Yazdır  
BAHÇEŞEHİR İLÇE OLMAYI HAKEDİYOR
Bahçeşehir, ablukayı kırmaya, onurunu geri almaya, yeniden ilçe olmaya odaklandı.
Çok sayıda etkin sivil toplum kuruluşunun, geniş ölçekli düşünce platformunun ve bağımsız inisiyatif grubunun öncülüğünde bayrak açan büyük yürüyüş, Bahçeşehir sakinlerini ve demokratik hakları elinden alınan ilerici kitleleri aynı cephede topladı.
Ortaklaşan coşku, motivasyon ve heyecan, yeni Bahçeşehir'e dahil olmayı yürekten destekleyen komşu Esenkent sokaklarına ve gönülden arzu eden Ispartakule bloklarına da sıçradı.

tadalafil sandoz

cialis controindicazioni patemery.azurewebsites.net
Geniş bileşen yapısıyla enerjisi parlayan sivil hareket gücü, Bahçeşehir'in sınırlarını, nüfus oranını, değerler haritasını dosyalar halinde somutlaştırdı.
Yeni ilçenin koordinatlarını ifade eden teknik çizimler, uzmanlar ve şehir plancıları tarafından yorumlandı.
Mahalle bölümleri tasarlandı, fiziki altyapı unsurları aktüel şartlara uyarlandı, kent programı yazıldı.
Yaklaşık 250 bin kişinin yaşam sürmesinin öngörüldüğü taze Bahçeşehir ilçesinin, kriterleri, gerçekleri ve gerekçeleri ayrıntısıyla tanımlandı.
2008 yılında siyasi iklimin acımasız manipülasyonuna ezdirilen Bahçeşehir ruhu, önce uyandı, sonra kıpırdadı, ardından şahlandı.
 
 YARINLAR BAHÇEŞEHİR İÇİN

22 Mart 2008 tarihinde Resmi Gazete'de yayınlanan 5747 sayılı kanunun ikinci maddesi uyarınca kapatılması istenen 283 ilk kademe belediyesi arasındaydı.
Karardaki bazı hükümlerin iptali ve yürürlüğünün durdurulması için Anayasa Mahkemesi'ne başvuru yapıldı.
Komisyonun asil üyesi, askeri hakim, Genelkurmay Başkanlığı Adli Müşavir Yardımcısı Necmi Özler, bürokratik dayatma sonucu oylamaya katılmadı.
Özler'in yerine koltuğa oturan Malatya eski Valisi Mustafa Yıldırım, yedek üye sıfatıyla yer aldığı komisyonda kararın iptali başvusuruna red oyu vererek Bahçeşehir'in kaderiyle oynadı.
Uydu kent, ödüllü kent, örnek kent, çağdaş kent Bahçeşehir'in belediye tüzel kişiliği, 1 oy farkla elinden kaydı.
Mahalle saçmalığıyla yirmi kilometre uzaklıktaki Başakşehir ilçesine bağlanan güzide yaşam kenti, her türlü nimetinden fayda yaratılan sömürü yorgunu, mutsuz bir belde halini aldı.
Genişledikçe genişleyen, imar üzerine imar, proje üzerine proje, plan üzerine plan denenen Bahçeşehir, bu dar perspektiften artık sıkıldı.
Bahçeşehir'in ilçe olmasını destekleyecek çok önemli nüanslar var.
Halkın önüne tercih sandığı konulması ve refarandum hakkı bunlardan sadece bir tanesi.
Yakın gelecekte nüfusu 800 bin 1 milyon aralığına ulaşacak Başakşehir'in zorunlu olarak ikiye hatta üçe bölünme ihtimali, Bahçeşehir ilçesi talebini doğrulayan süreçlerin en önemlisi.
 
BU YÜK KALKMAZ

İstanbul, buram buram imar, inşaat, beton, çimento, yapı, duvar kokuyor.
2015-2016 döneminde TEM hattı boyunca, ana yol koridorunda tamamlanıp, yaşam konforuna sunulan rezidans sayısı 45.
Aynı hat üzerinde altı büyük alışveriş merkezi boy gösteriyor.
Yeni alışveriş merkezlerinin imalatı da şaşırtan hızla devam ediyor.
Bölgedeki bu yapılaşma atağı, benzer ivme ile devam ederse çok yakın bir tarihte Avrupa yakası nüfusuna 500 bin kişinin daha eklenmesi kaçınılmaz gibi.
Ataköy-Bakırköy sahil yolu bandından başlayarak, Güneşli Basın Ekspres, Başakşehir, Kayaşehir, İkitelli Ayazma, Güvercintepe, Bahçeşehir, Arnavutköy ve Hadımköy'e kadar uzanan geniş aks içinde yetmiş kadar lüks konut, rezidans ve iş merkezi projesi üretimi birbiriyle yarışır halde.
Son zamanlara kadar 120 alışveriş merkezi ile yaşam akışını sürdüren İstanbul, son iki yılda eklenen 72 alışveriş merkezi ile adeta bunaltılmış durumda.
Şehirde olmaması gereken herşey olur hale getirilmiş halde.
Kamu denetimi yok seviyelerde.
Olası deprem ve sel felaketlerinde kayıpların inanılmaz oranlara sıçraması olanaklı duruma geldi.
Plansız yapılaşma, yetmeyen altyapı imkanları, sıkışan trafik, azalan doğal alanlar, kenti rehabilitasyona muhtaç duruma getirdi.
İstanbul'un kuzeyindeki bu aşırı yeniden doğuş stratejisi 350 Milyar Dolar rantı ifade ediyor. 
Kentin su kaynaklarının yedi tanesi bu bölgede.
Mega kente ait orman arazilerinin %46'sı, özel ormanlık alanların %34'ü, 2B alanlarının %38'i, tarım alanlarının %43'ü kuzeyde yer alıyor.