Yazdır  
TODGEP İYİLİK YOLCULUĞUNDA

Toplumsal Değişim ve Gelişim Derneği TODGEP, insana duyarlı, topluma saygılı ve dayanışmaya odaklı çalışma konseptine, özgün bir projeyle yeni renkler, taze güçler katmaya hazırlanıyor.
''Mutlu anneler, gülen bebekler'' adıyla ifade bulan proje kapsamında, Başakşehir başta olmak üzere, çevre ilçelerde yaşam sürdüren, gebelik dönemlerinin son sürecine gelen ve ekonomik açıdan dezavantajlı grup içinde nitelendirilen anne adaylarına full paket anne-bebek destek setlerini ulaştırıyor.
Dili, dini, kimliği, yöresi, özgeçmişi, siyasi çizgisi ne olursa olsun ön koşulsuz duygularla , sadece gerçek ihtiyaç sahibi aileleri bünyesine katmayı hedefleyen ve kurulacak iletişimlerle toplumda unutulmaya yüz tutan komşuluk ilişkilerini yeniden canlandırmayı önceleyen bu önemli hareket, geleceğimizin emanetçileri bebeklerimizin sağlıklı gelişimine temel yaratacak çok değerli bir toplumsal girişim olarak yorumlanıyor.
''Mutlu anneler, gülen bebekler'' perspektifinin fikir yaratıcısı, TODGEP Başkanı sayın  Kadir Polat ile, projenin genel ilkelerini konuştuk. Kamuoyuna olumlu algılar saçması öngörülen dinamiğin satır başlarından, TODGEP'in kuruluş amacı, ana yapısı, faaliyet alanları ve yakın dönem aktivite planlarına kadar bir çok detayı röportaj çatımızda buluşturduk.
 
----Sayın başkan öncelikle yüksek imajlı bir proje dokusunu somuta taşıdığınız için tebrik ediyoruz. Ayrıntıları öğrenmek istiyoruz.
Röportaj paylaşımınız için derneğimiz adına teşekkür ederiz. TODGEP, kuruluş rotası açısından toplumun yararına yön alacak fikir ve düşünceleri hareketin merkezine koyan bir platform olarak yola çıktı. Toplumsal değişim ve gelişim doğrultusunda, dernek çatımız altında, birey, aile ve toplum faydasına neler üretebiliriz, neleri hayata geçirebiliriz, hangi ögeleri değiştirip pozitife çevirebiliriz diye düşündük hep. ''Mutlu anneler, gülen bebekler'' başlığıyla bütünleşen projemiz de benzer prensiplerin varlığıyla dizayn buldu. Çevremizde, bölgemizde olup bitenlere gözlem katan, davranışlar ve durumlar hakkında analizler yapan insanlarız. Başakşehir'in orta bölgesi olarak kabul edilen lokasyonda, Şahintepe, Güvercintepe, Altınşehir, Ziya Gökalp mahalleleri var. Açıyı biraz daha genişletirsek Tahtakale gibi, Yeşilkent gibi yaşam standartları daha geride, ekonomik ölçeklerde negatif değerler gösteren kesitler var. Örneklerle belirtmeye çalıştığım bu yaşam noktalarında sokaklarda karşılaştığımız çocukların süregelen sağlık sorunlarıyla muhatap kaldığını, yeterli beslenme şartlarına ulaşamadığını ve ailelerin gelir eşiği nedeniyle gereken fiziki olanaklara kavuşamadığını görüyorduk. Bir başka deyişle, bebeklik döneminden çocukluğun ilk kademesine geçişlerde ve ilerleyen zaman dilimlerinde orantılı ve doğru bir gelişim grafiğine dahil olamadıklarını tespit ediyor ve üzülüyorduk. Bu durumu nasıl ortadan kaldırabiliriz, bu eksende nasıl bir sivil çıkış yaratabiliriz diye düşündük. Arkadaşlarımızın görüş katkıları ve fikri dökümanları ile böyle bir projeyi yeşertmeye, yükseltmeye karar verdik.
Yoksul mahallelerin, ihtiyaç sahibi aileleri ve destek bekleyen anne adayı profilleri ile iletişimler kurduk. İlk etap için otuz pilot aileye erişme yönünde hedef koyduk.
Fizibilite çalışmalarımız tamamlandı ve proje ivme aldı. Çok hoş duygularla, dolu motivasyonla ve yüksek konsantrasyonla başladığımız bir aksiyon.
Otuz ailenin ardından, projenin ikinci, üçüncü ve diğer aşamalarının da geleceğini, toplum yelpazesinden yansıyacak doğal destek adımlarının çoğalmasıyla birlikte ''Mutlu anneler, gülen bebekler'' enerjisinin kentsel bir modüle dönüşeceğini umut ediyoruz.
 
TODGEP manifestosu nasıl oluştu?
Hepimiz sosyal statü sahibi, toplum içinde belirli kariyerleri olan, sivil hareket bilincini şiar edinmiş insanlarız. TODGEP'in yola çıkış öyküsü aslında biraz farklı. Evde eşimizle, cemiyet temaslarında arkadaşlarımızla, özel toplantılarda dost ve iletişim gruplarımızla sürekli gündeme getirdiğimiz bir olgu vardı. Ülkemizin gidişatından memnun değildik. Siyasi portrenin yanı sıra, insan ilişkilerinin tıkanmasından, ayrımcılığın prim yapmasından ve ötekileştirilen katmanların ulus bütünlüğü ideolojisinden uzaklaşmasından kaygı duyuyorduk. Bir şey yapmalı dedik. Söylem, eyleme dönüşmeliydi. Herkesin cennete gitmek istediği, ama kimsenin ölmeye yanaşmadığı bir tavırla mesafe alınamayacağı ortadaydı. Neler çıkarabilirz diye düşünürken, akademisyen dostlarımızdan  etkin yönlendirmeler aldık. Toplumun gelişimine dair bir duruş belirlememiz ve bu çekirdek yapıyı işlevselliği olan bir disipline entegre etmemiz gerekiyordu. Musa hocamızın, Serdar hocamızın çok değerli bilgi aktarımları, ''Emek Grubu'' adı verdiğimiz ve mücadelenin öncüsü olarak değerlendirdiğimiz ekip arkadaşlarımızın fedakar çabalarıyla, 2014 yılının Haziran ayında projemiz filizlendi. Başlangıç mecrası olarak Avcılar ilçesini seçtik. Girişimin ilk ayağında platform yapısıyla bir araya geldik. Ardından dernek olarak devam etme kararı destek gördü. Avcılar Hilton Otel'de güzel bir tanıtım programı düzenledik. Seksene yakın sivil toplum kuruluşunun değerli yöneticileri, tüm siyasi partilerin üst düzey temsilcileri, bürokrasi, meclis üyeleri ve kamu kesimleri TODGEP projesine ilgi gösterdi.
Yapı taşlarımızı anlattk. Manifestomuzu tanımladık. Türkiye konjonktüründe zor bir sürecin sorumluluğunu aldığımızın farkındaydık.
2015 yılının Ocak ayında derneğimiz resmen kuruldu, faaliyete başladık.
 
Projelerinizin ruhu ve kapsam boyutu hangi kriterlerden esin alıyor?
Toplumun genelini ilgilendiren gündem maddeleri ve çözümü yıllarca ertelenmiş sosyal yaşam problemleri çalışma performansımızın ana unsurlarını oluşturuyor. Başlangıçta, yol arkadaşlarımızın ortak emek iştirakleri ile realize olduk. Ali Akbudak arkadaşımız dernek ofisimizin tefrişatlarını üstlenirken, mimar Hilal Erbakan hanımefendi iç mekan tasarımını ve teknik çizimleri halletti. Diğer arkadaşlarımız olayın kalan bölümlerini çözümledi. Dernek kuruluşumuzun hemen sonrasında 2015 yılının Şubat ayında, Türkiye'yi şok eden, derinden üzen, aynı zamanda düşündüren Özgecan Aslan olayıyla irkildik. Duygu dünyamızı fazlasıyla sarsan bu vahşetin karşısında sessiz kalamazdık. Özgecan kızımızın başına gelen talihsiz tecrübenin bir daha yaşanmaması ve benzer travmaların tekrar etmemesi için bize düşen bazı yükümlülükler olabileceğini hissettik. Özgecan evladımızın anısına bir kütüphane açmak için girişimlerde bulunmaya karar verdik. Ön irtibatlar sağlandı, diyaloglar yapılandırıldı. Elazığ ilinin Koruk Köyü proje uygulama alanı olarak seçildi. Burası 2000 nüfusa sahip bir köy kimliğindeydi ve dokuz çevre köyden taşımayla öğrenci alma özelliğine sahipti. İl Milli Eğitim Müdürlüğü'nün olumlu destekleri ve yönlendirmesiyle eski bir taş okul tahsis edildi. Okulun tefrişatı ve kütüphane oluşumu için yoğun tempoyla iki ay kadar çalıştık. Hilal Erbakan arkadaşımız nezaket gösterdi ve projenin mimari çizimini üstlendi. Köylüler emekleriyle destek verdi. Bir kampanya düzenledik ve kısa sürede yedi bin kitap sayısına eriştik. Milli Eğitim Bakanlığı'nın onayladığı 1-8.sınıf arası kitap setlerinden 1000 adet satın alarak, kütüphane envanterine dahil ettik. Sivil toplum kuruluşu cephesinde sayın Gülten Akın'ın çabalarını bahsetmeden geçemeyiz. 24 Temmuz 2015 günü Özgecan Aslan Kütüphanesi'nin açılışını yaptık ve toplumda önemli bir farkındalık yarattık.
''Kadın üretecek, aile gelişecek'' diye tanımladığımız başka bir projemizin altyapı çalışmalarını hazırlamıştık. Ayça Dumlu Gültekin arkadaşımızın çok değerli üretimleri ile konu üzerinde ciddi gelişme sağladık. Başakşehir Kaymakamı Kazım Tekin ve İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü ile projemizi paylaştık. Halk Eğitim Müdürlüğü'ne yönlendirme yapıldı. Projenin bir okula ihtiyacı vardı. Talebimiz bu yöndeydi. Tüm iletişimlerimizi yazılı olarak dökümanlar şeklinde yaptık. Süreç boyunca olumlu giden ilerleme son anda farklı bir gelişmeyle noktalandı. Kamu görevlileri, sebebini anlamakta zorlandığımız bir açıklama ile TODGEP projesi için tahsis edilecek uygun bir okul bulamadıklarını açıkladı. Kadınlarımızın el becerilerini, halk eğitim bünyesindeki geliştirici, destekleyici eğitim progrmları ile besleyecek, her kadınımızı profesyonel mantıkla üretici-pazarlamacı-işletme sahibi statüsüne eriştirecek zemini genişletecektik. Uygulama noktasında açmazlar yaşayınca, projemiz yerini ve değerini bulsun diye Avcılar Belediye Başkanı Doktor Handan Toprak Benli ile görüştük. Fikirlerimizi dinlediler ve fayda edindiler.
Başakşehir'de genç, engelli bir arkadaşımızın şiir ve edebiyatla ilgilendiğini öğrendik. TODGEP olarak şiir kitabının yayınlanmasıına katkı verdik.
Yine ilçemizde fiziki engelli arkadaşlarımızın engelli sandalyesi taleplerine anında çözüm ürettik.
Orta bölgeye dahil mahallelerde yoksul vatandaşlarımıza, giysi ve erzak yardım paketlerimizin dağıtımları devam etti.
Bahçeşehir'de Bader ile birlikte ''Aşure Etkinliği'' düzenledik.
08 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü'nde, ''Toplumda Kadın Kimliği'' başlığı altında çok değerli bir panel organize ettik. Tayfun Talipoğlu'nun moderatörlüğünde, yazarların, akademisyenlerin görüşlerini dinledik. Halkın da aktif katılım gösterdiği tartışma ortamında güzide bir ortam ürettik.
Hoş bir müzik dinletisiyle kadına dair öyküleri türkülere işledik. Panel gecesi ev sahipliği için Bahçeşehir Mektebim Koleji yönetimine teşekkür etmek istiyorum.
Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı bizim için çok kıymetli bir ulusal şahlanma günüdür.
23 Nisan 23 Mutlu Çocuk projemizi Avcılar Kaymakamlığı'nın zarif destekleriyle gerçekleştirdik.
İlçe okullarında eğitim gören 23 öksüz ve yetim çocukla, hocaları ve velileri eşliğinde bir araya geldik.
Kaymakamımızın da dahil olduğu bir kahvaltı programının sonrasında, çocuklarımızla beraber bazı müzelerimizi ziyaret ettik, hediyeleştik, yemek yedik, hoş vakit geçirdik.
Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı kavramı üzerinde bol bol sohbet ettik.
TODGEP, nitelikli, kaliteli ve doğru içerikli projeler üretmeyi sürdürecek.
 
Röportajımızın sonunda mesajlarınızı alalım sayın başkan.
TODGEP, sosyal dışlanmışlığın tırmandığı, devlet elinin yeterince dokunamadığı, yokluk ve yoksulluğun tüm gerçekliğiyle yaşandığı bölgelerde yaşam çözümleri yaratmaya odaklanmış güçlü bir sivil karakterdir. ''Mutlu anneler, gülen bebekler'' projemiz, anneyi hastane çıkışından itibaren sahiplenen, bebeğiyle birlikte ilk altı aylık gereksinimlerini karşılamayı ödev edinen ve belirli bir program uyarınca, anne-bebek destek süreçlerini takip eden bir disiplindir. Uzman çocuk doktorumuzun danışmanlığında, anne-bebek ikilisinin sağlık bilgilerinden, paro-medikal ihtiyaç listesine, beslenme takviyelerinden, tekstil, hijyen, kozmetik ve diğer ürün kullanım ünitelerine kadar her unsuru düşündük. Doğumundan başlayarak ilk altı aylık takvim içinde, gereken ne varsa yapılacak. Hayati önem taşıyan bu dönem tüm destek hacimleri ile kontrol altında tutulacak. Anneler mutlu olacak, bebekler gülmeye doyacak.
TODGEP, her proje özünde olduğu gibi bu projede de öncü rolünü üstleniyor. Hareketin etki alanının boyutlanması, kapsamının sınırları aşması ve desteğin ulaşacağı aile sayısının katlanması toplum kesimlerinden doğacak dayanışma refleksleriye doğru orantılı. O nedenle, bir aileye de ben yoldaş olayım, bir bebeğe de ben yardım eli uzatayım diye niyet paylaşan herkese kapımız açık. Bu bir taban iyilik hareketi ve yayılması gerekli.
Düşüncelerimizi, faaliyetlerimizi ve kriterlerimizi kamuoyuna duyurma fırsatı verdiğiniz için tekrar teşekkür ederiz.