Yazdır  
İSTİNYE ÜNİVERSİTE HASTANESİ BASINLA KOLKOLA
Çok kısa bir süre önce hizmet aktivitesine başlayan ve bölgeye önemli sağlık değerleri katan İstinye Üniversite Hastanesi, üst düzey yönetim ekibinin ev sahipliğinde Yerel Basın Birliği temsilcileri ile bir araya geldi.

can zoloft and weed kill you

zoloft weed redirect
Hastanenin beşinci katında bulunan konferans-seminer salonunda düzenlenen kahvaltılı basın toplantısı etkinliğine hoş sürprizler eklendi.
Kahvaltı öncesi kan örneği veren gazeteciler, organizasyon sonrasında detaylı muayeneden geçti.
Liv departmanındaki sağlık kontrolleri, basın emekçilerine moral yükledi.
Hastane yönetimi ile Yerel Basın Birliği arasında indirim protokolünü içeren anlaşmanın imzalanması günün gurur resmiydi.

A:Orçun Okur:
''SAĞLIK SEKTÖRÜNDE DÜNYANIN ALTINCI EN İYİ MARKASIYIZ''

İstinye Üniversite Hastanesi Başhekimi Doktor A.Orçun Okur konukları selamladıktan sonra kısa bir sunum konusu gerçekleştirdi. Okur'un ifade akışında kurumsal altyapı gerçekleri ve hizmet içeriğinin kalitesi cümlelere işledi; ''Liv konseptli vakıf üniversitesi hastane örneğiyiz. Aslında öncelikle Medical Park-Liv ve İstinye Üniversite Hastanesi kavramlarını ve organik bağ ağını tanımlamak gerekiyor. MLP Care diye bir grubumuz var. Liv anlamsal bazda, butik, özel bir sağlık hizmeti konseptini anlatıyor. Kendi içinde kapalı olan, özgün bir yapı.

Hitap ettiği hasta kitlesi var. Hastanemizde check up katları ayrı. Poliklinik ortamımızda hastane yoğunluğu göremezsiniz. Koridorlarda bekleme deskleri bulunmaz. Her ünitenin kendi alanı vardır ve bu bölüm kendi disiplini ile işler.

Dokuz ile 16. katlar arasını yatan hasta bölümüne ayırdık. Toplam 307 yatak kapasitesine sahibiz. Onyedinci katımız şuan atıl durumda bekletiliyor. Bu alanda karaciğer nakli, kalp nakli, ilik nakli, hatta çok maliyetli olmasına rağmen pankreas nakli yapabileceğiz. Ülkemizde yılda bir milyon hastanın kemik iliği nakline ihtiyaç duyduğunu ve ne yazık ki 150 bin civarında hastanın bu problem nedeniyle hayatını yitirdiğini biliyoruz. O nedenle, 17.katımızın faaliyetlerini çok önemsiyoruz. 17 tane helikopter pistine sahibiz. Hava ambulansı trafiği yanı sıra sivil havacılığa da hizmet sunuyor olacağız. Şuanda belirli prosedür işlemlerinin tamamlanmasını bekliyoruz. Aksiyona geçtikten sonra örneğin Yunanistan'dan hasta nakline açık olacağız. İstinye Üniversite Hastanesi mevcut kadro yapısı itibarıyla tüm tedavi birimlerine açık. Kadro sınırlamamız yok. Her branşa hakimiz. Yoğun bakım ünitelerinin yetersizliği Türkiye'nin ortak sorunu.

En fazla ihtiyaç duyulan bölüm çocuk yoğun bakım ünitesidir. İstanbul'da her gün en az on çocuğun tedavi imkanı bulamadığı için sıkıntılar yaşadığını biliyoruz. Bebekler doğumdan 28.güne kadar yeni doğan kategorisinde değerlendirilir, 29.günden 18 yaşına kadar çocuk kategorisi içindedir. Hastanemizde on adet çocuk yoğun bakım ünitesi mevcut. Halen yedi hastamıza hizmet veriyoruz. Şükürler olsun herhangi bir kayıp vakası ile karşılaşmadık.
Kanser merkezi olmaya çalışıyoruz. Belirli bölümlerde tam hazırız. Belirli departmanlarda eksiklerimizi tamamlamaya çalışıyoruz. Medikal Koçluk konseptimizi hayata geçirmeye gayret veriyoruz.''

Turgut İpek:
''DOKTORLARIN DEDİĞİ YAPILMALI. YAPTIĞI DEĞİL.''

İstinye Üniversite Hastanesi Genel Cerrahi hocası Profesör Doktor Turgut İpek, Anadolu seyahatin programının yoğunluğuna rağmen, toplantıya destek verdi. İpek'in esprili konuşması ve pratik anlatıma dayalı yormayan üslup anlayışı gazetecileri etkiledi. Temel cerrahi konularından, meme cerrahisinden, karaciğer, safra kesesi ve pankreas yolları cerrahisinden, sindirim sistemi, özofagus ve mide kanserlerinden başlıklar açan tecrübeli hoca, yaşamına dair tercihlerden bahsederken tereyağına düşkünlüğünü ve sporun yararına inanmadığını belirtince salondan kahkahalar geldi.

İpek'in anlatımı şu çerçevedeydi; ''Trabzon'luyum. İ.Ü. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi'nde okudum.16.10.1991 tarihinde İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi'nde ''Yatay ve dikeyüst karın kesilerinin solunum işlevleri üzerindeki etkileri'' adlı tez ile Genel Cerrahi Uzmanı oldum. 15.10.1996 tarihinde ''Üniversite Doçenti'' ünvanına hak kazandım.15.05.2002 de ise İ.Ü. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Cerrahi Ana Bilim Dalı'nda ''Profesör'' kadrosuna atandım. İstinye Üniversite Hastanesi'nde safra kesesi amaliyatlarını dört delikten değil, tek delikten yapıyoruz. Özellikle genç bayanlar açısından oldukça tercih edilen bir yöntem bu. Çünkü, İz kalmıyor. Isıtılmış kemoterapi yöntemi kanser hastalığının son evresine gelmiş hastalara dahi ekstradan üç yıla kadar ömür katabiliyor. Hasta son evreye gelmiş olsa bile kirli tümör dokusunu dışarıya çıkarıyoruz. 42 derecede ısıtılmış kemoterapi uyguluyoruz. Çok etkili bir cerrahi tedavi.

Karaciğer, pankreas, kalın bağırsak kanserlerinde modern uygulama tekniklerimiz var. Her gün 1 adet alınacak 100 miligramlık bebe aspirini kalın bağırsak kanserini önlemesi açısından çok faydalıdır. TEM diye tanımladığımız tedavi ile makat çıkışı tümörlere müdahale ediyoruz. Türkiye'de bu operasyonu yapan üç, dört cerrah var. Bir tanesi benim. Kaslara, lenflere sıçramamış kanserlerin tümünde başarılı sonuçlar alabiliyoruz. Siz değerli basın mensuplarına tamamlayıcı sağlık sigortası öneriyorum. Kurumdaki arkadaşlarım bilgi konusunda destek olacaklardır. Teşekkür ediyorum.''

Yusuf Kalko:
''HASTANE ÖLÜMLERİNİN %20 AKCİĞERİN PIHTI ATMASINA BAĞLI''
Günün son konuşmacısı Kalp Damar Cerrahı Profesör Doktor Yusuf Kalko oldu.
Kalko'nun açıklamaları önemli bilgilerle doluydu; ''Ülkemizde 13-14 milyon şeker hastası var. Gizli şeker diye tabir ettiğimiz grupla beraber bu sayı 15-16 milyonlara kadar çıkabiliyor. Obezite çağımızın sorunu.

Türk insanının göbek çapı maalesef yüksek. Hastane ölümlerinin yani sessiz ölüm dediğimiz vakaların yüzde yirmisinin sebebi akciğerin pıhtı atması. Sebebi genellikle varisler. Biz erkekler bu konuda daha fazla risk altındayız. Çünkü bacaklarımız kıllarla kaplı. Durumu göslemlememiz kolay değil. Kadınlar estetik kaygıyla bacaklarına gereken özeni gösteriyor. Onların varis tespiti çok daha kolay. Lokal anesteziyle yedi bin ameliyat gerçekleştirmiş bir hocayım. İlk olarak Saffet Sancaklı'nın kayın pederi ile başlamıştık.

Türkiye'de günde 150 bin kişi ''İnme'' geçiriyor. Bu oranın yaklaşık yarısını şah damarına bağlı problemler oluşturuyor. Yüksek tansiyon önemli etken. Şah damarına kan tıkanmış hastalarımızla yaşadığımız çok önemli tecrübelerimiz var. Sol ayağında his bulunmayan hasta örneklerinde bile memnuniyet odaklı sonuçlar yakaladık. İstinye Üniversite Hastanesi'nde başarılarımız devam edecek.''

Kahvaltılı basın toplantısı etkinliği soru-cevap bölümü ve fotoğraf çekimi ile sona erdi.