Cumhuriyet Halk Partisi İstanbul İl Başkanı Oğuz Kaan Salıcı ve CHP İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Mustafa Sarıgül, Taksim’de gerçekleştirdikleri basın açıklamasıyla Taksim Meydanı Projesi’ni eleştirdi.

Taksim Meydanı’nda yapılacak düzenlemenin halkın onay vermesi durumunda hayata geçirilebileceğini söyleyen Salıcı, “Kadir Topbaş hiç kimseye sormadan, hiç kimseye danışmadan giderayak bir projeyi ortaya çıkarmaya, gündeme getirmeye çalışıyor.  Bizim bu konuyla ilgili yapacağımız şey şudur; Taksim gibi sembol bir meydanı ne yapılacağını hem uluslararası bir projeyle bilim insanlarına soracağız, hem de vatandaşımıza soracağız. Gezi’de yüreği olan herkese, tüm İstanbullulara soracağız. Eğer bunu yapmazsak Gezi’de hayatını kaybeden Abdullah Cömert’e olan borcumuzu, gözün kaybeden Erdal Sarıkaya’ya olan borcumuzu ödememiş oluruz” dedi.

Salıcı, konuşmasına şöyle devam etti: “Gezi süresince seçilmiş başkan Kadir Topbaş, buharlaştı gitti. Yerine atanmış bir vali öne çıktı. Seçilmiş başkan halkın çıkarlarını korumayacaksa, yerini ilk hamlede atanmışlara bırakacaksa böyle bir belediye başkanının tek yönlü biletini 30 Mart’ta kesmeye hazırız. Vatandaşın görüşlerini, sivil toplum örgütlerinin görüşlerini umursayan, bilim insanlarının görüşlerine değer veren kadrosuyla projeleriyle çalışan bir başkana ihtiyaç var. O başkan da Sarıgül olacak. Topbaş inadım inat diyerek en öne atanmışları getirerek bu inadını devam ettirmeseydi bugün sokağa çıkamayan bir belediye başkanı olmazdı. Şu anda Topbaş, ortaya çıkamayan, sokakta dolaşamayan bir başkan durumundadır.  çünkü Topbaş, sokağa indiği gün vatandaşlarımız kendisini ayakkabı kutularıyla karşılamaya hazırdır. Topbaş, kendisiyle ilgili CHP meclis üyelerinin açmış olduğu davanın duruşmasına gitmek yerine horon vurmayı tercih etti. çok meşgulmüş, mahkemeye gitmedi, horon vurdu. Sonra Taksim’le ilgili projelerini twitter hesabından tüm Türkiye ile paylaştı. Ama gelin görün ki Atatürk anıtını unutmuş. Kaide yerinde duruyor ama Atatürk heykeli yok. Kadir Topbaş’a sözüm olsun; 30 Mart günü vatandaşlar da sandıkta seni unutacaklar.” 

Taksim Meydanı’nın uluslararası bir proje yarışması ile şekillenmesi gerektiğini vurgulayan Mustafa Sarıgül açıklamasında şunları söyledi:

“Meydanlar, kentlerin en önemli odak noktalarıdır. Bir şehir, meydanlarıyla var olur. Meydanlar; yurttaşların buluşma yeridir, demokrasidir, özgürlüktür. Taksim Meydanı İstanbul’un en önemli meydanıdır. Ne yazık ki Taksim Meydanı; plansız, programsız, projesiz uygulamalarla tahrip edildi. Plansız, projesiz uygulamaların sonucu ortada: Bir beton tarlası. Meydanın yanı başındaki Gezi Parkı için ortaya konan demokratik tepkiler unutulmamalı. İstanbullular, tepeden inme kararla Gezi Parkı’na kışla yapılmasına karşı çıktı. Ancak; toplumun bu tepkisi hâlâ anlaşılabilmiş değil. Anlaşılmış olsaydı, yine kimseye sormadan bir meydan projesi yapamazlardı. Şimdi bir meydan projesi açıklıyorlar. Yer yer çatlamış betonlar; sözüm ona ağaçlarla, yeşilliklerle örtülmek isteniyor. Buna da proje diyorlar. Taksim Cumhuriyet Meydanı, hiç kimsenin oyun alanı değildir. Taksim Meydanı için öncelikle ve hemen yapılması gereken şey; düzgün hazırlanmış, ciddi bir proje yarışmasıdır. Taksim Cumhuriyet Meydanı’yla artık oynanmasın. Taksim için ne yapılacaksa; düzgün bir proje yarışmasıyla, 30 Mart seçimlerinden sonra yapılmalıdır”.