Türkiye seçim şenliğine aylar kaldı.
Yerel yönetimler, vekil koltukları ve başkanlık makamı arka arkaya sahiplenme yaşayacak.
Mühürlü, mühürsüz, küfürlü, küfürsüz oylar sayılıp harmanlanacak.
TBMM’ye kapağı atıp, şanlı siyasete dahil olanlar paraya doyacak.
Belediyeyi kazananlar serveti bulacak.
Kaybedenler kulübü yeni hedefler arayacak.
İŞİNİ BİLENLER İÇİN
Bir de belediye meclis üyeliği mevzusu var.
Hani, herkesin pek dertlendiği, maddi kazanç beklemediğini dillendirdiği, zahmetiyle, emeğiyle, güçlüğüyle binlerce siteme konu ettiği, ama yine de listede yer almak için oluk oluk finans tükettiği meclis üyeliği konusu.
Nedir bu yoğun talebin sırrı?
Neden bu görev aşkı?
Niçin meclis üyeliği ısrarı?
Bildiklerimizi anlatalım.
Sustuklarımızı parlatalım.
Başakşehir örneğiyle detaylandıralım.
İHALEM ÇITIR
Akp iktidar.
Akp’li meclis üyeleri için sınırsız olanak var.
Eşe, dosta, komşuya, akrabaya şirketler kurdurup yığınla kamu ihalesi kazanmalarının önü açık.
Hizmet alım ihalesi denen banknot yaylasında, acayip paralar dönüyor.
Belediye üç model ile ihale çalışıyor.
Ama, ne hikmetse ihalelerin tamamına yakını, benzer metotlarla yerini buluyor.
Kanun 22 bin lira bin lira sınır koymuşsa, 21.999 liralık ihaleler onaylanıyor.
Kamu İhale Kanunu’nda ‘’21 b’’ diye bir madde var.
Açıklama şu; ‘’Doğal afetler, salgın hastalıklar, can ve mal kaybı tehlikesi gibi ani ve beklenmeyen, veya idare tarafından önceden öngörülemeyen olayların ortaya çıkması üzerine, ihalenin ivedi olarak yapılmasının zorunlu olması’’ hükmü.
21 b kapsamında görülen/götürülen ihalelere bakarsanız, vicdanı, ahlakı, günahı, haramı oyun dışında bırakırsınız. Bir liralık çiçek tohumu, yandaştan 3 liraya satın alınıyor.
21 b içine mis gibi oturtuluyor. Ye babam, ye.
Tam komedi.
Otur izle.
SİYASET BEREKETİ
Başkan yardımcısı olan iktidar meclis üyeleri, makam mevki kaynaklı statülerini endamına yakışır şekilde kullanıyor.
Yönettikleri müdürlükler ve o müdürlüklere ayrılan bütçeler, kaymaklı kadayıf tadında tüketiliyor. Müthiş bir ekonomi büyüklüğü ve korkunç rant sirkülasyonu baş döndürüyor.
ENCÜMEN OL CANIMI YE
Meclis üyeleri ‘’Encümen’’ seçildiklerinde, maddi boyut sınırsızlaşıyor.
Başakşehir belediye encümeni toplam 7 kişiden oluşuyor.
Dört siyasi, üç bürokrat.
Belediyenin bakanlar kurulu.
Haftada en az bir, bazen iki gün toplanıyorlar.
Encümen, belediye başkanının sağ kolu gibi işlevsellik üstleniyor.
Neler yapıyor;
..Stratejik planları inceliyor.
..Yıllık çalışma programlarını inceliyor.
..Bütçe ve hesap incelemesi yapıyor.
..Yaptığı incelemelerin sonuçlarını raporlar halinde başkana ve belediye meclisine sunuyor.
..Kamulaştırma kararı alabiliyor.
..Kamulaştırma kararını uygulama yetkisine sahip.
..Kanuna göre idari para cezası verebiliyor.
..Belediye uyuşmazlıkları ile ilgili tasfiye kararı alıyor.
..Kamuya ait malların kiralanmasına karar veriyor.
..Açılış ve kapanış saatlerini belirleme yetkisi de encümende.
Encümen olan belediye meclis üyelerine ücret ödeniyor.
İlçenin iş dünyası, imar, yönetim kantarı beyefendilerin iki dudaklarına sıkışmış durumda.
MUHALEFET NE YER NE İÇER?
İşte işin altın noktası.
Esenler, Bağcılar, Eyüp, Gaziosmanpaşa, Başakşehir, Arnavutköy, Sultangazi gibi ilçelerde AKP dışında bir partinin belediyeyi kazanma şansı yok.
Peki, muhalefetteki partilerin siyasileri, örneğin CHP’liler, bu ilçelerde neden meclis üyesi olmak isterler? Bunca çileye neden girerler?
Beş yıllık uzun süreçte, yok imkanlarla siyaset yapmayı, cepten tomarla para harcamayı hangi mantıkla kabul ederler?
RÜTBEM İBB
Belediye başkan adayının belirlediği meclis üyesi listesinde ilk 2 sırada yazılanlar doğrudan İBB’ye gidiyor. Yani, parti yerelde yenilse bile, İBB’de iki meclis üyesi ile ilçe temsiliyetini sürdürüyor.
Bu ne demek? Hiç tanınmayan bir isim, İBB’de beş sene görev alınca, siyasi tirajını artırıyor.
İmajını yükseltiyor. Ticaret yapıyorsa işleri, akademisyen ise popülaritesi, mühendis ise ihalesi bereketleniyor. Bir de, dosya takibi konusu gerçeği var. İş adamı bilmem hangi ilçedeki, bilmem ne kusura sahip arsalarını kıymetlendirmek için yapılması gereken İBB dokunuşlarında, aracı kurum olarak meclis üyelerini kullanıyor.
Siyasetçiler birden emlak komisyoncusu, danışman ya da çözüm ofisi kimliğine bürünüyor.
Trafik çift taraflı işliyor.
Paranın sıcaklığı parti adı, din, iman, kitap tanımıyor.
Örneğin, Akp orijinli bir dosyanın meclis oturumunda gündeme alınması ve muhalefetten tepki görmeden, yargıya düşmeden, bir an önce arzulanan sonuca ulaşması için ‘’Sus payı’’, ‘’Göz hakkı’’, ‘’Kardeşlik türküsü’’ edebiyatı devreye giriyor.
Muhalefet partisinin değerli meclis grubu konuyu görmezden geliyor.
Ya da önce karara dava açıp, sonra geri çekiyor.
Neden böyle davranıyorsunuz sorusuna; ‘’Çalıştığımız avukatlık bürosunun stajyer avukatı yanlışlıkla dosyaya yön vermiş’’ gibi saçma ve yalan cevaplar üretiliyor.
Dosya CHP’li meclis üyesinin rezervinde, kontrolünde ise ve çözümü halinde ortada iri bir rakam belirmişse, pazarlıklar sonucunda, besmeleler ışığında, pürüzler ustaca hallediliyor.
Muhalefet partisinin İBB’li meclis üyeleri saklı cennetin prensleri gibi yaşıyor.
İlk iki sıraya yazılmak için şanslı meclis üyesi adayının sağ cebinden milyon tarifeli nakit, sol cebinden de limiti bol kredi kartların kükremesi gerekiyor.
VAY BE!
İBB’ye gitmek için yeterli serveti bulunmayan meclis üyeleri, listenin seçilebilir sırasına girmek için, adaylaşan belediye başkanına seçim finansı sağlamak zorunda.
Araç kiralayacak, irtibat ofisi açacak, seçmene hediye ayarlayacak, yemek organizasyonlarına sponsor olacak, çek kullanacak, senet yazacak. Başka türlü listeye dahil olma imkanları yok. Partinin İBB belediye başkan adayının kontenjanları da araya serpiştirilmek zorunda.
Büyük kavgalar çıkıyor.
İstifa mektupları, tehditler, telkinler horon çekiyor.
Yine Başakşehir’den örnek vereyim.
CHP meclis üyesi listesinin tepesine A.Hadi Akmugan yazıldı.
Akmugan’ın 1 numaraya oturmak için gözden çıkarttığı finans ölçeğini bilen biliyor.
İki numarada ise 1957 doğumlu Zeynel Yılmaz.
Kimdir bu arkadaş?
Onlarca dükkandan kira geliri olduğu, aşiret reisinin sevgi kontenjanında bulunduğu söylenen Eminönü siyasetçisi. Başakşehir ne alaka? Cevabı Oğuz Kaan Salıcı da.
Kaç para harcadı da, bu kıyağa nail oldu?
Onun da cevabı Allah katında.
Bu iki isim İBB’nin CHP Başakşehir temsilcileri.
Oysa, CHP’nin 2014 İBB başkan adayı Mustafa Sarıgül, CHP Başakşehir belediye başkan adayı Özgür Karabat’a ‘’Listenin ilk 4 sırasını boşalt, ben dolduracağım’’ talimatını vermişti.
Karabat, Sarıgül’e kılıç çekti.
Dönemin CHP Başakşehir İlçe Başkanı Kazım Özeren ile beraber direndi.
Partiden istifa etme pahasına ilk dört sıraya el sürdürmedi.
MAHALLEDE TAKILANLAR
Geriye kalan muhalefet partisi meclis üyeleri ne yapıyor?
İBB kervanında sözünü ettiğimiz harikalar diyarı burada da devam ediyor.
İmar Komisyonu,
Hukuk Komisyonu,
Plan ve Bütçe Komisyonu.
Üç ihtisas makamı.
Komisyonlarda, 2 Akp’li, 1 CHP’li meclis üyesi görev yapıyor.
Önemli işler ele alınıyor.
Örneğin, kamu zararına yol açacak bir dosya, muhalefet meclis üyesinin oluruna girerse, hiçbir yargı yoluna sapmadan, işler güzel güzel çözülüyor.
Ya da usulsüzlük olduğu aşikar bir durum, karşılıklı anlayış ve uzlaşıyla küçük harflere indirgeniyor. Veya bize öyle geliyor.
Meclis üyelerinin maaşı yok.
Katıldıkları oturum başına ‘’Huzur Hakkı’’ diye çocuk harçlığı kıvamında bir ücret veriliyor.
BU PARA NASIL ÇIKAR?
Muhalefet meclis üyelerinin siyasete dayalı iş ve işlemler için girdikleri aylık masraf, kişi başı 2-3 bin lira arasında. Kalemler şöyle;
--Her meclis üyesi, aylık bazda, fiks bir parayı ilçe başkanlığına katkı olarak vermek zorunda.
--Açılan davaların masrafları meclis üyeleri arasında pay ediliyor.
--Parti içi etkinlik ve organizasyonların bütçe tarafı için ilk başvurulan adres onlar.
--Düğün, dernek, nişan, açılış, kına gibi aktivitelerde bol bol davetiye alıyorlar.
--Partinin seçim süreci finansmanı meclis üyelerinin omuzlarında.
--İş arayana iş, cenazesi olana araç, ihtiyacı olana maddi destek gerekiyor.
--İlçe dayanışma yemekleri ve il organizasyonları için bilet odaklı finans sağlamakla mükellefler.
Ayda 3 bin lira masraf desek, yılda 36 bin eder.
Beş yılda 36x5=180 bin lira gider parasına ihtiyaçları var.
Seçilmek için de, bir o kadar yükümlülüğe girdiklerini varsayalım.
Etti mi 360 bin lira.
Daire parası.
Bu para nasıl çıkacak amcası?
Meclis üyesi yazayım mı?
Saygılarımla.
|