Yazdır  
GAZETE İSTANBUL TEK YÜREK
Askeri darbeydi, çatışmalardı, gözaltılarıydı, görevden almalardı, vatan nöbeti tutma duygusuyla meydanlara akan sivil katmanlardı, şehitlerdi, yaralılardı derken, kaosu fırsat bilen çeteler öfke selini basına sıçrattı.

strattera 60 mg price

free voucher open
İstanbul'un etkin yayınn organlarından Gazete İstanbul 17 Temmuz Pazar gecesi, organize şekilde hareket eden ve planlı şekilde yönlendirilen 25 kişilik bir grubun alçak saldırısına maruz kaldı. Beylikdüzü Beylicium alışveriş merkezinde bulunan Gazete İstanbul yayın binasına fiziki zarar veren ve önemli ölçüde hasar bırakan şüpheliler, özel güvenlik görevlilerine hakaretler savurarak olay yerinden uzaklaştı. Tehlikeli saldırı girişimi sırasında gazetede kimsenin bulunmaması olası bir faciayı önleyen en önemli detaydı.

MEHMET MERT:
"25 YILDIR BURADAYIZ, İŞİMİZİ YAPMAYA DEVAM EDECEĞİZ"

Kahpe girişimin ardından Gazete İstanbul ekibi merkez ofisleri önünde bir basın açıklaması düzenledi. 18 Temmuz Pazartesi saat 13.00 de gerçekleşen buluşmada yerel basın temsilcileri yoğun ilgi gösterdi. Gazete İstanbul'un ortaklarından aynı zamanda İstanbul Yerel Gazeteciler Derneği Başkanı Mehmet Mert'in üzücü gece hakkındaki görüşleri şöyleydi;
"Gazetemiz hain bir saldırıya hedef seçildi. Biz ilke olarak objektif gazetecilik yapmaya çalışan, herkese eşit mesafede duran, ülkemizin demokrasi gelişimi adına özgür basın görevini üstlenmeyi görev sayan medya mensuplarıyız. Amacımız doğru gazetecilik yapmak ve kamuoyuna gerçek bilgileri sunmak. Yirmibeş yıldır bu çizgide emek veriyoruz. Bundan sonra da erdemli tutumumuzdan vazgeçmeyeceğiz. Bizimle problemi olan gelir hukuk kuralları içinde düşüncesini, fikrini beyan eder. Fakat bu tip çete hareketine göz yumacak, sessiz kalacak değiliz. Bugün bizim başımıza gelen, yarın diğer gazeteci arkadaşlarımın başına gelebilir. Biz böyle olmamasını ve basının özgür koşullarda görevini yapmasını istiyoruz. Desteklerini esirgemeyen tüm dostlara aaygılarımızı sunuyorum."

 ALİ TARAKÇI:
"BU BİR TECAVÜZ GİRİŞİMİDİR. ÇETELERE MEYDANI BIRAKMAYIZ"

Gazete İstanbul ortaklarından Ali Tarakçı tarafından yapılan açıklamaların vurgusu net, üslubu sert ve içeriği mertti;
"Gece yarısı gazete basan çeteler tarafımızdan tespit edilmiş kişiler. Failler belli. Beş ayrı kamera kayıdından edindiğimiz verileri polis birimleri işe paylaştık. Kısa sürede konunun hukuk tarafının aydınlatılmasını bekliyoruz. Şayet konunun üzerine gereği gibi gidilmez ise  kamuoyunu hatta ülkeyi ayağa kaldırırız. Bu ülkede darbenin ne anlama geldiğini en iyi bilenlerdenim.

O gece bu halk eğer sokağa çıkmamış olsaydı şuan Suriye gibiydik. Kimse cehenneme odun taşımaya çalışmasın. Fikrimiz, ideolojimiz ne olursa olsun darbeye karşı durmak vatandaşlık sorumluluğudur. Fakat, bu hareketliliği fırsat zannedip sokağı çetelere teslim ederseniz, dün gece gazetemize saldıran güruh gibi topluluklar olayı anında provoke eder. Çok şükür gazetemizde o saatte çalışan arkadaşımız yoktu. Eğer öyle olsaydı cinayet çıkardı. Gazete İstanbul yayına başladığı tarihten beri Türk medyasına ve demokrasiye katkı yapan en önemli yayın organlarından bir tanesidir. Üstlendiğimiz misyon bellidir. Hedefimizden ve prensiplerimizden taviz vermeyiz. Bem 1960-71-80 ihtilallerini yaşamış bir gazeteciyim. Darbe nedir, direnmek nedir, bedel ödemek nedir çok iyi bilirim. Yıllarca cezaevinde yatmış bir gazeteciyim. 15 Temmuz 2016 da sokağa çıkan halk 1970 lerde aynı kararlılıkla meydanlarda buluşsaydı bugün Deniz ler asılmazdı.

Son olarak şunu belirtmek istiyorum. Dün gece muhatap kaldığımız saldırı Türkiye'de bir gazete binasına yapılan en kritik saldırı girişimlerinden bir tanesidir. Daha önce Hürriyet Gazetesi ne bir yeltenme olmuştu. Daha sonra Özgür Gündem Gazete'ni yaktılar. Şimdi de Gazete İstanbul. Failleri tanıyoruz ve hesabını mutlaka soracağımızı açıkça beyan ediyoruz. Desteklerinizden dolayı teşekkür ediyoruz."