|
CHP'NİN ALBATROS GÜNAHI
|
Büyükçekmece Albatros arazisinin imara açılma kararı sivil halk kitlelerini ayaklandırdı.
Gönüllü iştiraklerinden, doğaseverlerden ve demokratik dayanışma bileşenlerinden oluşan Diren Büyükçekmece Platformu yaptığı basın açıklaması ve düzenlediği forum ile Albatros süreci ile ilgili düşünce yelpazesini kamuoyuna aktardı.
|
amitriptyline alcohol effects amitriptyline alcohol effects read here
    
BELEDİYE TOMA'YA SIĞINDI
Sosyal iletişim ağlarında yapılan duyurular ile 24 Haziran Cuma günü saat 19.30 olarak belirlenen buluşma saati Büyükçekmece Belediyesi zabıta ekiplerini harekete geçirdi. Organizasyon dinamiğinin hacimlenmesinden ve etkinliğini pekiştirmesinden çekinen belediye yöneticileri, iki otobüs dolusu çevik kuvvet ve bir Toma eşliğinde gövde gösterisi yapmayı tercihledi. Polis ve zabıta memuru sayısının sivil topluluğun yaklaşık dört katına ulaşması egemen otoritenin Diren Büyükçekmece Platformu'ndan ne kadar çekindiğinin açık göstergesiydi. İmara açılması söz konusu olan 30 dönümlük alanı dikenli tellerle çeviren ve çirkinleştiren, budama, bakım bahanesiyle mevcut ağaçları keserek doğanın dengesine kasteden belediye zihniyeti, en ufak bir tepkiye bile tahammül etmeyeceğini net şekilde ifade etti.
ÖMER KAZANCI: ''BURASI TAPULU MALIMIZ. EYLEMLER BOŞUNA''
Atmosferin ısındığı, temasların yakınlaştığı dakikalarda Büyükçekmece Belediye Başkan Yardımcısı Ömer Kazancı ile görüştük. Yanında elliye yakın zabıta memuru ve arkasında taburlar dolusu polis ordusu fonuyla iddialı söylemler geliştiren Kazancı, karara itiraz koyanlara öfkeliydi. İşte Ömer Kazancı imzalı açıklamaların özeti; ''En fazla cami, en fazla okul yapan belediyeyiz. Başkanımız Hasan Akgün üç dönemi Anap'tan olmak üzere beş dönemdir seçilen belediye başkanı. Büyükçekmece ilçesine çok şeyler kattı. İnşallah altıncı dönemde de adaylığını koyacak ve yine kazanacak. Söz konusu arazi 40 yıldır belediyemizin tapulu malı. Yani yeşil alan değil. Burası özel sektöre ait olsa gelip muhalefet yapabilir misiniz? Elbette hayır. Karşılaştığımız manzara aslında belirli sayıda insanın yarattığı spekülatif bir hareket. Gezi direnişi ile bütünleştirilmeye çalışılsa da konular birbirinden çok farklı. Cumhurbaşkanı Gezi Parkı'na Topçu Kışlası'nı yapacağız diyor. Ses çıkarabiliyor musunuz? Hayır. Karşımızdaki eylemci gruba bakıyorsunuz. Toplasan on kişiler. Her biri belirli dönemlerde Hasan Akgün'den talepleri olmuş insanlar. Teklifleri karşılık bulmayınca karşı atağa soyunmuş şahıslar.
Ali Şeker gibi, Eren Erdem gibi Chp içinde siyaset yapan milletvekillerinin de belirli oranlarda katkı sağladığı karşı cephe, sürekli olduğundan fazlaymış gibi gösterilmeye çalışılıyor. İBB ve yerel belediye meclis oturumlarında karara ret oyu veren Chp'li meclis üyeleri Hüseyin Sağ, Esin Hacıalioğlu ve Ferhat Epözdemir parti suçu işlemişlerdir. İhraç edilmeleri gerekir. Çünkü karar öncesi yapılan toplantıda ''Evet'' oyu verilmesi yönünde grup kararı çıkmıştır. Bu arkadaşlarımız parti geleneğini, disiplinini hiçe sayarak farklı bir tercihe sarılmıştır. Amaçlarının ve tavırlarının arkasında neler var çok iyi biliyoruz. Her belediyenin olduğu gibi bizim de borcumuz var. Bu çok doğal. Belediye neden borçlandı, neden icralarla uğraşıyor gibi sorular yerine yaptığımız hizmetlerin hakkının verilmesi gerekir diye düşünüyorum. Albatros, bu noktadan sahil bandına kadar uzanan 30 dönümlük bir alan. Belirli kısmı turizm alanı, bir bölümü konut ve ticari alan olacak. Diğer yerler halkın da faydalanabileceği yeşil alan olarak bırakılacak. Yıllardan beri gündemimizde olan, birçok değişiklikle günümüze dek taşınan Albatros dosyasında her şey yasal mevzuata uygun şekilde ilerliyor. Henüz ihalesi yapılmasa da, şartların olgunlaşmasının ardından Büyükçekmece ilçemize değer katacak bir proje geliyor.''
  
ALBATROS YEŞİLDİR YEŞİL KALACAK
Diren Büyükçekmece Platformu üyeleri saatler 19.30'u gösterdiği sırada Albatros arazisi önünde kümelendi.
Platform gönüllülerinden İlker Kolukısa tarafından dile getirilen açıklamalar şöyleydi;
''Aslında bugün buraya basın açıklaması yapma niyetiyle gelmedik. Ama, etrafımızdaki ambiyansı görünce kısa da olsa bir konuşma yapma gerekliliği hissettik. Asıl önemli olan nokta İBB'de onaylanan planlardan sonra hem bize, hem de ret oyu veren Chp'li meclis üyelerine halkı kandırıyorlar, yalan söylüyorlar diye saldırmalarıdır. Hasan Akgün tarafından suçlamalara uğradık. Dayandıkları tek kaynak Albatros Parkı olarak geçen bir cümle. Onlarca yıldır yeşil gördüğümüz, Büyükçekmece halkının benliğine Albatros diye kazınmış alan, yeşilden arındırılarak satılmaya çalışılıyor. Sorunumuz budur. Planlarda ne olarak geçtiği hiç önemli değil.
Detaylar, hesaplar bizi ilgilendirmiyor.
Gördüğünüz gibi belediye Albatros'u üç yıldan beri sistematik olarak yeşilden koparıyor ve kelleştiriyor.
Bizim mücadelemiz buna karşıdır . Albatros halkındır ve yeşil kalmalıdır.''
MUHTAR'DAN TAM DESTEK
Albatros önünde gerçekleşen kısa açıklamanın sonrasında Diren Büyükçekmece Platformu olağan forumu için amfi tiyatro alanında toplanıldı. Yaklaşık kırk kişinin katılım sağladığı serbest kürsü dayanışmasına, Büyükçekmece Atatürk Mahallesi Muhtarı Alkış Barış'ta emek kattı. Albatros için yirmi yıla yakın süredir aktif mücadele eden ve kesilen her ağacın ardından birey sorumluluğundan taviz vermeyerek direniş yükselten Alkış Barış, tecrübesi ve düşünce kalitesiyle platform üyelerinin enerjisini çoğalttı.
Forumun çekirdeğini oluşturan ana sunum metninde şu hususlar vurgulandı;
  
2013 YILINDAN BERİ SÜREN MÜCADELEMİZ SES GETİRDİ
Albatros meselesi yerel ve ulusal medya organlarında geniş yer buldu. 2013 senesinde büyüttüğümüz ortak direniş platformu bugün önemli mevziler kazanmıştır. Talebimiz neydi? Albatros satılıp betonlaştırılmasın, halkın kullanımına açık yeşil alan potansiyeli olarak korunması sağlansın. Büyükçekmece Belediyesi, kararlılığımız ve güç birliğimiz karşısında geri adım attı. Alıcı bulunamadığını ileri sürerek ihalenin ertelendiğini açıkladı. Esas amaçları farklıydı. Büyük hedef, Albatros'u önce ağaçsızlaştırmak, sonra işlevsiz hale sokmak daha sonra da satışa uygun formata uyarlamaktı.
2014 yılında ilk hamle geldi. Budama bahanesiyle ağaçlar söküldü, kesildi, yok edildi.
Yerel seçimlerin ardından zeminine mıcır malzeme serildi.
Halkımızın tepkisi gecikmedi. Doğa tecavüzüne dur demeye kararlı halk bir araya geldi ve 100 adet fidan dikildi.
Belediye yönetimi şafak operasyonuyla dikilen güzelim ağaç fidanlarını yerinden etti.
2014 yılının Ağustos ayında Albatros'un etrafı jiletli tellerle çevrildi.
HASILAT PAYLAŞIMI UYGUN GÖRÜLDÜ
Rant için komikleşmenin sonu yoktu. Belediye Başkanı Hasan Akgün meclisten yeni kararlar serisi çıkarmaya devam etti. Albatros hakkında hasılat paylaşımlı satış modeli benimsendi. Bilgi kamuoyuna sızınca Albatros aktivistleri cephede birleşti. Forumlar, yürüyüşler, imza kampanyaları, yeryüzü sofrası dayanışmaları ardarda geldi. Tepkiye öfkelenen belediye otoriteleri 2015 yılının Temmuz'unda dozerler ve iş makineleri ile Albatros'a girdi. Amaç, yamaç bölümlerinin düzeltilmesi olarak servis edildiyse de, dozerlerin bölgeye kalıcı hasar verme riski daha önemliydi. Diren Büyükçekmece aktivistleri, dozerlerin önünü kesti. Hasan Akgün'ün halk ile polisi karşı karlıya getirme stratejisi mağlup edildi. Dozerler polis nezaretinde alanı terk etti.
ÇADIRINI AL DA GEL MANİFESTO OLDU
Albatros geniş kitlelerin ortaklaşan ruhunun yükselen çığlığı olmuştu. Albatros'un geçmişte nasıl bir paylaşım kültürüne evsahipliği yaptığını anlatmak adına ''Çadırını Al da Gel'' etkinliği düzenledik. Mücadele ve sivil bilinç Büyükçekmece sınırlarını aştı. İstanbul Kent Savunması, Kuzey Ormanları Savunması ve Validebağ Gönüllüleri yolumuza ışık kattı. Onlarca çadır kuruldu. Türküler söylendi, halaylar çekildi. Ateşler yakıldı, dayanışma sırtlandı. Sembolik nöbetlerimizden bir gece onlarca zabıta ve polisle gelen işgal, Albatros davasının ne kadar önemli olduğunu bizlere anlattı. Direniş yayılmalıydı. İş makinelerinin önünde gerçekleşen forumda önemli kararlar alındı. Mesele çözümleninceye kadar alan bırakılmayacaktı. Otuz gün sürecek direniş çadırı eylemi böylece başladı.
HASAN AKGÜN POLİS ÜZERİNDEN STRATEJİ OLUŞTURDU
Çadır direnişimizin otuzuncu günü sabahı hava henüz aydınlanmadan polis ve zabıta baskınına uğradık. Sürüklendik, tartaklandık, saldırıya muhatap kaldık. Çadır nöbeti görevindeki dört arkadaşımız sebepsiz yere gözaltına alındı. Cep telefonlarına el konuldu. Özel eşyaları belediye kamyonlarına konuk oldu. Çadırlarımız söküldü, zarar verildi. Olayın hemen ardından, basın açıklaması yapmak ve olanlara karşı hukuki haklarımızı tanımlamak adına parkın önüne geldik. Hasan Akgün'den talimatlı zabıta ve polis güçlerinin kontrolsüz yaklaşımlarıyla darp edildik. Fiziki saldırıya karşı direnç gösterdik. Ters kelepçe ile gözaltına alındık. İlk müdahalelerin şokunu atlattıktan sonra, ağır psikolojik baskıların sonrasında serbest kaldık.
HASAN AKGÜN HEP YALAN SÖYLEDİ
22 seneden beri belediyeyi aynı başkan yönetiyor. Borç onun yönetiminden kaynaklanan borç. Kazanç elde etmek için Albatros'u seçti ve hiç vazgeçmedi. 13 Mayıs günü haciz nedeniyle satışa çıkması beklenen Albatros, alacaklının ikna edilmesiyle satılmaktan son anda kurtarıldı. Yerel yönetimler kanalıyla konuyu çözemeyeceğini anlayan Akgün, İBB meclisinde Akp-Chp ittifakına bel bağladı. %60 konut %40 turizm alanı formülüyle imar yolunu açtı. Başkan Hasan Akgün Albatros gündemi ile ilgili olarak ilk günden son ana kadar halka hep farklı bilgiler aktardı. Gerçek niyetini sakladı. Gelinen son tahlilde asıl yüzü aydınlığa çıktı.
Diren Büyükçekmece Platformu olarak, Albatros için direnmekten vazgeçmeyeceğimizi, rantçılar elini çekene kadar davamızdan çekilmeyeceğimizi, imar planı kararına ret oyu veren üç Chp'li meclis üyesinin hukuki süreçlerini destekleyeceğimizi, kendi kulvarımızda da yasal girişimleri örgütleyeceğimizi, mücadelemizin dinamik tutulması açısından Büyükçekmece'de eylem, miting, etkinlik gibi çok sayıda aksiyon gerçekleştireceğimizi kamuoyuyla paylaşıyor, halkımıza ve duyarlı insanlara saygılarımızı sunuyoruz.''
|