BAHÇEŞEHİR ATIK CENNETİ
|
Bahçeşehir, uyanık hafriyat firmalarının, kaçamak döküm arenası haline geldi. Ruhsatlı döküm sahalarına gitmek yerine, kısa yoldan doğayı katletmeyi tercih eden suç işleyiciler, Başakşehir Belediyesi'nin pasif tavrını rant fırsatına çevirdi. Kuzeyde Tatarcık mevki, kent içinde Spradon Vadi projesi ile Yeşiltepe arasındaki stabilize yol geçişleri, erdem yoksunu tüccarların illegal atık dağlarıyla yükseldi.
|
Plakası çamurla örtülmüş, ya da tamamen sökülmüş tır ve kırkayak kamyonlarla şehre sızan korsan hafriyatçılar, tonajlarıyla yolları, varlıklarıyla doğayı yerle bir etti.
İşgale sessiz kalan yerel yönetim birimleri, şikayetleri göz ardı ederken, temiz yaşama erişim hakkı bir kez daha çiğnendi.
Bahçeşehir, artık atık cenneti.
Bu işe soyunanlar kadar, vahşi sömürüye susup bakanlar da vebal sahibi.
KİM GÖZ YUMUYOR?
Bahçeşehir içinde bu kadar rahat hareket eden ve uzun süreden beri kanun, mevzuat, yönetmelikleri ezip geçen hafriyatçılar kimden destek alıyor?
Büyük usulsüzlüğe kim, neden göz yumuyor?
Kaçak dökme işleminin cezai yaptırımı nedir?
İlgili firmalar niçin böyle bir yöntemi tercih ediyor?
Bahçeşehir sahipsiz mi zannediliyor?
ŞİKAYET VAR
Bahçeşehir sakinleri söz konusu kaçak döküm girişimlerini defalarca Başakşehir Belediyesi zabıta birimlerine iletti.
Zabıta ekipleri ya müdahalede gecikti, ya da peşinden koştu ama yakalamayı beceremedi.
Yağmurdan dolayı araç ilerleyemedi, veya yoldaki atık setleri ileriye gidilmesini engelledi.
Her ne hikmetse, sürekli uğrak yeri haline getirilen bölgelere sivil bir nöbetçi ekip görevlendirilmesi akıllara gelmedi.
Hal böyle olunca, istedikleri serbest ortamı bulan hafriyatçılar, ucu sonu olmayan tonda ağır malzemeyi Bahçeşehir topraklarına armağan etti.
NEREYE DÖKÜLMELİ?
İstanbul'da yedi ayrı ilçede 14 noktada ruhsatlı döküm sahası mevcut. Hafriyat şirketlerine bağlı araçlar bu istasyonları kullanmak zorunda.
Başakşehir'de iki lokasyon döküm için ayrılmış.
Başakşehir Belediyesi, Başakşehir Mahallesi 1408/park parsel ile Tahincioğlu Kayabaşı Ortak Girişimi, Kayabaşı Mahallesi, 443 Ada 51 parsel, 443 Ada 53 Parsel ve 882 Ada 3 Parsel.
Ruhsatlı döküm alanlarına gelen malzeme, önce parçalanıyor, sonra özelliğine göre kategorilere ayrılıyor.
Dozerler sayesinde manyetik mikserlerle ayrıştırılıyor. Betonlar farklı, demir kısımları farklı, plastik, tahta ve diğer malzemeler ayrı yerde biriktiriliyor.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi Çevre Koruma ve Kentsel Daire Başkanlığı, Çevre Koruma Müdürlüğü kontrolünde hizmet veren ruhsatlı döküm alanları yıllık 2.5 milyon metreküp inşaat atığı işleme kapasitesine sahip.
Hafriyat, yıkıntı ve atıklar bu tesislerde ekonomiye geri kazandırılıyor.
YASAL TABLO
Kaçak hafriyat dökümüne yönelen firmalar ve araçlar;
5216 sayılı Büyükşehir Belediyeleri Kanunu,
3194 sayılı İmar Kanunu,
4925 sayılı Karayolu Taşıma Kanunu,
2872 sayılı Çevre Kanunu,
25406 sayılı ''Hafriyat toprağı, inşaat ve yıkıntı atıklarının kontrolü yönetmeliği'' ve
27533 sayılı ''Atıkların düzenli depolanmasına dair yönetmelik'' gibi kanun ve yönetmeliklere muhalefet yapmış, suç işlemiş oluyor.
Firmalar, yönetmelik gereği izinli, belgeli işlem yapmak zorunda.
İBB tarafından onaylanan evrak üzerinde; Kabul belge no-Onay tarihi-Hafriyat toprağı ve inşaat yıkıntı atığı üreticisi-Hafriyat toprağı ve inşaat yıkıntı atığı taşıyıcı firma/şahıs-Nakliyede kullanılacak araçların plakaları-İzin belge numaraları-Depolama/geri kazanım tesisi-Atığın cinsi-Atığın miktarı-Kullanım durumu (kullanıldı-iptal) gibi bilgiler mevcut.
Ruhsatlı döküm alanlarındaki yıllık 2.5 milyon metreküplük kapasitenin ancak %40'lık bölümü kullanılıyor.
Kaçak oranı %60 dolaylarında.
Bu alanlara günde ortalama 4 bin tır giriş yapıyor.
1 ton hafriyat 4 lira ücret karşılığı boşaltılabiliyor.
Yani, 25 tonluk tır, 100 lira karşılığında atıklarından kurtulabiliyor.
İlçe belediyeleri bir çuval hafriyatı 2 liradan teslim alabiliyor.
NEDEN KAÇAK?
Çevre ve görüntü kirliliğine yol açan kaçak dökümcüler neden bu yola başvuruyor?
1-) Bulundukları yerden hafriyat yükleyen araçlar, ruhsatlı döküm alanına kadar olan mesafeyi gitmeyi hem işçilik, hem akaryakıt, hem de zaman olarak maliyetli buluyor.
2-) Döküm alanlarının önündeki uzun kuyruklarda beklemek zor geliyor.
3-) Şehir içindeki trafiğe çıkma saatlerindeki kısıtlamanın, iş verimini etkilediği düşünülüyor.
4-) Araçlara limitinden fazla yük alınıyor. Yol üzerindeki kontrol noktalarında ceza kesilmesi, kaçağa yönelmenin başka bir sebebi.
5-) Araçların sağlık muayenesi yoksa, vergi borcu bulunuyorsa, ya da bağlanmasını gerektiren kusuru varsa, kontrol merkezlerinde ortaya çıkıyor. Evrak eksiği ile çalışan firmalar bu riski göze almaktan kaçınıyor.
6-) Mutfak ve banyolardan çıkan fayans ağırlıklı atıklar, beton kırıkları ve standart dışı yıkıntılar dolgu malzemesi olarak kullanılamadığı için prosedürlere uymuyor.
7-) Yukarıda belirtilen kriterlerden uzak durmayı ilke edinen hafriyat şirketleri, uygunlukları test ederek, kanunsuz yola yöneliyor.
CEZAİ YAPTIRIM
Kaçak hafriyat dökümünde kullanılan araç şirkete kayıtlı ise 102 bin lira para cezasına muhatap.
İhlal tekrarında aynı oran defalarca uygulanıyor.
Aracın ruhsatı şahıs üzerine düzenlenmiş ise ve başkası tarafından kullanılıyorsa, ruhsat sahibi ve sürücü ayrı ayrı cezalandırılıyor.
Suçun niteliğine ve özelliğine göre düzenlenen ''Kaçak Hafriyat Dökümü Tespit Tutanağı'' uyarınca 80 bin liraya ulaşan para cezaları söz konusu.
Uygulanan cezalar, ruhsat üzerine bedeli oranında ''Rehin'' olarak işleniyor ve satılamaz şerhi ile tescilleniyor.
Kaçak dökümcüler şerh bulunan ruhsat ile uzun seneler iş yapabiliyor.
Hatta ve hatta başka bir araç satın alındığında, rehin tedbirini eski araçtan yenisine geçirebiliyor.
Durum böyle olunca, kaçak döküm girişimlerinin arkası kesilmiyor.
Bahçeşehir'e son bir yılda 1 milyon tona yakın kaçak hafriyat servis edildiği tahmin ediliyor.
Hukuki işlem oranı, düzenlenen ceza tutanağı sayısı ve resmileşen yaptırım uygulamaları ne seviyede kaldı, bilinmiyor.
Ortaya çıkan yasa dışı kazanç oranları kim ya da kimler tarafından paylaşılıyor sorusu bir kenarda beklerken, en ağır bedeli tabiat ödüyor.
|