BAKODER DAYANIŞMAYI YÜKSELTİYOR
|
Bayramtepe Koruma ve Yaşatma Derneği Bakoder, mahalle pikniğinde yan yana geldi. Şamlar Tabiat Ormanı mesire alanında düzenlenen organizasyona komşular, akrabalar ve birlikteliğe katkı sunanlar yoğun ilgi gösterdi.
|
Sabahın erken saatlerinde toplu olarak araçlara binen Filistin Mahallesi sakinleri, aileleriyle beraber hoşça vakit geçirdi. Eğlenceli saatler halay coşkusuyla devam etti. Birbirinden lezzetli yemeklerin eşlik ettiği piknik sofralarında yüzlerden gülümseme eksilmedi.
ZerParola Gazetesi, Bakoder etkinliğindeydi.
Son dönemde giderek artan imar, plan ve projeler ışığında yaşadıkları yerlere göz konulan bölge halkının düşüncelerini dinledi, taleplerini öğrendi.
ADİL BOZKOÇ: Ardahan'lıyım. Filistin Mahallesi'ne gelen ilk üç aile içindeyiz. Bu güzel yaşam alanına 1992 yılında adım attım. O senelerde Küçükçekmece ilçesine bağlıydık. Dönemin yerel yönetimi çevremizdeki yerleri parselledi. Plan yaparak, belirli şartlar ölçeğinde bizlere verecekti. Büyükşehir'den onay çıkmayınca düşünceler gerçekleşmedi. Bu arada yaşam devam ediyordu. 1996 yılından beri arsa, 2000'den beri emlak vergisi ödüyoruz. Yetmiş haneye ulaştığımızda toptan olarak elektrik, su abonelikleri yapıldı. 2008 yılında Başakşehir adıyla diye yeni bir ilçe oluşturulunca, Küçükçekmece'den ayrıldık. Ne yazık ki, bu durum bizi çok olumsuz etkiledi. Başakşehir Belediyesi'nden hiçbir hizmet alamadık. Yollarımız toprak, donatı alanlarımız sıfır, yeşile ayrılması gereken park ve benzeri dinlenme yerleri hiç yok. Altyapı imkanlarımız çok kötü. Tapulu yerler hariç ilaçlama dahi yapmıyorlar. Normal yaşam standartlarının çok altındayız. Belediye şimdi de evlerimizle ilgili farklı hesaplar içinde. Biz yıllarca buraların eziyetini çektik. Hakkımızı almadan kolay kolay terk etmeye niyetimiz yok. Mevlüt Uysal, 220 haneyle toplu olarak görüşmek yerine, bizleri bölerek, küçük gruplar halinde toplantı yapmak istiyor. Parçalanmayı düşünmüyoruz. Ya hep ya hiç noktasındayız. Benim iki çocuğum da burada doğdu. Belediyenin müteahhitlerinin tekliflerine sıcak bakmıyoruz. Kendi aramızda kooperatifleşerek değişimi gerçekleştirmeyi arzu ediyoruz. Mahallemizin her metresinde alın terimiz saklı. Hakkımız verilene kadar sonuna kadar mücadele edeceğiz.
SEMİHE GÜLER: Göçmenim. Yirmi bir seneden beri Filistin Mahallesi'nde yaşantımı sürdürüyorum. Mahallemizin her köşesinde emeğimiz saklı. Yolları kendi çabamızla yaptırdık. Yeşillendirmeyi, ağaçlandırmayı dar imkanlarımızla hayata geçirmeye çalıştık. Şu an dizlerimle kireçlenme var. Fıtık rahatsızlığım var. Buranın cefakar kadınları tam yedi yıl tankerden su taşıyarak, evinin düzenini sağlamak adına savaşmıştı. Bir üst caddeye gelen tankerden su almak, o suyu yokuş aşağıya evlerimize taşımak, çileli, çok zor ve sabır isteyen mücadeleler. Mahallemizde kadınlarımızın çoğunda boyun ağrıları varsa, sebebi anlattığım eziyetlerdir. Belediye tapumuz yok diye ilaçlama yapmaya dahi tenezzül etmiyor. Hazine yerinde evimiz varsa, bu bizim suçumuz mu? Mevlüt Uysal, asfalt yapacağı yerde, asfalt kırıklarını yola serpti. Gerisini bizim yapmamızı istedi. Nasıl yapalım? İlk yağmurda, yola yaydığı beton, taş parçacıkları dereye aktı. Yol üç yerinden yarıldı. Günlük market, pazar ihtiyaçlarımızı ulaşmak için aynı yolu sürekli kullanmak zorundayız. Sesimizi duyan yok, halimizi anlayan yok. Şimdi gelmişler yuvalarımız üzerinde plan, proje konuşuyorlar. O kadar kolay değil bu işler. Haklarımızı elde edinceye kadar davamızı savunacağız.
ÖZLEM SEMİNT: İlçemizde, kentimizde ya da Türkiye genelinde bizimle benzer durumu yaşayan mahalleler var. Onlarla sürekli iletişim ve dayanışma halindeyiz. Derneğimiz, komşularımızın üstün gayreti ve samimiyeti ile kısa sürede önemli mesafeler aldı. Çocuklarımıza, gençlerimize eğitimler veriyoruz. Toplantılar düzenliyoruz. Kahvaltı ve yemek organizasyonlarında bir araya geliyoruz. Yazlık film gösterimlerimiz oluyor.
El işi üretimlerimizi açığa çıkarıyoruz. Bir Umut Gönüllüleri ve Mahalle Dayanışması ile gerektiği zaman koordineli çalışıyoruz. Bu tip mağduriyetlerin yaşandığı bölgelerin insanları ile konuşuyoruz. Mahalleler Birliği, İstanbul'da 52 mahalle, İzmir ve Eskişehir'le beraber 75 mahallenin benzer problemlerinin çözümü adına kuruldu. Bu geniş platformda biz de varlığımızı hissettiriyoruz. Yerel yönetimin vaat edip, yerine getirmediği süreçlerin de neler olduğunu biliyoruz. Örneğin, Ayazma'da çaresiz bırakılan insanların acılarını çok iyi anlayabiliyoruz. Burada gerçekten büyük uğraşlarımız yaıyor. Kanalizasyon borularımız dışarıdayken belediye bizimle ilgilenmedi. Sokak ışıklarımız yoktu. Elektrikler sık kesiliyordu ve mekanik eşyalarımız zarar görüyordu. İki bin imza toplayıp belediye başkanına gittik. Sorunlarımızı arz ettik. İlgilenmediler. Yirmi beş yıl yapılmayan asfalt, müteahhitlerin hatırına yapıldı. Yaz aylarında hırsızlık olaylarında artış görülüyor. Yerel yönetim problemlerimizi çözmeye odaklanacağına, rant hesaplarının muhasebesini yapıyor. Derneğimiz ile beraber güzel bir dayanışma atmosferi oluşturduk. Bize verilen destek hızla artıyor. Mücadelemiz devam ediyor.
GÜLSENEM ÇİFTÇİ: Ardahan'lıyım. Mahallemize, 1991 yılında, henüz 19 yaşındayken gelin olarak geldim. Ürktüğümüz bir bölgeydi. Her anne gibi benim de korkularım vardı. Sosyal yaşam olanaklarından tamamen soyutlanmış bir bölgede yaşıyor olmak, sıkıntıları da beraberinde getirdi. Mahalle halkına bir psikolog götürseniz, yüzde 99'unun ağır tahribat almış olduğu görülecektir. Sürekli gerginlik içinde ve endişeyle yaşıyoruz. Bir insanın yuvasını dağıtırsanız, gidecek yer bulamazsa travma yaşar. Zayıf gördükleri insanlar bir bakmışsınız ayağa kalkar.
İnsanların onuruyla, gururuyla oynamak iyi değildir. Hayatın ne getirip, neler götüreceğini hiç kimse bilemez. Seçimden seçme gördüğümüz sahte yüzleri artık görmek istemiyoruz. Halktan kopuk bir çözüm istiyorlarsa, buna izin vermeyiz. Sadaka istemiyoruz. Adil şartlarda, haklarımızı gözeterek, makul bir yol bulunması taraftarıyız. Yaşam alanlarımızı para babalarına peşkeş çekmelerine sessiz kalmayız.
KEMAL ÖZTÜRK: Samsun Bafra'lıyım. Bakoder yönetim kurulu üyesiyim. Başakşehir Belediyesi'nden defalarca hizmet talebimiz oldu. Biz oraya hizmet getiremiyoruz diyerek kestirip attılar. Burada hendeklerin, taşların üzerinden atlayarak evlerimize ulaşabiliyoruz. Ben 1987 yılından beri vergi ödeyen bir vatandaşım. 28 yıldır buradayım ve elektrik, su aboneliğim dahil her şeyim yasal. Dekontları hala saklıyorum. Tüm komşularımızın hakları tam olarak verilinceye kadar kararlılığımızı sürdüreceğimizi vurgulamak istiyorum.
GÜNEŞ TEYZE: Ben bu mahallenin muhtarıyım, başkanıyım, reisiyim. Evlat büyütmüşüz, dert gütmüşüz. Ağlamışız, gülmüşüz. Cenazemiz kalkmış, battaniyeler içinde ana yola götürmüşüz. Sonra ne olmuş? Belediye gelmiş, yaşadığımız yerler hakkında şöyle böyle diye hesap tutmuş. Can veririz, kan veririz, gerekirse en ağır bedelleri öderiz, yine de kendimizi ezdirmeyiz. Müteahhit projesi istemiyoruz. Yok enkaz bedeliymiş, yok belirli taksitlerde ödeme seçenekleriymiş ilgilenmiyoruz. Değerlerimiz uğruna her türlü fedakarlığa hazırız. Buyursunlar gelsinler bakalım.
|