Yazdır  
Güvercintepe MAHALLESİ DİRENİYOR
Başakşehir Güvercintepe Mahallesi'nde yer alan 220 hanelik bir bölge...
Filistin Mahallesi adıyla anılıyor, tanınıyor...
Geçmişi otuz yıla dayanıyor.
Tek katlı gecekondu yapılardan oluşuyor.
Bölgede yaşam sürdüren insanların geldikleri kentlere bakıldığında zengin bir karma göze çarpıyor.
Kars, Ordu, Giresun, Tokat, Bitlis, Muş gibi illerden göç ederek mahalleli olan aileler, dengeli bir tablo teşkil ediyor.

PROJE GELİYOR
Başakşehir Belediyesi uzun süreden beri Filistin Mahallesi ile ilgileniyor.
Hizmet kalitesi ve hizmet yeterliliği açısından sürekli mağduriyet yaşayan bölge, konu imar, inşaat, imalat boyutuna gelince birden değerleniyor.

261 Ada 9 Parsel üzerinde, önce evlerin tespitini yapan yetkililer, ağaçların sayımına kadar her detayı kayda alarak, fizibilite çalışmalarını yoğunlaştırıyor.
Akp grubu ilgili teklifin ayrıntılarını hazırlayıp meclis oturumlarında görüşülmesini sağlıyor.
Muhalefet partisi CHP'nin hayır oylarına rağmen, Akp'li meclis üyelerinin desteğiyle Başakşehir Belediye Başkanı Mevlüt Uysal'a 27.10.2016 tarihinde satış yetkisi veriliyor.
Süreç hızla ilerlerken durumdan haberi olan mahalle sakinleri kendi aralarında toplanarak gündem kritiği yapıyor.
İmzalar toplanıyor. Başakşehir Belediyesi'nin ilgili birimlerine dilekçeler yazılıyor. Gelişmeler hakkında bilgi talep ediliyor.
Ne resmi başvuru fayda ediyor, ne de konunun netliği açısından tatmin edici bir açıklama yapılıyor.

Oldu bittiye getirilmeye çalışılan dosyanın mahalleli aleyhine sonuçlar yaratacağından endişe eden kitleler, iç örgütlenmeye gidiyor.
11 kasım 2016 akşamı, bölge sakinleri, Güvercintepe Mahalle Muhtarı İbrahim Dinç, CHP Başakşehir İlçe Başkanı Özgür Karabat ve CHP'li meclis üyelerinin katılımıyla istişare toplantısı düzenleniyor.
Görüşler alınıyor, tavırlar olgunlaşıyor.
 
DERNEK KURULUYOR
Filistin Mahallesi yurttaşları meclis oturumlarına katılarak, problemin yüz yüze konuşulma fırsatını deniyor.

Fakat, Başkan Mevlüt Uysal'ın talimatıyla vatandaşlar içeri alınmıyor.
Tartışmalar ve gergin diyalogların sonrasında aralarından seçilen yedi temsilcinin meclis salonuna girmesine onay veriliyor.

Fakat arzu edilen görüşmeler yine sağlanamıyor. Çalınan her kapı yüzlerine kapanıyor.
Yoğun ısrarlar devam edince başkan yardımcısı Bedri Sinan Gül'den, vatandaşın mağdur edilmeyeceğine dair ucu açık bir görüş servis ediliyor.

Yaklaşık 800 yurttaşın yaşamını devam ettirdiği mahallede belirsizlik hüküm sürerken, oluşan stresin farkına varan belediye iradesi, 60 kişiyi toplantıya çağırıyor.
Herkes birbirine neden 60 kişi diye sorarken, ''Ya hepimiz, ya hiçbirimiz'' duygusunda buluşuluyor ve direnişe geçme refleksi sahipleniyor.

Yükselen motivasyon dernekleşme sürecini de beraberinde getiriyor.
BAKODER (Bayramtepe Koruma ve Dayanışma Derneği) kuruluyor.
Yönetim kurulu başkanlığına Özlem Semint seçiliyor.
 
DURUMUN FARKINDAYIZ

Bu aşamaların ardından yaşanan gelişmeleri Bakoder Başkanı Özlem Semint hanımdan öğreniyoruz; ''Derneğimiz iki aydır faaliyette. Belediyenin yeni projelerinin ortasında kalıyoruz. Neyi, nasıl yapacaklarını ve bizim açımızdan sürecin nasıl şekil alacağını bilmek durumundayız. 220 haneyiz. Çok az sayıda tapulu yer var. Sanıyorum 1990'lı yıllarda mahallede ikamet eden insanlar için bir sahiplendirme, tapulandırma fırsatı doğmuş. O dönemde burada muhtarlık yapanlar ve bazı şahıslar mahalleliden paralar toplamış. Ancak, iletişimler güvensizlik bariyerine takılmış. Sorunlar uzun yıllar boyunca hep bir yerlerde gizli kalmış. Mahallede yaşayan insanlar kendi imkanlarıyla yol yapmış, kanalizasyon açtırmış. Baştan sona emek harcamış. Hayata tutunmaya çalışmış. 2010 yılında çıkan söylentilerle birlikte bölgenin değer artışına konu olacağı yönünde kanaatler yayılmış. Fakat beklenen somut ilerleme sağlanamamış.''
 
İŞGALCİ DEĞİLİZ
Geniş bir alan üzerindeyiz. Mahalleye adanmış hayatlarımız, anılarımız, çabalarımız var. Başakşehir Belediyesi'nin mantığını anlamakta güçlük çekiyoruz. İlçenin farklı noktalarında yaptıkları gibi, insanları oyalayıp, umutlandırıp, sonra da başka şirketlere yetki devri yapıp, ''Elimizden bir şey gelmiyor'' demelerinden kaygı duyuyoruz.

Mevlüt Uysal'ın bazı yerlerde buraya 780 daire yapılacağını söylediğini biliyoruz. Sular Vadisi konseptiyle dizayn edilecek bir yaşam projesinden bahsediliyor. Sosyal donatı alanları, sağlık ocağı, parklar falan. Ama, böyle bir planda insanların yerlerinin çoğu, yol, imar, kamulaştırma gibi sebeplerle kesintiye uğrayacak. Önceleri mevcut evleriniz için 30 ar bin lira fark vereceksiniz, bu parayı da 20 yıl içinde ödeyeceksiniz şeklinde ihtimaller konuşulurken, şimdi ise 73 metrekare yeni daire için 80 bin lira fark alınacak gibi tuhaf şeyler duyuyoruz. Belediye bizi işgalci olarak görüyor. İşgalci değiliz. Mahallenin her santim toprağında alın terimiz var. Burası bizim yaşam gerçeğimiz. Babam, 30 yıl önce on arkadaşı ile toplanıp dayanışmayla şu an oturduğumuz evleri satın almış. Hiç bir şey kolay kazanılmamış.

Geçmişte Tunceli Mahallesi'ne kurguladıkları dayatmayı bu kez Filistin Mahallesi'nde tekrarlamak istiyorlar. Dün oradaki yıkımlara karşı mağdur halka destek vermiştik, bu gün kendi geleceğimiz için bir aradayız. Belediye önce aklından geçenleri tek tek anlatmalı, daha sonra bizlerden görüş alarak, adil davranmalı.

Sadece oy zamanları hatırlanan insanlarız. İkinci sınıf görülmekten yorulduk. Hakkımızı sonuna kadar savunmakta ısrarcıyız.