BADER SİVİL KALMALI
|
Hakan Zat Köşe Yazısı
|
28 Ocak 2018 Pazar günü Bader Genel Kurulu’na şahitlik edeceğiz.
Üç dönemdir dernek başkanlığını yürüten Uğur Barış Karabulut’un tamam, devam muhasebesini hep birlikte izleyeceğiz. Bader’in son dönemlerde yaşadığı güç kaybının izahlarını dinleyecek, faaliyetlerini öğreneceğiz. Kuruluş amacından ve tüzüğünden ciddi şekilde uzaklaşan yapının arabesk duygu ortaklıklarıyla temel attığı grupçu, hizipçi ekolün ne denli tahribat bıraktığını ayrıntısıyla irdeleyeceğiz.
Dernek çatısı altında özel ticari faaliyetlerini de götüren, sembolik bir kira bedeli karşılığında villa tipi konut ofiste rahat günler geçiren, Bader’in etiketini, geçmişini, kariyerini ve imaj hacmini bireysel ve kurumsal fayda adımlarına çeviren sayın başkanın fedakarlık etiketi altında sunacağı rapor başlıklarını hassasiyetle idrak edeceğiz. Derneği ulusalcı, milliyetçi ruhla bezemeye çalışanların sivil karakterlerine sıçrayan siyasi gölgeleri teker teker inceleyeceğiz.
Bir dönem önce başkan seçilirken yönetim kurulu üye sayısını artırmak yerine daha da darlaştıran, siyasetten bağımsız olma sözü vermesine karşın, sözünü tutmayan, görev süresinin dolmasına aylar kala hiç haz etmediği CHP’ye transfer olarak samimiyet tartışması yaratan Karabulut’un özeleştiri hücrelerinin çalışıp çalışmadığını kamuoyu önünde test edeceğiz.
Bader=CHP denkleminin fazlaca sırıttığı kronik geçişli bir ortamda, ekranları Gölet dizisi haline çeviren Bader ve inorganik açılımı gönüllüler tayfasının Bahçeşehir’deki tüm sorunları unutup, sadece ve sadece Gölet inşaatına kafayı takmasının dip sebeplerini etraflıca eşeleyeceğiz.
Uğur Barış Karabulut meslektaşımızdır. Babamın cenaze törenine katıldığı için olsa gerek, gizliden severim. Asker ailesinden geldiği için siyasi görüş renginin milliyetçi bakışla filizlenmesine de itirazımız olamaz. CHP, bu tür devşirme ideolojilere alışıktır zaten. Ama, Bader yöneticiliğini unutup, o çatı altında Kenan Evren övgüsü sergilerse, bu tablo hiçbir şekilde temsil ettiği ruhla bağdaşmaz.
Sayın başkan siyasetçi olmaya hevesliyse neden bu zamana kadar bekledi?
Niçin o kadar çile çekti?
Elinde kocaman bir medya şirketi ve yanında deli gibi çalışan, sosyal medya rekorları yaratan satış müdürleri serisi mevcut. Bu potansiyelini CHP’ye aktarsın. Mis gibi seçim sonuçları yakalansın.
Hem kendisi için uygun statüler gelsin, hem de CHP Başakşehir’de muradına ersin. Üstlendiği hırsla, zeytin satsa zeytin kralı, yumurta satsa yumurta sultanı olur. Ekibinde öyle hünerli isimler var ki, çalıştığı A.Ş’nin dijital sorumlusunu, Bader&Gönüllüler Co. sosyal mecra görevlisi olarak görevlendirmiş. Çalıştığı şirketin aracı ve benziniyle Gölet Park yolları turluyor. Ne hesap soranı var, ne karışanı. Ömründe görmediği ilgiyi alıyor, hayal edemeyeceği kere televizyon programına çağırılıyor, ömrüne ömür katan medya popülaritesi yaratıyor. Üç yıl önce tanınmayan adamlar, Kuvayi Milliye destanına çevirdikleri Gölet Park sayesinde, Google arama motorlarında milyonluk sempati üretiyor. Keyifler gıcır, konumlar içi açıcı.
Gelelim asıl mevzuya; Bader sivil mi kalacak, CHP’ye mi entegre olacak sorunsalına.
Kanaatime göre, CHP’ye geçiş yapan tüm isimlerin Bader bağı acilen pansumana alınmalıdır.
Çünkü onlar artık taraftır. Hormonlarında siyaset bayrağı dalgalanmaktadır.
Objektiflik kriterlerine bağlı kalmaları olanaksızdır. Halkın sesi olma ihtimalleri sınırlanmıştır.
Bader’in bir önceki dönem ütopyası, sayın başkanın başarısız yönetimi ile gerçekliğe varamadan buharlaşmıştır. Ne demişti sayın Karabulut;
‘’Bader sivil bir dernektir. Bizim amacımız, Bahçeşehir’de olabildiği kadar site ve blok yönetimlerini dernek bünyesine dahil edip, süreç içinde Bader’i onlara devretmektir.’’
Ne oldu peki?
Blok ve site yönetimleri Bader’i inandırıcı bulmadı. Yapılanlara destek sunmadı. Kimse oralı olmadı. Çünkü söylem farklı, eylem farklı tat bıraktı. Döndü, dolaşıldı, bakıldı ki olmuyor, başka rotalar arandı. Bahçeşehir’deki tüm dertler kendi halinde bırakıldı. Nihayetinde modası vizyonda kalan Gölet Park filmi abartıldıkça, abartıldı. Gölet Park itirazlarında, davalarında, kavgalarında, CHP’nin emeğinden tek kelime söz etmeyen Bader kadrosu, avukat Hüseyin Cengiz gibi bir hukuk uzmanını adeta yok sayarcasına, tüm iş, işlem ve mücadelenin kendileri tarafından verildiği algısına oynadı.
CHP’den rol çalındı. CHP’nin yaptıkları, Bader’in çayına atılan şeker gibi ıslandı.
Çayı Bader yudumladı, eziyeti CHP’ye kaldı.
Yaz akşamlarının hoş serinliğinde, villa bahçelerinde sosyete nöbetler, Bahçeşehir halkının onayını al(a)mayan bilgisi az, ciddiyetinin gazı kaçmış demeçler, dönemin Başbakanı Ahmet Davutoğlu’nu öven, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın vicdanına seslenen, Çevre ve Şehircilik Bakanları’nın sağduyusuna güvenen yarı profesyonel ‘’Yerse’’ ağızları hiçbir kaliteye oturmadı.
Bader 20 yılını geride bırakmış önemli bir sivil toplum kuruluşu.
Kurucusu Mustafa Süzer.
Kuruluş amacı kesinlikle siyasetle örtüşmüyor.
Önceki başkanlarına sonsuz saygımız var.
Her birinin çabası, alın teri ve mücadelesi kalbimizde yer tutar.
Uğur Barış Karabulut’un yaptığı olumlu işleri de inkar edemeyiz.
O kadar uzun süre görevde kaldı ki, bekar olarak başladığı başkanlık süreci, evli ve çocuklu olarak devam ediyor. Ailesiyle beraber mutlu olmasını dileriz.
Ve şu soruları cevaplandırmasını rica eder, gözlerinden öperiz;
01-) 2013 Gezi direnişi sürecinde, Mesa Nurol’un imar planları gündemdeyken, planların iptali için Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar ile telefon yoluyla görüştünüz. Bayraktar, biri müdür üç bakanlık görevlisini Bahçeşehir’e toplantıya gönderdi. Görüşmeler sonucunda şahsınız tarafından derneğe Gölet Park’a yönelik bir daha imar planı olmayacağına dair yazılı güvence verildiği söylendi.
Evrak nerede?
02-) 2014 yerel seçimlerinde Akp Başakşehir Belediye Başkanı Mevlüt Uysal’ın yanı sıra, CHP’nin adayı Özgür Karabat’ın da Gölet Park arsası hakkında Mesa-Nurol ile görüştüğünü ve bazı konularda mutabık kalındığını biliyor musunuz?
03-) 2015 yılında Gölet Park’la ilgili gündem maddesinin Başakşehir Belediye meclisinde görüşüleceği gün, öğle saatlerinde basın açıklaması yaptınız. Gürsel Tekin’den önce söz alarak, projenin Bahçeşehir’e getireceği zararları anlattınız. Biz de oradaydık. Ardından Gürsel Tekin konuştu ve sert ifadelerle atmosferi zora soktu. Basın açıklamasının ardından meclis oturumuna katılmadınız. Böylesine önemli bir gündem maddesinin görüşme stresine dahil olmadınız. Bizler orada kafası patlayan, gözü moraran, yumruklara hedef olan insanları korumaya çalışırken, alakadar olmadınız. Neden?
04-) Başakşehir Belediye Başkanı Mevlüt Uysal, 15.05.2017 tarihinde Hürriyet Gazetesi’ne verdiği röportajda Gölet Park planlarının Bahçeşehir’li Oktay Ekinci ve CHP eski İstanbul İl Başkan Yardımcısı Oğuz Soydan’ın projesi olduğunu, bu iki isimden danışmanlık aldıklarını söyledi.
İşin ilginci Murat Karayalçın’ın CHP İstanbul İl Başkanı olarak görev yaptığı dönemde, Oğuz Soydan, İl Başkan Yardımcısı iken, kavgalı meclis toplantılarına da, öfkeli basın açıklamalarına da, Gölet Park’a dokundurtmayacağız iddialarına da imza atan isimdi. Yani bir yandan Mevlüt Uysal’a plan proje danışmanlığı yaparken, aynı esnada CHP İstanbul il yöneticisiydi.
Bu durumdan bilginiz var mı? Varsa, çıktığınız onlarca haber programında neden bu önemli detayı kamuoyuna aktarmadınız? Gerçekleri söylemekten kaçtınız. Hak, hukuk, adalet isterken büyük denklemin ardında CHP’nin de şifreleri olduğu netliğine duyarsız kaldınız?
05-) Kemal Aydın ismi neden hiç telaffuz edilmedi? Bahçeşehir ilçe olarak yoluna devam etseydi, aynı proje CHP’li Kemal Aydın’ın ellerinde şekillenecekti. Mevlüt Uysal, Kemal Aydın’dan bilgi, doküman ve stratejik destek talep etti mi? Belediyenin uzun süre Halkla İlişkiler Müdürü olarak görev yapan Ömer Lütfü Tama aracılığıyla ilgili projenin tüm altyapı hazırlıklarını Mevlüt Uysal’a iletti mi? Kemal Aydın neden 10 senedir Başakşehir Belediyesi ve Mevlüt Uysal hakkında bir cümle eleştiri getirmedi? Neden kabuğuna çekildi? Mevlüt Uysal’ın kullandığı parsel, imar tüyoları Kemal Aydın zamanının resmiyeti değil miydi? Kemal Aydın adını niçin oyun dışı bıraktınız. Neden yok saydınız?
06-) Gölet Park içinde Ali Baba Çay bahçesinin mangalbaşı olması niçin eylem programınıza sığmadı?
07-) İspark’a neden ses çıkarmadınız?
08-) CHP Başakşehir İlçe Başkanlığı Mevlüt Uysal’ı FETÖ nedeniyle dava ederken niçin müdahil olmadınız? Ya da dava açmadınız?
09-) Maranta’da yağıp gürlediğiniz iddialar yoruldu mu? Mücadele nerede?
10-) Pazartürk içinde ağaç saydınız. İki kere yangın yaşandı. Saydığınız ağaçlar yaşamdan kopartıldı. Yangınlarla ilgili savcılık başvurunuz var mı?
11-) Bahçeşehir 2.Kısım Mahalle muhtarı Boğazköy’de hazine arazisi üzerinde su kuyuları işletiyor. Hayvancılık, samancılık, yemcilik yapıyor. Orası Bahçeşehir değil mi? Yoksa işinize mi gelmiyor?
12-) Badem Çarşı, Nurettin Ertemel’in yandaşı sözde bir spor kulübüne verildi. Niçin sessizsiniz?
13-) Bahçeşehir Tenis Kulübü kapatılırken, nereledeydiniz?
14-) Bahçeşehir’de altı tane sübyan okulu var. Uyuyor musunuz?
15-) Bader kurşunladı, hayatımız tehdit altında dediniz. Ne çıktı?
16-) Dernek binanız soyuldu. Bir bilgisayar çalındı, bazı eşyalara zarar verildi. Binada kamera sisteminiz yok. Binanın hırsızlık sigortası yok, terör sigortası yok. Yangın çıksa, onca yıllık emek çöpe gidecek.
20 yıllık derneğe yakışıyor mu?
17-) İstanbul’un en pahalı doğalgazını tüketiyoruz. Bahçeşehir Gaz’da Başakşehir Belediyesi’nin de %10’luk payı var. Niçin bu konuya eğilme gereği duymuyorsunuz?
18-) Yeşiltepe, Sıvat bölgesi kaçak hafriyat merkezi. Defalarca yazdık, çizdik. Oralı değilsiniz. Gölet Park televizyon programlarından sıra mı gelmiyor?
19-) Gölet Park haritasında tarihi eser var manşeti attınız. Sonucu ne? Gölet Park içinde tarihi eser var ise ilgili kurulları yönlendirmeniz gerekmez mi? Boş muhabbetler niçin hep önceliğiniz.
20-) Başakşehir Belediyesi 450 milyar liraya Jandarma binasının tadilatını yaptı. Bu para hepimizin. Konuyla ilgilendiniz mi?
21-) Mesa Nurol zamanında, şirket yöneticilerinden Bader için yönetim binası talep ettiniz mi?
Neyin karşılığı?
22-) Şahsımıza küfür eden bir dernek yöneticisinin tüzüğe göre cezalandırılması amacıyla, ilgili evraklar eşliğinde, posta yoluyla dernek başkanlığınıza şikayet dilekçemizi gönderdik.
Niçin işleme alınmadı? Küfür, argo, edepsizlik, kabadayılık ve çeyrek mafyalık dernek yapınızla bağdaşıyor mu?
23-) CHP’ye üye kaydı yaptırdıktan sonra, etik kurallara uyup niçin istifa etmediniz?
24-) Başkanlık görevini bırakmanız halinde, sahibi olduğunuz yayıncılık şirketini başka bir yere taşıyacak mısınız? Yoksa Bader’in imkanlarından yarar sağlamaya devam mı edeceksiniz?
25-) Ben Bader başkanıyım diyerek göz dağı verdiğiniz kimse ya da kimseler var mı? Bader insanları caydırmak için amaç mı, araç mı? Ya da neden böyle davranılıyor?
Bader’in yolu, artık açık olsun.
|