.
 

Köşe Yazarları
  Yorum Yap     Arkadaşına Gönder     Yazdır
     

KIZILDERELİ ÖYKÜSÜ

ŞULE YURCU

 

Yazı dizimize geçtiğimiz günlerde e-mail adresime gelen bir “Kızılderili öyküsü “ ile devam etmek istiyorum. Yaşlı bilge kızılderili köyün çocuklarını toplar ve onlarla çalışırken insanın içinde iki kurt olduğundan bahseder ve devam eder,

-Birinci Kurt; öfke, kıskançlık, korku, üzüntü, pişmanlık, açgözlülük, acıma, suçluluk, saldırganlık, küskünlük, aşağılık duygusu, yalancılık, ukalalık, yapmacık gurur, ego gibi olumsuz duygu ve davranışları,

-İkinci Kurt; sevgi, umut, zevk, cömertlik, paylaşma, alçak gönüllülük, dinginlik, nezaket, yardımseverlik, dostluk, anlayış, merhamet, inanç gibi duygu ve davranışları yaşatır. Der.

çocukluktan itibaren bütün insanların içindedir bu kurtlar diye devam eder.

çocuklar anlatılanları anlamak için biraz düşünürler.

Merak içinde yaşlı kızılderiliye “Hangisi büyür, gelişir ve kazanır ?” diyerek hep bir ağızdan soru yöneltirler.

Yaşlı kızılderili kısa ve net bir cevap verir “ BESLEDİĞİNİZ” Evet bu yazı dizimiz, çocuklarımızın içindeki kurtlardan olumlu duygu ve davranışlar kurdunu besleyip büyütmemizi sağlayacak önemli ipuçlarını içermektedir.

Şu ana kadar hamilelikten, üç yaşına kadar olan gelişim dönemini irdeledik. Bu ay dört- yedi yaş, gelişim dönemlerini çok etkileyen aile büyüklerinin ve çevrenin sorumluluklarını paylaşmak istiyorum.

Dört-Yedi yaş gelişim dönemi, çocuğun topluma karışmaya ve toplumdan etkilenmeye başladığı dönemdir. Park, diğer çocuklar, mahalle, apartman, sokak, alışveriş mekanları, artık  sırayla çocuğun dünyasında yerini almaya başlar. çocuk, ev dışındaki mekanlarla ve aile bireyleri dışındaki insanlarla, ilk defa bu dönemde yüzleşir. Yeni mekanlar, yeni bireyler, çocuğun gelişim ve eğitim sürecinde yerini almaya başlarken ailenin ve çocuğun gelişiminden sorumlu herkesin çocuğu kontrolü önem kazanır. Kontrolsuz ortamlarda çocukları bekleyen sayısız tehlike vardır. Evin değer ve tutumları ile çocuğun içine gireceği toplumların değer ve tutumları uyum içinde olmalıdır. Sırf bu nedenle ailenin, çocuğun içinde yaşayacağı çevre için, eğitim süreci, aile değer ve tutumları açısından uyum analizi yapmaları gerekir. Nasıl bir ortamda kimlerle yan yana yaşanıldığını aileler bilmezse çocuklar asla bilemezler.

Dört-yedi yaş dönemi, kreş, anaokulu veya anasınıfı dönemidir. Günümüzde çocukların, 36 ayını bitirdiği aydan itibaren aile ölçütlerine uygun bir okulöncesi kurumuna mutlaka devam etmelerinin gerekliliği önerilmektedir. Okulöncesi kurumlarının programları, çocukların bedensel ve ruhsal gelişimlerine uygun hazırlanıp planlanmıştır. Yapılan araştırmalar, okulöncesi kurumlara devam eden çocukların sosyal, duygusal ve bedensel olgunluğa ulaşarak ilköğretim okullarında daha başarılı olduklarını göstermektedir.

çocuklarda adalet duygularının hassas dönemi, dört yaştan itibaren yoğunlaşır. Dolayısıyla bu yaştan sonra karşılaştıkları adeletsizliğe tepkiler halinde saldırganlık duyguları, şiddet eğilimleri de su yüzüne çıkmaya başlar. çocuklarımızın duyuş ve davranış özelliklerine odaklanarak onların herbirinin kendisine özel olduğunu farketmek ve onları kendilerine özgün varlıklar olarak görebilmek, kendilerine özgü nitelikleri ile benimsemek ve kendisi olduğu için değerli saymak olumlu davranışlar geliştirmelerinin, mutlu ve güvenli olmalarının başlangıcıdır. çocuklarını sanal dünyada algılayan onlara sanal nitelikler yükleyen aileler, eninde sonunda hayal kırıklığı yaşarlar. Aileler çocuklarının gerçek duygularını ifade edebilmeleri için onlara fırsat vermelidirler. Toplumumuzda korku, öfke, tasa, üzüntü, kıskançlık gibi duyguların ifade edilmesi hoş karşılanmaz. Bu nedenle aileler bu tür duyguları ayıp ve güçsüzlük olarak değerlendirirler. Bu duyguları ifade etmemeleri için çocuklarına telkinde bulunurlar. Oysa bun duygulara insan genleri, kendilerini kötülüklerden koruması için programlanmış refleks duygulardır. Bu duyguları yok etmek yerine psikolojik gereksinimler bilinçli beslenerek nefret, sevgiye dönüşebilir. Hayal kırıklığı yerini umuda terkedebilir. Duygularını kontrollü biçimde ifade edebilen, duygularının kabul gördüğünü, anlaşıldığını hisseden bu yaş grubunda olumlu kişiliğin temelleri atılarak başarılı olunur. Yedi- onbir yaşın gelişimi sürecini değerlendiren yazımızda buluşmak üzere.

 

 

 

 
Yorumlar
Yorum Yap






Bu habere henüz yorum yapılmamış.

Yorum Yap'a tıklayarak ilk yorumu sen yapabilirsin.









 
 
 
KÖŞE YAZARLARI
İbrahim Dinç
Bizlik Haller
Erol Turan
Tecrit İnsanlık Suçudur
Esat Korkmaz
Maraş Katliamı
Ebru Öztürk
Start-up Olarak Yola Çıkış…
Şirvan Yücel
Merak Dedikleri
Hakan Zat
Başakşehir
POPÜLER HABERLER
SOĞUK HAVALARA ...
ŞELALE’DE GİZLİ...
TECRİT İNSANLIK...
DEVRİMCİ BOYUN ...
(Miracın Kutlu ...
EPİLEPSİ FARKIN...
KENT ASALAKLARI
TÜRK DİLİNE AÇI...
VARLIK OLMAK Hİ...
Tümü
SON HABERLER
START-UP OLARAK...
BAŞAKŞEHİR HAK...
MOR GÜN
FARKINDALIK
Tümü
Haber bilgisinin gönderileceği e-posta adresini giriniz.
  Gönder  
 
  İptal  
 
 
rss facebook  Twitter

Gündem | E - Gazete | Köşe Yazarları | Vip Röportaj | Referanslar | Bize Ulaşın
ANASAYFA | FOTO GALERİ | VİDEOLAR | ANKETLER | KÜNYE | SİTENE EKLE | İLETİŞİM


Pikare 2024
Yeniliklerden Haberdar Olmak İçin
Valid CSS! Valid XHTML 1.0 Transitional