KAZIM ÖZEREN AÇIKLIYOR
|
CHP Başakşehir delegeleri, 06 Aralık 2015 günü gerçekleşecek zorlu kongre yarışı ile yeni ilçe başkanını ve ilçe yönetim kurulunu belirliyor.
|
14 Kasım 2015 Cumartesi realize edilen Kasım ayı örgüt toplantısında ilçe başkanlığına adaylıklarını anonslayan Kadir Polat ve Hüseyin Arda Engizek'ten sonra iç durum değerlendirmesi yapmak adına sessiz beklemeye çekilen Kazım Özeren, 72 saatlik hırstan arınmış düşünme süresinin ardından 18 Kasım Çarşamba sabahı bomba kararını açıklıyor.
Geçtiğimiz hafta mahalle başkanları, örgüt birimleri, meclis grubu ve yönetim kurulu ile yoğun istişareler koordine eden Özeren, Türkiye'nin dört bir yanından yağan ''Bizi bırakma, yüreğimizi yakma başkan'' mesajlarına, tutku çığlıklarına, hayranlık duygularına vereceği cevabı netleştiriyor.
BİR DÖNEM DAHA KAL BASKISI
CHP Başakşehir'in mevcut İlçe Başkanı Kazım Özeren, öz ifadesine göre siyasetin hiç bir kademesinde öncül hedef koymayan, yarışa iştahlanmayan, proje olgunlaştırmayan ilginç bir karakter örneği. Meclis üyeliği öyküsü arkadaş, dost ilgisiyle filizlenen görev mecburiyeti, ilçe başkanlığı hikayesi, çevre, örgüt, komşu sevgisiyle temel alan gönül kıblesi. Ne bir çıta yüksek koltuk umurunda, ne milletvekilliği. En ufak bir mevki-makam-pozisyon-kariyer-etiket-şöhret niyeti barındırmayan zarif görev prensi. Her şeye dirençli takım lideri, heybeti gökleri kıskandıran halk önderi, savaşmaktan kesinlikle vazgeçmeyen mücadele neferi, yorulmak bilmeyen fedakar yönetici.
Hal böyle olunca ardından gelen yüzlerce gönüllü kitlesi.
Kazım Özeren'in adaylığını açıklamasını bekleyen ateşli CHP mevzileri.
Gece gündüz demeden ''Allahaşkına Kal'' imzası toplayan Sami Balcı inisiyatifi, ''sensiz olmaz'' feryadıyla yıkılan İstanbul 3.Bölge Milletvekilleri, ''ille de sen'' diye yanıp tutuşan İstanbul İl Başkanlığı kurmay heyeti, ''Götür beni gittiğin yere'' mısralarıyla dolup taşan Genel Merkez şövalyeleri. ''Sen yoksan her şey eksik,sen varsan her şey tamam'' ifadeleriyle gözyaşlarına boğulan sivil toplum kuruluşu temsilcileri, ''Bir tek seni sevdik'' nidalarıyla kalpleri sızlayan dernek idarecileri, ''Başımın tacı, gözümün bebeği'' çığlığındaki ilçe sanayicileri, ''Olmasaydı sonumuz böyle'' yalvarışları yürek acıtan çorap işçileri, ''Seviyoruz işte var mı diyeceğin'' edasındaki düğün dernek düzenleyicileri.
Kazım Özeren'in sesi-soluğu, gururu-onuru, vicdani sorumluluğu büyük halk kesimleri.
Başarılarıyla destanlar yazan CHP Başakşehir'in güçlü abidesi.
ARDA ENGİZEK'E VERİLEN SÖZ NE OLACAK?
Önceki hafta tamamlanan yönetim kurulu toplantısında siyaseten alışık olmadığımız bir iletişim rengi yaşandı. İlçe Başkanı Kazım Özeren yaklaşan kongrede adaylığa niyeti olmadığını açıklayınca, yönetim kurulu üyelerinin ''Lütfen gitme, bizleri üzme'' melodisiyle karşılandı. Kararının kesin olduğunu vurgulayan Özeren, bundan sonraki süreçte başka arkadaşlara yol açmak gerektiğini ve gönlünden yönetim kurulu içindeki bir arkadaşın adaylık hedefi belirlemesi geçtiğini anlattı. Bu söylevin ardından Hüseyin Arda Engizek büyük bir cesaret örneği sergileyerek ''O halde ben adayım başkanım'' refleksiyle, CHP'de sessiz devrim sayılabilecek güçlü bir atağa adını yazdırdı. Yönetim kurulundaki şok etkisi hükmünü sürdürürken motivasyonunu daha da katlayan Engizek, ''Bu odadan çıktıktan sonra kararım asla değişmez.''şeklinde inanç merkezli ekstra bir güç hamlesi daha yaptı. Gelişmeler plana uymayınca şaşkınlık geçiren ve mecburen kararının arkasında duracağının altını çizen Özeren, Engizek'i kutlamak ve ağızdan süzülen sözleri toparlamak için yepyeni bir strateji kurguladı. Benim gönlüm yok, ancak-ama-eğer-fakat-lakin, destekçim çok projesine alan açmak için örgüt toplantısı dinamiğini kullandı. Toplantının bitiş konuşmasında ele aldığı ögelerle özverili çalışmalarını ilmek ilmek zihinlere işleyen Özeren, 06 Aralık'a kadar ilçe başkanıyım dese de ''Aday değilim, herkese teşekkür ederim.'' cümlesini mübarek diline okutamadı.
18 Kasım Çarşamba sabahı açıklayacağı kararda, ricaları, iltifatları, çiçek dallarını, sevgi tomurcuklarını, dostluk şarkılarını, narin mesajları kıramayarak yeniden aday olacağını duyurması muhtemel Kazım Özeren'in, ''Bi daha'' ana manşetinin sonrasında Hüseyin Arda Engizek'e verdiği sözü tutmuş mu, yutmuş mu olacağı sorusu kamuoyunun ilk gündem maddesi olarak ilgi tabelasına asıldı.
ÖZEREN OLMAZSA CEMAL DOĞAN
Arda Engizek'e karşı vicdan büküklüğü yaşayan Kazım Özeren'in çok düşük olasılık içinde kalsa bile, adaylık yarışına dahil olmaması durumunda, CHP içindeki bazı odakların halen meclis üyeliği görevini sürdüren Cemal Doğan ismi etrafında birleşmesi ve kongre dayanışması dizayn etmesi ihtimallerin başını çekiyor.
Aday olması halinde 400 delegenin % 75 destek hacmini rahatlıkla yakalayacağı düşünülen Kazım Özeren'in sahneden çekilme alternatifinde, başkanlık mücadelesinin kızışacağı ve olası Engizek-Polat ittifakıyla somutlaşacak yeni denklemde, farklı skorların oluşacağı konuşuluyor. Özeren'in koltuğa vefa gösterip ilçeyi bir kez daha adıyla taçlandırması durumunda ise sürekli muhalefette gördüğümüz Erdinç Hoca ve ekibi başta olmak üzere, bir çok aykırı sesin Kazım Başkan patentine omuz verecek olması, Ahmet İlerigözcübaşı vakasının ardından hayretlerimizi gökkuşağına dörtnala sürüklemeye devam ediyor.
Seçim tecrübesi, yöneticilik deneyimi, isim popülaritesi, otorite yeterliliği, finans iriliği ve örgüt bilgisi ile diğer rakiplerinden iki buçuk adım önünde görünen, ancak hedefsizlik defosuyla iş üretimini berekete çeviremeyen Kazım Özeren'in başarı grafiğini sentezlemek için bir sonraki sayfanın çevrilmesi gerekiyor.
Saygılarımla
Hakan ZAT
|