başkanlığı binasına adım atsınlar. Ne demek istediğimi çok iyi anlarlar. Holding işleyişinde tasarlanmış, teknolojinin her nefesini bünyesine katmış, kadın kolları, gençlik kolları, ana kademe, ilçe sekreteryası, başkan odası, toplantı salonları, konferans alanları, konuk ağırlama imkanları, kliması, havalandırması, renkli camları, dev ekran televizyonları, geniş bant iletişim donanımı, eğitim sınıfları, arşiv departmanları ve sayısı yirmibeşe varan sabit görevli istihdamı.
Hafta içi sakin ortamda günde beşyüz kişiyi, hafta sonlarında ise bin ile binbeşyüz partiliyi ağırlayan, onlara güncel aktarımlar yapan kocaman bir siyaset fabrikası. Muhteşem bir disiplin, inanmış bir kadro yapısı. Davaya bağlılık, partiye sadakat, mücadeleye inanç had safhada. Dedikodu yok, kulis yok, kongre bezirganları yok, dar grup hizipçileri yok, dön dolaş dergahlı makam şaklabanları yok, çatlak ses yok. Yöneticiler ne söylüyorlarsa o. Tüm birimler atom kıvamında olmasa da karınca misali harıl harıl çalışıyor. İlçede yer alan mahallelerde, camiler belirlenip grup halinde ibadete gidiliyor. Cuma namazları, Pazar sabahı namazları, bayram namazları, kandil gecesi din seansları, kutlu doğum haftası, mutlu günler sofrası derken tüm inanç kaleleri dibine kadar fethediliyor.
Başakşehir'deki 104 bin ailenin her birinin, nereli olduğu, aile reislerinin ve eşlerinin hangi iş kollarında çalıştığı, işsizler yığını, anne adayları, yoksul kesim haritası, çocuk sayıları, devam ettikleri okulların adları, yeni seçmen olacak gençlerin adres katalogları, güreş, taekwondo başta olmak üzere ilçedeki spor faaliyetlerine katılım sağlayan sporcu kadroları, kadın dernekleri ve platform oluşumları, köy, ilçe, il bazlı hemşehri örgütlerinin ilinti ağları, şoförler, berberler ve diğer esnaf odaları, din temelli organizasyonların aktif uygulama programları, Bilgievi gibi radikal İslam eğitim mekteplerinin öğrenci dağarcıkları, Lokman Polikliniği işletmecileri gibi dünün cumhuriyetçisi, günün Sağlık İşleri Kurulu Başkanı Akp'lisi ticaret familyaları, Akp'ye üye olup hemen örtünmeye geçen faydacı kuşak ablaları tüm sicil kayıtlarıyla ve özel bilgi depolarıyla Akp kurmaylarının bilgi dosyalarında kullanıma hazır şekilde bekliyor.
İstanbul'da üzerine en fazla konuşulan belediye başkanı olarak ün yapan ve muhatap olduğu kazan dolusu eleştiriye rağmen soğukkanlılığı elden bırakmayan Avukat Mevlüt Uysal, Mevlana'ya taş çıkartan gönül iklimlerinde, elinde bulundurduğu yetki cennetini fevkalade şekilde yönetiyor.
ÖZGÜR KARABAT İLE OLMAZ
Gelelim mutsuzlar diyarı Chp'ye. İlçe Başkanı sayın Özgür Karabat, gerçeklerin ışık görmesi üzerine öylesine derinden etkilenmiş, öylesine paniklemiş, öylesine içerlemiş olacak ki, geçtiğimiz günlerin birinde, mali müşavirlik ofisinin beyaz koltuklu prensi büyüsüyle vicdan temizliğine kalkıştı. İfadeleri korkak, bakışları kaçamaktı. Sayın Özgür Karabat'a tavsiyem kiminle diyaloğa soyunursa soyunsun, kelimeleri cümle haline, cümleleri iletişim rengine dönüştürürken muhatabının gözlerinin içine bakarak konuşması. Gözü başı ayrı bakıyor. Güven vermiyor. Aklında gezen tilkilerin kuyrukları birbirine çarpmasın diye, kalbi ile dilini aynı duyguyu paylaşımında örgütleyemiyor. Partinin eğitim profesörü Saadet Aycan Bolazar etüd programına bence Özgür Karabat'tan başlamalı. İnsanlarla nasıl ilişki geliştirilir? Yalancının mumu günün hangi saatine kadar ışık verir? Nezaket kuralları nedir? Etkili iletişimde jest, tavır, mimik, göz teması, kalp ırmağı nasıl bütünsellik içerir gibi ana başlıklarla sayın Karabat'ı baştan yaratmalı.
Zor olacağını sanmıyorum. Sayın Özgür, değerli Karabat, geçiş süreçlerine çabuk kanatlanır. Bu özelliğini geçmişte kanıtlamıştır. Ödp'den Chp'ye geçiş aşaması, atama ile gelen ilçe başkanlığı makamı, ardından ilçe belediye başkan adaylığı, sonrasında milletvekilliği 1.basamak adaylığı, takiben milletvekilliği 2.basamak adaylığı, nihayetinde taze ilçe başkanlığı hırsı bunun en bariz kanıtıdır.
Sayın Karabat'ın o gün kameralara söylediği sözleri ben buradan yazsam hakkımda dava açar. Kendi sözlerini kendi ağzından inşa ettiği için benim işimi kolaylaştırıyor. Savunmaya geçeceğim, alnımdaki gölgeyi sileceğim derken, öz denetim yoksunluğuyla bataklığın daha derinine saplanıyor. Satır aralarından br kaç cümleyi seçelim. Gülelim, eğlenelim.
----İlçe Başkanlığı adaylığı projemde yoktu. Yıllarca benimle yanyana yürüyen arkadaşlarım baskı yaptı. Onları yılarca kullandım, şimdi bırakıp gitmek olmazdı.
----Eşim adaylığık fikrime sıcak basmadı. Özel olarak oluşturulan beş kişilik uzman ekip toplantı üstüne toplantı yaptı. Eşim iknaya yanaştı.
----Benim için Chp Başakşehir İlçe Başkanlığı bir makam değildir. Özgür Karabat'ın böyle şeylere ihtiyacı yoktur. Olayı hyizmet davası olarak görüyorum.
----2019 için daha fazla çalışmalıyız demek ki. Ön seçimden 8.sırada çıkmak yetmiyor. Genel Merkez'in beş kontenjan kararı beni şaşırttı. Kontenjan en fazla üç olmalıydı. 13.sıradaki Özgür Karabat ile 11.sıradaki Özgür Karabat arasında çok fark vardır.
----Meclis üyelerimin yeteneklerini tartışabilirsiniz. Ama ahlaken hepsine kefilim. Hiçbiri harama el sürmez.
----Söylenildiği gibi meclis üyelerimiz mecliste eksik performans sergilemiyor.Her oturumda birkaç soru önergesi bile veriyoruz. Hatta son oturumda Bahçeşehir'in hava kirliliğini sorguladık. (Bence müthiş bir araştırma dosyası.)
----Hakkımdaki eleştirileri bence dar bir grup çıkartıyor. Yönetim kurulu arkadaşlarımızla konuştuk. Parti disiplinine aykırılık tespit edersek lgili girişimleri başlatırız. (Hakan Zat Chp üyesi değildir. Neyin partisi neyin disiplini)
----Eleştiriler hakkaniyet ilkeleriyle bağdaşmıyor. (Delege listelerine Tokat ahalisi yazdırmak, Karabat sevdalılarını doldurmak, Sami Balcı, eşi, kızı, damadı, torunu, Ayhan Geygel eşi, kızı, konu komşusu yazdırmak hakkaniyet mi? Partiyi Tokatspor zihniyeti ile yönetmeye çalışmak hakkaniyet mi? Kemal Aydın pankartlarını kestirmek hakkaniyet mi? Serdar Bayraktar'ı yok etme projesi hakkaniyet mi? İnsanları kullanıp kullanıp atma alışkanlığı hakkaniyet mi? Bazı meclis üyelerinden listeye yazılma karşılığı nakit para girdisi almak hakkaniyet mi? Muhalif olan kim varsa partiden uzaklaştırmak, pasifize etmek, dışlamak, kötü adam algısı yaratmak hakkaniyet mi)
Ivır, zıvır. Muppet show sahnesi gibi, şarkılar söyle, eğlen, kıvır.
Ve en önemli konu. Karabat kendi ağzıyla kovayı doldurdu.
Meclis üyelerimizin Gölet'in imara açılmasına karşı başlattığı davalar, kazandığımız davalar var. Yargıtay'da bekleyen dosyalar var. Hatta benim yargılandığım davalar bile var.
YALAN TOZU ÖKSÜRTÜR
İşte bu. Yalanının tozu palavranın dozuyla karışmıştır. Sofa davasını Serdar Bayraktar açmıştır. Kiptaş Vaditepe davasını yine aynı isim sırtlanmıştır. Kayaşehir'le ilgili imar planı itirazlarını Serdar Bayraktar yapmıştır.
Özgür Karabat ve ekibinin bu üç davayla ilgili en ufak bir emek performansı bulunmamaktadır. Yapılmayan işleri yapılmış gibi okumak ayıp markasıdır.
Özgür Karabat'ın yargılandığı dava ise 06 Mart 2015 tarihli Başakşehir Belediye Meclisi 2.oturumundan kaynaklanmaktadır.
Fakat olayın içyüzü sanıldığından çok farklıdır.
Arkanıza yumuşak bir yastık alın ve dikkatinizi satırlara yoğunlaştırın;
Madde madde açıklayayım.
Kim hangi maddeye itiraz koyuyorsa ben yüzleşmeye hazırım.
01-) Bader, 06 Mart 2015 Cuma günü, Gölet imar durumu ile ilgili bir basın açıklaması yapacağını kamuoyuna duyurmuştur. Hakan Zat, 05 Mart Perşembe akşamı Bader Başkanı Uğur Barış Karabulut'u telefonla aramış ve şunları konuşmuştur; ''Uğur Bey, yarın Chp Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin'in de belediye binası önündeki açıklamaya katılacağını öğrendik.
Bana göre evsahibi, konunun sahibi, hak sahibi, mücadelenin öznesi sizsiniz. Açıklamayı Bader'in yapması gerekir. Bahçeşehir halkını siyasete teslim etmeyin. (Haklısınız Hakan Bey, öyle yapalım)
02-) Söz konusu açıklama kalabalık bir katılım ile 06 Mart Cuma günü saat 15.30 civarında gerçekleşmiştir. Chp'li 3.bölge milletvekili adaylarından elliye yakın ismin yanı sıra, Add, Hdp ve Chp açıklamaya katkı vermiştir.
03-) Uğur Barış Karabulut'un ardından söz alan Gürsel Tekin'in açıklamaları sonlandığında meclis salonuna geçilmiştir. Gürsel Tekin'i takip eden Chp milletvekili aday adayları sayısı birden 4'e inmiştir.
04-) Özgür Karabat, Chp meclis grubu odasına girip, İlçe Başkanı Kazım Özeren'e rağmen, meclis üyeleri ile görüşmüştür.
05-) Oturum için salona geçerken Chp'li bir meclis üyesi cebine demir çubuk benzeri madde alarak koltuğuna yönelmiştir. Gündemin altıncı maddesi olan Gölet konusu tartışıldığında Chp'li meclis grubunun kavga çıkaracağı önceden belirlenmiştir.
06-) Hakan Zat, o gün hasta olduğu için oturuma güçlükle katılan Chp'li meclis üyesi Hilal Erbakan'a destek için salonda bulunmayı tercih etmiştir.
07-) Özgür Karabat, meclis oturumunu meclis üyelerinin yanında takip etmiştir. Gölet gündemine sıra geldiğinde, başkan Mevlüt Uysal kürsüye davet edilmiş ve konuşma yapması için söz hakkı verilmiştir. O sırada cebinde demir materyal bulunduran Chp'li meclis üyesi Mevlüt Uysal'a doğru maddeyi fırlatmış, ancak cisim başkanın çevresinde koruma olarak görev yapan özel güvenlik mensubunun başına sert şekilde isabet etmiştir. Kafası açılan ve yoğun kan akan güvenlik görevlisine ilk sağlık müdahalesi yapılmadan Chp'li meclis üyelerinin bazıları önlerindeki mikrofonları sökerek kürsüye doğru ilerlemek istemişlerdir.
08-) Akp'li meclis üyeleri ve toplantıyı izleyen Akp'li mahalle birimleri Mevlüt Uysal etrafında kenetlenince yumruk yumruğa kavga boyutuna gelinmiştir.
Hakan Zat sayısal olarak güçsüz kalan Chp'li meclis üyelerini sakinleştirmek için insani refleksle araya girmek istemiş fakat bir Chp'li meclis üyesinin sözleriyle irkilmiştir ; ''Hakan Bey siz karışmayın. Biz özellikle yapıyoruz.'' Bu sözlerin ardından Hakan Zat Hilal Erbakan'ın yanına gitmiş ve bayan meclis üyesine zarar gelmemesi için kavga sonuna kadar o bögeyi terk etmemiştir.
09-) Olaylar bu akışta devam ederken Chp Başakşehir İlçe Başkanı Kazım Özeren salon dışına sürüklenmiş ve olaylara müdahale edememiştir. Kapıyı yumruklaması ve içeriye girmeye çalışması kamu malına zarar verme şikayetine konu edilmiştir.
Milletvekili aday adaylığı dışında hiçbir siyasi efekte sahip bulunmayan Özgür Karabat yine kamu malına zarar verme iddiasıyla dava edilmiştir.
10-) Sayın Özgür Karabat'ın yargılandığı dava bundan ibarettir.
Chp gibi 100 yıllık bir partiyi böylesine riskli, kasvetli ve tehlikeli ortama sürükleyen zihniyet hala neyin savunması peşindedir?
O gün orada çok daha kötü tablolar yaşanmadıysa, bu sonuç tamamen Akp'li grup içindeki bir kaç yöneticinin özverisi sayesindedir.
Olayların ardından parti tarafından düzenlenen Boğazköy toplantısında gelişmeler tamamen farklı bir perspektifle kamuoyuna aksettirilmiştir.
Basın açıklamsı yapan Özeren, olayları Akp'nin komplosu olarak değerlendirmiştir.
Olayları tüm netliğiyle açıkladığım için, Özgür Karabat'a deste deste soru hazırladığım için ve menfaat küme(s)lerini (z)samansız bıraktığım için Chp'li eski yöneticilerden, şimdiki mahalle başkanlarından ağır hakaretler ve tehditler almaktayım. Tüm bu yaklaşımlar umurumda değil. Kim neyle gelirse, öyle gönderilir. Önemli olan Chp'nin ruhen ve bedenen temizlenmesidir.
Saygı ile..
|