Partisinin İstanbul İl Merkezi'nde düzenlenen yemekli toplantıya katılan Davutoğlu, önce İstanbul'un tarihi önemine değindi. "Bizim tarihimizin seyri de İstanbul ile birlikte değişmiştir" diyen Başbakan, "İstanbul'un fethiyle Osmanlı Devleti'nin bütün yapısal özellikleri değişti. Artık bir devlet değil, 7 iklimi barındıran, kadim bütün milletleri içine alan, yani bir Cihan düzenine dönüştürdü. Bizim tarihimiz İstanbul ile yükseldi. Çanakkale Savaşı'nın nedeni Çanakkale Boğazı değildi, İstanbul'du" diye konuştu.

"DEMOKRASİ TARİHİNDE DE MİHENK TAŞI"

"Demokrasi tarihimizde de İstanbul hep bir mihenk taşı olmuştur. İstanbul'da etkili olan bir siyasi hareket Türkiye'de de etkili olmuştur" diyen Davutoğlu, AK Parti hareketinin yükselişinde de İstanbul'un büyük rolü olduğunu dile getirdi.


İstanbul'un 1990'lı yılların başında havası kirlenmiş, suyu kirlenmiş haldeyken, Recep Tayyip Erdoğan'ın 1994'te Büyükşehir Belediye Başkanı olmasıyla birlikte başarıyı yakaladığını belirten Davutoğlu, "Şimdi yine böyle bir sınavımız var. İstanbul'da yeni bir başarı hikayesi oluşturmak. İstanbul siyasetini doğru okumak, doğru anlamak lazım. İstanbul, siyaset sosyolojisinin, psikolojisinin, ekonomisinin aynasıdır. 80 ildeki her şey İstanbul'a yansır. İstanbul'da yapılan her şey de oraya yansır" dedi.

"BİZ TÜRKİYE'DE KİMSEYİ DIŞLAMIYORUZ"

Davutoğlu, şöyle devam etti:

"Partiler etnik ve mezhebi veya bölgesel kimliklere göre tanınır hale geldi. Suriye ve Irak'ı yıkan temel faktörlerden biri, ülkeyi bütünüyle kuşatan siyasi hareketlerin olmamasıdır. Başta Suriye olmak üzere bu kimlik siyaseti bir parçalanmaya yol açtı. Nasıl Türkiye'nin bütün illerine ve bölgelerine gidiyorsak, İstanbul'da da ulaşmayacağımız kimlik, gitmeyeceğimiz bölge, mahalle olmayacak. İstanbul'un her yeri bizim için kurtarılmıştır. Bize oy versin, vermesin herkesin elini tutacağız, herkesle gönül gönüle konuşacağız. Bu, siyasetin psikolojisini de değiştirecek. Bize şiddet diliyle konuşana, biz muhabbet diliyle cevap vereceğiz. Biz Türkiye'de kimseyi dışlamıyoruz. Kimsenin hayat tarzına, düşüncesine, inancına müdahale etmiyoruz. Herkesi bizim mensubumuz olarak değerlendiriyoruz."

"YÜZDE 45'İN KALBİNE NİÇİN GİREMİYORUM?"

"Yüzde 55 alsam bile, benim için iddia, geri kalan yüzde 45'in kalbine niçin giremiyorum? Dışarıda gördüğümüz, öteki gördüğümüz kimse yok. Ve olmayacak. Birileri bize karşı cephe oluşturabilir. Ama biz oluşturmayacağız. Anadolu'da, Trakya'da ne kadar renk varsa, İstanbul'da da o renkleri bulup hemhal olmalıyız. Hiçbir İstanbulluya, hiçbir şekilde herhangi bir dayatmayı uygulamadık. Hiçbir İstanbullunun gönlüne kimse korku salmasın. İstanbullunun onuru, izzeti, haysiyeti, bizim namusumuzdur."

Başbakan Davutoğlu, sözlerini, "Doğu'da ve Güneydoğu'da gördüğümüz şiddet ortamını İstanbul'a getirmek isteyenler var. Biz hiçbir baskıya boğun eğmeyiz. İstanbul'da da bunlara kamu düzeni adına izin vermeyiz" diye tamamladı.