Yazdır  
GÖKDELENDE HASAT BEREKETİ
Ek biç ye iç grubu ile Akmerkez paydaşlığında olgunlaşan Hasat Şenliği, 15 ağustos salı günü alışveriş merkezinin üçgen terasında gerçekleşti. Uzun zamandan beri komünal emeği verilen 700 metrekarelik tarım alanı, doğanın taze rengini müjdelerken, büyük uyanışa tanıklık eden yüzlerce konuk, tabiat cömertliğine bir kez daha şükretti.
Nar anne Nardane Kuşçu, mikro yeşiller yetiştirme atölyesinden Shaul Shaham ve Aycan Tüylüoğlu, turşu kraliçesi Begüm Atakan gibi doğa aşığının bilgi bahçesiyle beslenen söyleşiler, beğeniyle takip edildi.
Organik ürünlerin boy verdiği işgale uğramamış tarımsal topraklar, üretimin gücünü sergilerken, taze meyve ve sebzelerden oluşan leziz ikram menüleri itinayla tüketildi.

        

TOPRAĞA BORCUMUZ VAR
Ek biç ye iç hareketinin temel felsefesi, şehrin ortasında dahi doğal yaşamın mümkün olabileceği fikrini savunuyor. Hiç olmadık yerlerde bitki üretilebileceği, doğadan gelen kudretin saygı ve emekle yoğrularak faydaya dönüştürülebileceği görüşü destekleniyor. Ek biç ye iç grubunun dayanışma bileşenlerinden Haro Cümbüşyan, insanlığın gerektirdiği toplumsal sorumlulukla, toprağa, doğaya, evrene borçlu olduklarını dile getiriyor.
Platformda, organize ekibin haricinde, tam zamanlı ve yarım zamanlı gönüllülerin inanılmaz katkısının tartışılmaz değerine işaret ediyor.
 
TEŞEKKÜRLER
Kentin merkezinde, imajı kabul gören bir avm'nin en tepesinde, tarım yapılabileceğini, ürün alınabileceğini ve doğanın ritmine uyum sağlanabileceğini göstermiş olmanın hazzını yaşıyoruz. Aslında 1 ağustos gibi düzenlemeyi öngördüğümüz şenliğimizi, hava koşulları sebebiyle bugüne taşımak durumunda kaldık. Daha önce hiç kullanılmayan bir alana yaşam nefesi kazandırdık. 2017 yılının ocak ayından beri üzerinde olduğumuz bir proje. Tohum koleksiyonları ile çalışmalarımıza güç veren Nar anneye teşekkür ediyoruz. Sağladıkları fiziki olanaklar sebebiyle Akmerkez yönetim kadrosuna teşekkür ediyoruz.Tabiat düzeninde her şey kendi içinde döner ve gerçeğini bulur. Fidelerimizin teminini sağlayan çiftçi dostlarımıza teşekkür ediyoruz. Geçen seneden beri gündemde olan düşüncemizin hasatını şimdi almak kısmet oldu. Gösterilen ilgiden ve bizlere gülümseyen mahsullerimizden çok memnunuz. Herkese teşekkürlerimizi gönderiyoruz.
 
ÇİFTÇİLİK ZOR İŞ
Tarıma gönül vermiş ve toprakla iletişimini güçlendirmiş insanlar, çiftçinin işinin ne kadar zor olduğunu anlayabilir.
Rüzgarlı alanlarda çalışmak, bitkiler için iyi, insanlar için riskli güneşin altında emek adamak, zorluklara çözüm aramak hiç kolay değil. Hasat Şenliği'mizde farklı bitki ve ürün grupları yarattık. Birbiriyle uyumlu olan kardeş bitkileri yan yana olacak şekilde programladık. Beraber olmaktan hoşlananları partner yaptık. Ben üretim mühendisiyim. Tarım alanında eğitim görmedim. İnsanın doğayla olan ilişkisinin güçlenmesi taraftarıyım. O nedenle böyle bir sürecin içinde yer alıyorum. Sağlıklı hayatı yaşamımıza katabilmek, doğadan geleni doğayla birlikte tekrar canlandırabilmek elimizde. Akmerkez'de toprağı işledik. Duyarlı insanlara, topluma çağrımız olsun diye hedefledik. Yapılanlardan ilham alınsın, başkaları da benzer faaliyetleri sırtlansın diye temenni ettik.
Doğru yolda olduğumuzu görüyoruz.
 
ÇOCUKLAR ÖĞRENMELİ
Ek biç ye iç dört yılönce kuruldu. Gümüşsuyu'nda bir lokantamız var. Doğal, organik, sağlıklı ürünlerle hazırladığımız yemekleri misafirlerimizle buluşturuyoruz. 12 kişiyiz. Çocukların toprağın farkına varmasını, toprakla ilgileniyor olmasını ve keyif almasını arzu ediyoruz. Çocuk atölyeleri üzerine çalışıyoruz. Burada da benzer etkinlikler oluşturmaya özen gösterdik. Bir sera yaptık. Fidelerimizi ürettik. Toprağa transfer ettik. Bazıları yerlerini sevmedi, değişikliğe gittik. Pemakültür uzmanlarıyla çalışıyoruz. Doğayla beraber yaşarken böcekleri öldürmüyoruz. Yabani bitkileri koparmıyoruz. Onlarla birlikte,en faydalı hale nasıl getirebiliriz noktasında çözümler düşünüyoruz. Ekonomide dışsallık kavramı vardır. Üçüncü varlıklar üzerinde dış etkiler nelerdir, bunlar tartışılır. Örneğin, sanayi üretimi yapan bir fabrika, atıklarını göle ya da denize yönlendirirse, oradaki doğal yaşam zedelenir. Balıklar ölür. Biz, permakültür bilinciyle negatif etkileri pozitife çevirmek adına çalışmalar üretiyoruz.
Beşiktaş Belediyesi ile ortak projede yer aldık. İBB ile de benzer programları üstlenmeyi amaçlıyoruz.
Esasen toprağın olduğu, talebin geldiği her yerde bir şeyler yapabilmeyi umut ediyoruz.
 
NARDANE KUŞÇU: ''ACIYLA TATLI HAYATA BENZER''
1972 mezunu bir öğretmen. 64 yaşında. Çiftçi. Narköy'ün kurucusu. Tanıyanlar ve sevenleri Nar Anne diye çağırıyor. Doğayla içi içe bir yaşam sürdürüyor. Tabiatın dilinden çok iyi anlıyor.
Hasat Şenliği'nin en çok ilgi gören konuşmacısı ZerParola Gazetesi okurları için altın öğütler veriyor; ''İstanbul'un beğenmediğimiz kentsel unsurlarını dönüştürmek çok kolay.
İstersek çok kısa zaman içinde şehri doğaya dost konuma getirebiliriz.
Daha ziyade peyzaj unsuru olarak kullanılan dikey bahçeleri, yaşayan tarım alanları haline çevirebiliriz.
Narköy'de yeşil domatesler, kırmızı domatesler, tohumlar üretiyorum. Çeşit olarak fazla sayıda tohumla ilgileniyorum. Acı ile tatlı domateslerin bir arada çok lezzetli sonuçlar yaratabileceğini iddia ediyorum.
Ülkelerin kültür alışverişlerinde gıdaların, bitkilerin ve doğanın çok önemli yeri olduğuna inanıyorum.
Genelde azınlıklar tarafından üretilen tariflerin çok kıymetli olduğunu düşünüyorum.
Şunu unutmayalım; Gıdayla özgürlük arasında çok naif bir bağ vardır. Bu bizlere ümit aşılıyor.
Acı tatlı duyguların ilhamını veriyor. Doğayı anlayalım, ona saygı duyalım.''