Yazdır  
CHP KONGRE YOLUNDA
CHP Başakşehir, Kasım ayı örgüt toplantısı 14 Kasım 2015 Cumartesi günü Tümsan Sanayi Sitesi ilçe binasında yapıldı. Toplantıya olağanüstü ilgi gösteren partililer salona sığmayınca, bir çok üye görüşmeleri ayaktan takip etmek zorunda kaldı. İlçe Başkanı Kazım Özeren, İlçe Sekreteri Duran Bozkurt ve İlçe Eğitim Sekreteri Semra Yaman'dan oluşan divan heyeti iki maddeden oluşan gündem hakkında başarılı sunumlar gerçekleştirirken, söz talep eden konuşmacı sayısının motivasyona bağlı nedenlerle fazlalaşması, beş dakika olarak sınırlandırılan hitap süresinin 10-12 dakikalara kadar sarkması, dört saatlik yoğun bir görüşme trafiğine sebep yarattı. Hüseyin Arda Engizek ve Kadir Polat adaylıklarını resmen açıkladı. Kürsüye gelen konuşmacıları dikkatle dinleyen ve kısa notlarla eleştirileri kategorilendiren Kazım Özeren'in final tavrı günün en çarpıcı mısralarıydı.
AİLE OLAMADIK
Arkadaşlarımızı tek tek dinledim. Katkıları için teşekkür ediyorum. Biz, her fırsatta büyük bir aile olduğumuzu beyan eder dururuz. Sol gelenekten gelen insanlarız. Masa başında bağlamayla, sazla devrimcilik yapmaya alışmışız. Ama üzülerek söylüyorum ki, aile olmayı bir türlü başaramadık. Ne aman ki makam mevki peşinde koşmayı bırakırız, partimiz, davamız için verilen her görevi aynı heyecanla yerine getirmeye çalışırız, işte o zaman başarı gelmiş demektir. Beş yıllık meclis üyeliği dönemim var. O noktaya nasıl geldiğimi herkes bilir. Ben başka abilerimizin önde olması gerektiğini, bizlerin de büyüklerimize önyargısız destek vermemizin doğru olacağını vurguladım. Ancak, arkadaşlar ''Sen sanayicisin, bulunduğun konum açısından partiye fayda sağlamaya aday bir temsilcisin. O görev senin hakkın'' dediler. Görevden kaçmadık. Sorumluluk aldık. Elbette, eksiklerimiz, yanlışlarımız olabilir. Eleştiri ve özeleştiri mekanizmaları her zaman gereklidir. Ama, bunları yaparken, ağzımızdan çıkanlara ayar vermemiz gerekir.
AİLEM ÜZERİNDEN VURMAYA ÇALIŞTILAR
Peşinen söyleyeyim, vicdanen çok rahatım. Önce atamayla geldiğim için eleştirdiler. Sonra olağanüstü kongrede sandıktaki iradeyle başkan seçildim. Görev sürem boyunca neredeyse dört ayda bir seçim geçirdim. Gençlik kollarının tüzüğü farklı. Bunu biliyorsunuz. Yönetim kurulunu biz yapmıyoruz. Üniversitede okuyan oğlumu yönetim kuruluna yazmışlar. Oğlunu listeye yazdırıyorlar diye hemen tepki geldi. Bunlar gerçekten çok ucuz siyaset yöntemleri. Delege seçimlerine bende karşıyım. Herkesin ortak aklı kullanılsın istiyorum. Mahalleden başlayıp, yönetime kadar her kademede sorunlarımızı konuşmalıyız. Delegelik olayını çok fazla büyütüyoruz. Ön seçimlerde başka bir tecrübe yaşadık. Katılım oranı neredeyse yarının altında kaldı. Bence acilen üyelik sistemi sorgulanmalı. Nitelikli üyelik yapısı öne çıkarılmalı.

DEVRİMCİ YAPILANMAYI AKP KAPTI
CHP'nin geleneğinde kılcal damar örgütlenmesi diye nitelendirdiğimiz bir organizasyonumuz vardı. Bu ekolü sonradan Akp kaptı. Örgüt olarak maalesef çalışmıyoruz. Burada bugün gördüğüm kalabalığı ilçe kongresinden sonra da görmek isterim. Çalışmıyoruz arkadaşlar, maalesef çalışmıyoruz. Benim 55-60 yaşlarındaki genç delikanlılarım Başak Pazar önünde stand açıyor. Biz, Sular Vadisi'nde Akp'lilerin saldırı ve baskıları altında tanıtım çalışmaları yaptık. Bu işler dışardan göründüğü gibi kolay olmuyor. İkitelli Organize Sanayi Bölgesi'nde bundan önce CHP'li beş yönetici arkadaşımız varsa, şimdi 15 tane var. Ben makam meraklısı değilim. Hiçbir zamanda olmadım. İlçemizin yönetim kademelerinde yaptığımız çalışmaları raporlar halinde önce ile sonra genel merkeze yolluyoruz. O kadar zahmet veriyor, emek harcıyoruz. Yahu arkadaş, insan bir kere açıp okumaz mı? Biz bu kadar çabayı boşuna mı veriyoruz?
GENEL MERKEZ HİÇ ARAYIP SORMAZ
Ben CHP Başakşehir İlçe Başkanı'yım. İki yıldır Genel Merkez'den tek bir yönetici dahi beni aramadı. Bu kadar mı duyarsızlık olur. İnsan telefon edip ''İlçe Başkanım; Başakşehir'de faaliyetler nasıl gidiyor? Bir şeye ihtiyacınız var mı?'' demez mi? 
Seçim sürecinde bölge milletvekili adaylarımızla büyük kopukluklar içindeyiz. Bölgeyi bilmiyorlar, siyasei üsluplarında eksikler var. Çoğu zaman müdahale etmek durumunda kalıyoruz. Vekilim şurada programımız olacak diyoruz. Başkan bir saat vaktim var, başka yere davetliyim gibi bir dizi nedenle ilgilerini esirgiyorlar.
Şahintepe'de bir kahvehaneye gittik. İçeriye CHP milletvekili adayı girmiş, vatandaş umursamıyor. Çünkü, vekil bölgeye yönelik hiçbir öz bilgiye, muhabbete sahip değil. Araya giriyoruz; ''Arkadaşlar; okey oyununuzu on dakikalığına bozun, biz de ülkedeki oyunu bozalım'' diye dikkat çekiyoruz. Vekil mahalleye yönelik sohbet kuramayınca, bizler sorumluluk alıyor ve insanların dinlemek istediği konulara parmak basıyoruz. Vekil kahveden ayrılırken kahveciyi görmüyor. Usul, adet bilmiyor. Her türlü noksanlığı çabalarımızla telafi etmeye gayret veriyouz.

06 ARALIK'A KADAR İLÇE BAŞKANIYIM
Seçimlerde var gücümüzle çabaladık. Bu kadar oluyor. Başarı, ya da başarısızlık kavramlarını direkt kullanmamak gerekir. Neye göre, kime göre başarılıyız veya değiliz? Bahçeşehir'de Gölet için eylem yapılacak.
Mesaj atıyoruz, anons yapıyoruz. İki bin lira verip broşür bastırdık, dağıttık. Daha ne olsun? Bahçeşehir halkının katılım potansiyeli bu. Hep belli bir sayıya kadar destek alıyoruz. Hep aynı insanlar. Üyelerimize mesj yolluyoruz. Üye görmedim diyor, ilgilenmiyor. Çünkü, bu mücadeleyi dava olarak görmüyor. 06 Aralık'a kadar ilçe başkanıyım. Son danışma kurulu toplantı raporlarımızı hazırlayıp, bizzat giderek Genel Başkanımızın dikkatine sunacağım. Ahtım olsun bunu yapacağım.

DURAN BOZKURT ''AKP'Yİ GERİLETEMEDİK''
İlçe Sekreteri Duran Bozkurt, 01 Kasım seçimlerinin sonuçlarını il, ilçe ve mahalle bazında değerlendirdi.
Haziran, Kasım arasındaki oy grafiklerini detayıyla analiz etti. 2011 yılından bu güne kadar geçen seçim yarışlarının mukayese tablolarını değerlendirdi. Seçmen davranışlarının tercihlerdeki belirleyici tavırlarını ölçümledi. CHP tablolarının altyapı unsurlarını, açılımlarını ve istatistiki oranlarını sentezledi.
NİHAT EMEKSİZ ''SEÇMEN ELİNE UZATANA OY VERDİ''
Öncelikle Fransa'da yaşanan terör olayını kınayarak sözlerime başlamak istiyorum. 01 Kasım seçimlerinin hemen ardından, CHP neden kazanmadı diye tartışmalar başladı. Bana göre, seçmen elini uzatana oyunu verdi. Sebepleri nelerdir? Asıl araştırılması gereken konu budur. CHP'yi konuşurken siyasi tarihteki yerini, demokrasi tarihindeki değerini bilmemiz lazım gelir. Bana göre CHP tarihini iki ana kısımda düşünmek gerekir. İlki Atatürk, İnönü, Ecevit dönemi. Altı ok ilkesinin altının çizildiği, ortanın solu kavramının geliştirildiği, su kullananın, toprak işleyenin dendiği dönem. Bu tarih aralığında CHP'nin oyu asla %26 lara düşmedi. Demokrat Parti'nin estiği yıllarda bile % 45 lerde destek geldi.
İkinci dönem ise 1992 sonrası CHP görünümüdür. Kafası kesilmiş ördek gibi nereye gittiğini bilemeyen, ilkelerinden sapma gösteren CHP. Neden oy alamıyoruz sorusunun cevabı şimdiki parti yöneticileri değil, 1992 yılından beri partiyi yönetenlerdir.
Bahçeşehir 2.Kısım delege seçimlerine itiraz yaptık. Delegeliğimin önlendiğini düşünürüm. 20 yıldır Bahçeşehir'deyim. İkinci Kısım'da yaşadığım halde 1.Kısım listelerine adım yazıldı. Önemli olaylar ayrıntıda gizlidir. Kılıçdaroğlu İBB Başkanlık adaylığı sırasında kendi sandığında oy kullanamadı. Bu küçücük olayda bile ne ızdıraplar çektik hatırlayın. ''Önce İnsan'' soyut sloganından sıyrılıp, ''Önce Üye'' denmesini istiyorum.

ARİF MERT ''CHP NASIL BİR PARTİDİR?''
CHP, liberal bir parti midir, sosyal demokrat bir parti midir, Kemalist bir parti midir? Bu konjonktür netleşmediği müddetçe kaos büyüyecektir. Bazen liberal olan, bazen Kemalist ideolojiye kapanan bir partinin güven sorunu yaşaması son derece doğaldır. Dün gece, Paris'te küresel sermaye ve batı vuruldu. 1977 yılından beri gençlik kollarında çalışan, bilimsel çalışma ögelerini temel yapan, parti ile ilgili analizleri altı ay, bir yıl evvelden saptayan bir partiliyim. Aslında sade bir vatandaşım. Ekonomik gücüm yok. Söylem, ilke savrulmalarını gördüğümde bunu çıkıp söyleyecek kadar açık sözlü birisiyim. Tutarlılık ilkesine sahip olyan siyaset adamı Kemalist değildir. Bu halka zulmediyorlar. Mustafa Kemal'in akıl ve bilim klavuzluğu asla terk edilmemeli. Bilim partisi olamıyoruz. Bu nasıl Kemalist bir partidir? Yöntem belirsiz. Stratejik hedef yok. Bu ortamda nasıl başarı bekleyebiliriz? Burada vekilim var. Soruyorum nereden mal kaçırıyorsunuz? Kongre öncesi çok kısa bir süre veriliyor. Ön seçim için iki ay. Eşitler arası mücadele böyle mi olur? Sürecdikkatle izleyen bir vatandaşım. Bireysel çıkar siyaseti artık bırakılmalıdır. İl il seçim öncesi aday atamalarını inceledim. Malatya, Balıkesir ve diğerleri. Güven duygusu olmazsa mücadele bir yerlerde mutlaka tıkanır.

MAHMUT GAZİ İŞÇİ ''CHP seçimlerden başarıyla ayrılmıştır.''

MEHMET KABAN ''Emek veriyoruz, iktidar olamıyoruz. Seçimden sonra üyelerimizin yüzüne bakmaya utanıyoruz. Yoksulluk yönetilemez. Kimse muhalefet olacağım diye hedef belirtmez, çaba sarf etmez. Siyasetçinin amacı iktidar olmaktır. Partide kan değişikliğinin zamanı gelmiştir. Arkada bekleyenlerin önleri açılmalıdır. Ecevit, İsmet İnönü'ye rağmen Genel Başkan oldu. O fırsat verilmeseydi CHP iktidarı yakalayamazdı. Akademik konuşmak istemiyorum. Emeklerimiz yine boşa gitti. Kabahat yöneticilerimize aittir. 
Bir kitap yazdım. Altı senedir Genel Merkez'e kabul ettiremedim. Asgari ücret konusunda bir şeyler ortaya koyunca, emeklilikle ilgili projeler yapınca hemen sempati topluyorsunuz. Demek ki somut projelerimiz artmalı. Seçim başarısızlığında ne üyelerimizin ne de seçmenin suçu yok. Tek suçlu partiyi yöneten kadrolardır. Ben partinin artık doğru şekilde yönetilmesini ve hiç olmazsa torunlarımın iktidar görmesini istiyorum.''

AHMET FETHİ ORAL ''Sağ görüşlü siyasetçileri solculuk ambalajıyla topluma kabul ettiremezsiniz''

MÜSLÜM AKSOY ''Örgüt çalışmıyor. Alkış istemem, üstü kalsın.''

ALİ BİNBOĞA ''Buradakiler sadece etiket peşinde''

MEHMET KATMAN ''CHP iktidar olmak için ne yapıyor?''

HÜSEYİN AKSU ''Seçim Bildirgemiz ve çalışmalarımız mükemmele yakındı.''

ALİ ÖZGÜNDÜZ ''Biri hukukçu, diğeri işadamı. İki adayımızı da tebrik ediyorum. Kim seçilirse onunla beraber mutlu olalım ve desteği onunla beraber omuz omuza çoğaltalım. Fransa saldırısını kınıyorum. Bu saldırıdan Işid kadar, onları besleyenler de sorumludur. Dünkü saldırının sonrasında Türkiye'nin Avrupa Birliğ süreci nihayetlenmiştir. 1950 yılından beri yapılmış en iyi seçim bildirgesi ile 01 Kasım'da yarış verdik. Neden olmadı? Çünkü inandırıcılık sorunu var. Ekibimiz güven vermedi. Halk, bu adamlarla mı ülke yönetilecek dedi. Önce ekip gitmeli. Genel Başkan son hatalarından sonra artık olgunlaştı. Kontenjanları kaparak alanda gözükmeyen siyasetçiler bir an önce temizlenmeli. Sağdan gelen adaylar CHP'ye zarar veriyor. Murat Özçelik, İlhan Özkes küfür ederek gittiler. Bunlar da bakasınız Akp'ye gider. Listede beni 13.sıradan yazdılar. Müracaatım olmadı beni çıkarın dedim. Gece 1.30'da Genel Başkanı aradım, mail attım. CHP'de kurtarıcı olanlar şahıslar değil, ekiplerdir. Biz mücadelemize devam ediyoruz. Ülkeyi AKP belasından kurtaracağız.''

OKAN KORKMAZ ''Dayanışmayla ayağa kalkarız.''

A.HADİ AKMUGAN ''Tek yenildiğimiz yer CHP'li belediyeler.''

ŞÜKRÜ SARIKAYA ''Hak istikrarı Akp'de aradı.''

ÖZGÜR KARABAT ''Doğal olarak seçim sonrası tartışmalar başladı. Suçlanan hep görevdeki yöneticiler. İdeoloji, politika ve örgüt üçgeni oluşturan bileşenlerdir. Örgüt değişiminden yana tavır alınsa da durumda farklılık gözlenmiyor. Sonuç aynı. CHP'nin seçim bildirgesi Ecevit'ten sonra en iyi beyanname. Kürt seçmenin kafasında kurduğu CHP barajı yavaş yavaş kırılıyor. CHP'nin adaletli, birleştirici yönleri seçmende iz bırakmaya, algı oluşturmaya başladı. Tabi her şey bir çırpıda olmaz. Önce kıpırdanma yaşanır. Bir kaç seçim sonra destek gelir. Sosyal değişimler zaman ister. Seçim zamanında defalarca die getirmiştim. İşçi direnişi sayılarını vermiştim. Emekten yana protestoların hangilerinde var olabildiğimize dikkat çekmiştim. CHP, toplumun örgütlü kesimleriyle ilişki geliştirmek zorundadır. Bu ilişkiler kuvvetlenmezse iktidar olmaz. Yüzümüzü, yönümüzü sola çevirmek zorundayız. Örgüt değil, kadroların işidir bu. Akp'yi yönetenlere bakın. İBB'den yetişmiş 500 kişi. Bizdeki entelektüel kadrolar nerede? Delege seçimleri olmasın istiyoruz. Bir mahallede ne kadar oy almışsak, çarpan etkisi adar her üyesi oy kullansın istiyoruz. Delegelik sisteminin yıkılmasını destekliyoruz Terör nereden gelirse gelsin karşı çıkmak gerekir. Silvan'da çocuklar ölürken sessiz kalamayız. Brezilya ve Şili modellerinin dikkatle incelenmesi gerekir. Che Guevara atin Amerika örnek alınmalı.
Hiç bir seçim yenilgisi bizi yolumuzdan alıkoyamaz.''

İSMAİL ÇİÇİN ''Bağcılar'a benzemeyelim''

16.00'da başlayan örgüt toplantısı 19.35'te sona erdi.
Toplu fotoğraf çekiminin ardından kongre kulislerine start verildi.