HAFIZANI GÜÇLENDİR
|
ABDÜLKADİR ÖZBEK Vizyon Koleji Kurucu Ortağı ve Genel Müdürü, hafıza teknikleri uzmanı
Türkiye'de 102 üniversitede eğitim veren ilk ve tek eğitimci.
|
Eğitim alanında ortaya koyduğu önemli çalışmalarla, 2016 yılında 14 milyon kişinin oy kullandığı Türkiye Gençlik özel ödülüne layık görülmüş müthiş bir bilim adamı.
Abdulkadir Özbek, 25 Mart Cumartesi günü Bahçeşehir Vizyon Koleji'nde çok değerli, kaliteli ve nitelikli bir etkinliğe adını yazdırdı.
Hafıza teknikleri ile, beynin her iki lobunu da harekete geçiren görsel, ifade ve resimlerin kullanılması sayesinde, bilgilerin hatırlanmasının kolaylaşmasını anlatan nefis bir sunum yaptı.
Bahçeşehir Vizyon Koleji'nde eğitim alan öğrencilerin, velilerin ve ailelerin heyecan içinde dahil oldukları sıra dışı deneyim, coşku dolu dakikalar yaşattı.
ÖN TEST
Günün çalışma konusu ''İsim HafızasıTeknikleri'' oldu.
Salonda bulunan konukların arasından bir gönüllüyü sahneye davet eden Özbek, diğer taraftan da 15 farklı misafiri podyuma çıkararak her birinin ismini sordu.
Gönüllü olarak yanına çağırdığı Berkant beyden aynı işlemi tekrarlamasını rica etti.
Sırasıyla isimleri soran ve kısa sohbetlerle insanları tanımaya çalışan Berkant bey, 15 kişiyle de iletişim kurduktan sonra, doğru adları saymaya çalıştı.
Sadece altı kişinin ismini anımsayabilen Berkant bey, diğer katılımcıların adlarını ifade etme konusunda zorlandı.
Ön test tamamlandı ve konuklar yeniden salondaki yerlerine alındı.
İlk aşamanın sonunda kısa bilgilendirmeler yapan Özbek, hafıza tekniği eğitimi almayan bir kişinin 15 arasından en fazla 10 kişinin ismini sayabileceğini, 5 ya da 7 isim sayanların da normal karşılanabileceğini vurguladı.
Paylaştığı eğitimin başkalarına anlatmak için dinlenmesi gerektiğini belirterek derse başladı.
DİNLE ANLA UYGULA
Hafıza tekniği eğitimlerinde ana maddeler vardır. İyi dinler, doğru anlar ve mutlaka uygularsanız pozitif sonuçlar alınır.
İlk önceliğimiz ''Olumlu Tutum'' halidir. Her işin başı olumlu düşünmektir.
Olumlu tutum neden önemli? Diyelim ki öğrenci derslerinde başarısız. Hafızası kötüye gidiyor. Devamlı bunu da dillendiriyorsa beyninin kapılarını kapatmaya başlar.
Oysa kapıları açık tutmak lazım. Bunu nasıl başaracağız?
Ağzımızdan çıkan sözcüklere dikkat ederek.
KELİMELERİN GÜCÜ
Ağzımızdan çıkan kelimeler kulaktan girer ve beynimizi programlar.
Kelimelerin inanılmaz bir gücü vardır.
Dinlediğimiz müzikler duyduğumuz şeyler bilinçaltımızı etkiler.
Japon bilim adamı Masaru Emoto'nun meşhur su deneylerini hatırlayalım.
Emoto, insan bilincinin suyun moleküler yapısı üzerinde etkili olduğunu savunan bir araştırmacıdır.
Buz kapları içine su dolduruyor. Değişik kaplarda yer alan su moleküllerini farklı enerjilerle test ediyor.
Kimi su grubuna güzel müzik dinletiyor, bazısına kin ve nefret söylemleri gönderiyor.
Bazı sulara heavy metal müzik dinletiyor, kimilerine ise dua ediyor.
Tüm su örneklerini buzluğa yerleştiriyor. Kameralı mikroskoplarla su kristallerinin fotoğrafını çekiyor.
Kötü söz, kin ve nefret duyguları ile muhatap kalan su kütleleri donunca fotoğraflarda çamursu bir hal alıyor.
İyi müzik ve güzel sözlerle buzluğa gönderilen su molekülleri hoş desenler eşliğinde, bahar bahçesini andıran şekiller sergiliyor.
Dua ve pozitif enerjiyle beslenen su kristalleri ise muazzam bir kompozisyon görseliyle adeta mükemmelliği çağrıştırıyor.
Klasik müzik dinletilen ineklerin süt veriminin arttığına yönelik örnekler söz konusu tezi tamamıyla destekliyor.
İnsan vücudunun %70'inin, beynin ise %90'ının sudan meydana geldiğini düşünürsek, ne demek istediğimiz daha net anlaşılacaktır.
SEVGİ VE TAKDİR SÖZLERİ KULLANIN
Yapamam, edemem, başaramam demeyin. Olumsuz sözcükleri mümkünse hiç kullanmayın. Bilim adamları araştırma yapmışlar. Çocuğun doğumundan 18 yaşına gelinceye kadar yaklaşık 148 bin kere ''Tembelsin, beceriksizsin, yaramazsın, hayır '' gibi olumsuz hitap kelimeleri ile karşı karşıya kaldığı saptanmış.''Evet yapabilirsin, aferin, ben sana güveniyorum'' gibi olumlu kelimelerin kullanma oranı ise 2 bin civarında kalmış.
Sonra kalkmışız insanların neden kendilerine güveni yok diye birbirimize soruyoruz.
Kötü söz çocuğun özgüvenini hedef alıyor. Farkında olmasak da, zihnini ve bilincini programlıyor.
Marifet iltifata tabidir. Takdir edilen davranış gelişir.
KONSANTRASYON VAZGEÇİLMEZDİR
Odaklanma ve konsantrasyon hafıza tekniği eğitiminin vazgeçilmez şartlarındandır. Temelinde önemsemek vardır. Bu bilgi benim için önemlidir demelisiniz.
Örneğin, şuanda salondan içeri girecek olan konuğun yarım saat içinde anlatacakları ile sizin hayatınızı değiştireceğini söylesem, gelir seviyenizi üçe katlayacağını dile getirsem hemen dikkatinizi o yöne toplarsınız. Önemsersiniz.
ÖNEMSEYİN
İnsanların duymaktan en fazla hoşlandıkları sözcük kendi isimleridir.
Öğrenci için de durum aynıdır. Önemsediği kadar hedef yapar. Dersi hedefi için bir araç olarak görmezse sıkıntı başlar. Veli bizlere şikayette bulunuyor; Çocuğum konsantrasyon problemi yaşıyor. Ders çalışmıyor. Ne yapmalıyım? Biz de hemen karşı soru yöneltiyoruz; Bilgisayar oyunu oynarken aynı hal devam ediyor mu? Hayır. Çünkü oyunda hedef puanlar var. Kontrol onun tasarrufunda. Kendisini gösteriyor. İspat ediyor. İnteraktivite ön plana çıkıyor.
Yani, öğrencinin konsantrasyonunda sıkıntı yok. Önemseme bilincinde problem mevcut.
Önemli bir örnek olduğu için anlatmadan geçmeyelim; Çocuk ilkokulda. Ders başarısı çok zayıf. Anne, bir metot buluyor ve bir ay içinde o çok kötü olan ders kriterleri birden değişiyor, güzelleşiyor. Veli kırtasiyeden beyaz yazı tahtası alıyor. Çocuğunu yanına çağırıyor. Tembelsin diye yargılamadan, başarısızlığını yüzüne vurmadan derslerindeki başarısızlığın kendilerini üzdüğünü söylüyor. Anne ve baba olarak onu çok sevdiklerini, üzüntüsüne de sevincine de ortak olmak istediklerini belirtiyor.
Öğrenci, anne ve babası üzülmesin diye, derslerini çok iyi dinlemeye ve en önemlisi onlara anlatmak için öğrenmeye başlıyor. Sorumluluk alıyor. Akşamları eve geliyor o öğretmen oluyor annesi babası öğrenci oluyor. 1 ayda tüm dersleri düzeliyor. Anlatmak en iyi öğrenme biçimidir gerçeği bir kez daha kanıtlanıyor.
BEYNİN HER İKİ TARAFI DA AKTİF KILINMALI
Sıra dışı nesneler, olaylar, kişiler aklımızda kalır. Beynimizin bu özelliğindenyararlanalım. Beynimizin sağ bölümünü aktif öğrenme sürecine katalım. Sağ beyin görüntüler, renkler, müzik notaları, ezgiler, duygular, hayal gücü gibi işlevleri icra eder. Sol tarafı mantıksal işler. Matematiksel denklemler, listeleme, detaylar. Öğrenme sürecine, görüntüler, duygular, hayal gücü katılmalıdır. Tek kanadı kırılmış bir kuş uçmayı ne oranda becerebilirse, tek tarafını kullanabildiğimiz beynimizde üretkenlikte kısıtlanır.
Çocuklar duyduklarını unutur, gördüklerini hatırlar, uyguladıklarını anlar. İşitsel ve görsel yetiler beraber kullanıldığı zaman performans artar.
HAYAL KURALIM İSİMLERİ HATIRLAYALIM
Bilinç altı hali, hayalle gerçeği tam olarak ayırt edemez. Rüya gördüğümüzde ne oluyor? Beyin hormon salgılıyor. Gerçek gibi kodluyor. Hayal kurabiliyor. Hayalleri gerçek gibi kaydediyor.
İsimleri hafızamıza nasıl alırız? İsmin önce hangi kategoriye girdiğine bakarız. İlk kategoride anlamını bildiğimiz isimler (Gül,Deniz, Lale gibi) vardır. İkinci kategoride bize birilerini hatırlatan isimler vardır. Ahmet, Ayşe, Ali vs gibi. Üçüncüsünde ise anlamını bilmediğimiz, hatırlatacak unsur barındırmayan, ilk kez duyduğumuz isimler vardır.
Herbir kategori için ayrı benzetmeler yapmak gerekir. Hayaller kurmamız gerekiyor. Bu hayalleri de yüzde dikkatimizi çeken yere yerleştirmemiz gerekir. Elmacık kemikleri dikkatimizi çekmiştir. Ya da gözleri iridir. Bu aşamada hayaller birlikte sağ beyin öğrenme sürecine katılır. Bu hayallerde sıra dışılık çok ama çok önemlidir.
Yıllardır mantıklı düşünüyoruz. Alışkanlığımızı kırmak zor. Hayal gücümüzü küçülttüler. Ekonomik katma değer yaratma maharetimizin önüne geçtiler.
Örneğin; IPhone bir marka. Teknik anlamda bakarsak maliyeti 100 Dolar'ı geçmez. Fakat, katma değer yaratma noktasında ekosistem üretmiş. Değer yaratıyor. Yüksek rakamlara alıcı bulabiliyor.
Onun için hayal gücümüzü sonuna kadar harekete geçirmeliyiz.
Katma değer üretmeliyiz.
İlk kez tanıştığınız birilerinin isimlerini hafızaya alırken, bu isime sahip kimler var, yüz ifadesi ve isim arasındaki hayal gücü ilintisini nasıl bağdaştırabilirim, hangi resimleri, görselleri ekleyerek o ismi hafızada tutabilirim diye çaba sarf etmeliyiz.
SON TEST
Abdulkadir Özbek'in etkili ve eğlenceli sunumunun sonrasında gönüllü Berkant bey ve isimleri sorgulanan 15 katılımcı tekrar sahneye çağrıldı.
Eğitimin etkisiyle öğrendiği metotları başarıyla pratiğe döken Berkant bey, sıfır hata ile son testi tamamladı.
Salondaki diğer konuklar da, benzer şekilde, eksiksiz ve doğru şekilde isimleri sıraladı.
Abdulkadir Özbek dakikalarca alkışlanırken, günün kalite imzası Vizyon Koleji markasıydı.
|