ALATEPE ŞİFRELERİ VERDİ
|
Esenyurt Belediyesi, basın emekçilerini pas geçmedi.
|
10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü anma programı, üç haftalık gecikmeyle, 30 Ocak Salı akşamı gerçekleştirildi. Aktif, genç, doğal, enerjik, pozitif başkan kimlik tiplemesiyle medya mensuplarını ağırlayan Ali Murat Alatepe, Kadıoğlu enkazı altında uzun süre baskı yiyen yerel basın dünyasına taze oksijen gibi geldi. Görevde kaldığı 13 yıl boyunca, bölgesel basın temsilcilerinin büyük bölümünü mutsuz eden, kimyasal uyumsuzluklar üreten, eleştiriye dayalı haberleri imha hedefi güden Necmi Kadıoğlu’ndan yorulan medya çalışanları, seneler sonra ilk kez gülümsedi.
EMRAH AY AŞKA GELDİ
Esenyurt Belediyesi, nikah sarayı, konferans salonunda yapılan yemekli toplantıda, sunum anonsu Star Artı FM program yapımcısı Emrah Ay’a kaldı. Davete katılan gazetecilerden karşılama esnasında Alatepe’yi güçlü tonda alkışlamalarını isteyen ve bu talebine coşku eklemeyi deneyen radyocu, yandaşlığı fazla abartınca, kitleden sert tepki aldı. Basın mensuplarının karşı tavırlarına sinirlenen Ay, olayın abartıldığını ve ifadenin genel bir çağrı anlamı taşıdığını belirtse de, gerginlik yatışmadı.
İYİ İŞLER YAPMAK İSTİYORUZ
Esenyurt Belediyesi Basın Yayın Müdürü Fatih Yılmaz, meslektaşlarını selamlama konuşması yaptı.
Business Channel Türk, Doğu TV, NLH Medya Grubu ve İHA Koordinatörlüğü, İHA Pazarlama, İHA İş-Proje Geliştirme Müdürlüğü gibi görevlerden tanıdığımız Yılmaz, şu noktaları öne çıkardı;
‘’Burada saygın meslektaşlarımızı, abilerimizi, kardeşlerimizi görmekten mutluyuz.
Esenyurt Belediyesi yeni bir döneme girdi. İyi işler yapmaya geldik. Basın camiasının tozunu fazlasıyla yutmuş bir kardeşinizim. Güzel günlerde, mutlu anlar paylaşmak niyetindeyiz. Bölgeye taşınmadan önce Esenyurt ilçesinde hep kötü şeyler oluyor zannederdim. Burada yaşamaya başlayınca bakış açım değişti. Sizlerden ricam, olumsuz görünen durumların, iyiye, doğruya, çözüme erişmesi konusunda destek vermeniz. Hepiniz hoş geldiniz.’’
ALİ MURAT ALATEPE: ‘’MERHABA ESENYURT’’
Esenyurt Belediye Başkanı Ali Murat Alatepe, salona adım atar atmaz, konukların oturduğu masalara yöneldi. Gazetecilerle tek tek el sıkışan ve selamlaşan başkan, küçük sohbetler ve espriler eşliğinde misafirlerle özel ilgilendi. Atmosfer güzelleşti, moraller yeşerdi. Başkan sahneye davet edilene kadar her şey kıvamında, ahenkli ve güzeldi. Kürsü ve mikrofon yatkınlığı her halinden belli olan Alatepe, konuşma iştahının önünü alamayınca, gecenin ana teması 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü kavramı cümlelerin arasında eriyip gitti. Başkanın siyasi geçmişinden bugüne uzanan tarihsel süreç aralığı, alışkanlıkları, kişisel karakter normları, ticari yaşamı, hatıraları ve tavır-davranış formatları konuşmanın ana omurgasına yer etti. Merhaba Esenyurt’la başlayan söylev doluluğu, soru-cevap serbestliğiyle akış alınca, 1 saat 20 dakikalık hitap vakti, sabır testiydi.
ŞENAY DEĞER İKNA ETTİ
Yeni cümle bulana kadar ‘’Merhaba Esenyurt’’ diye selam vereceğim. 1989 yılında, bu coğrafyaya ayak bastığımda, gördüğüm şartlar karşısında ürküp, bölgede yaşama kararından vazgeçmiştim. Avcılar’da şuan üniversitenin bulunduğu noktaya yakın bir lokasyonda, kereste ticareti yapıyordum.
O dönem pencereler ağaçtı. Beş yıl kadar devam ettim. Pimapen çıkınca sektör değiştirdim.
Altı senelik borsa yatırım tecrübem var. Ardından, menkul değerler uzmanı olarak profesyonelliğimi sürdürdüm. 2004 yılında Esenyurt’un Beylikdüzü tarafında bir siteye taşındım. Kıraç Belediyesi sınırlarındaydık. Bir ay geçti, ne belediye aracı geliyor, ne ortalıkta zabıta görünüyor. Yetkilileri telefonla aradım. Şikayet kaydı açtırdım. Başkan Hamit Öncü bizzat geldi. Ayıptır söylemesi yüksek binalar henüz yoktu. Hamit başkan bana daha kömürlerin evlere taşınacak yolların bile eksik olduğunu, işleri sıraya koyduklarını ve önceliklere göre hizmet planladıklarını söyledi. Beni, parti anlamında aralarında görmek istediklerini de ekledi. Maslak, Zincirlikuyu hattında çalışıyordum ve zaman ayırmam mümkün değildi. Şenay Değer, Kıraç kurucu belde başkanı olarak görev yapıyordu. Siyasete beni ikna eden kendisidir. Teşkilatçılığa başlamamın önemli sebebidir.
O SES TÜRKİYE GİBİYİZ
İyi bir teşkilatçıyım. Millete hizmet anlamında yola çıktık. Esenyurt halkının sorunlarını ve talep konularını çok net biliyorum. Kendimizi ‘’O ses Türkiye’’ gibi hissediyoruz. Fatih Terim’in milli takım motivasyonuyla benzeştiriyoruz. İki dönemdir meclis üyesiyim. Algıların halka yönelik olması gerektiğini düşünüyorum. Bizler, halka inmek yerine, halka çıkmanın yollarını aramalıyız. Siyasiler makul gönüllülerdir. Gönüllü olamazsanız hiçbir şey yapamazsınız. Ana prensibim şudur; ‘’Görev verilirse kaçmayacaksın, kimse çağırmazsa, koşmayacaksın.’’ Hayatım boyunca görev alma peşinde koşmadım. Verilen görevin ne olduğuna bakmadan, layıkıyla yapmaya odaklandım.
SİYASETTE ARKAM YOK
Ali Murat Alatepe, siyaset dünyasına geçmişe ait bir vatandaş şikayet telefonuyla girmiştir. Ak Parti içinde yönetici pozisyonunda akrabam yok. Aşiret ailesine de mensup değilim. 2009 senesinden beri meclis üyesiyim. Telefonum hep açıktır. Üst makamlardaki insanların iletişim numaraları bende bulunmaz. Kimseye ne bir iş için ricam olur, ne de aracılık yapmayı severim. Devletin o kadar gündemi varken, bizim sorunlarımızın da yüklenmesini doğru bulmuyorum.
CUMHURBAŞKANI ÜÇ SORU SORDU
Necmi Kadıoğlu’nun görevden ayrılması ani gelişen bir durumdu. Teşkilatçılık mantığıyla böğrümüze yumruk yemiş gibi olduk. Gardımızı tam alamadık. Nefessiz kaldık. Kuvvetli, kudretli, iyi tanınan ve çok hizmet yapan bir başkanın yerinin dolması zordu. Balkanlar’dan, Van’a kadar yardım, hizmet elini uzatan bir başkanın görevden çekilmesi bizi çok sarstı. İsmin geçiyor dediler. Başkanlık seçim kararı, önce ilçe yönetiminde gündeme taşındı. Teşkilatlar temayül yoklaması verdi. Kadın kolları, gençlik kolları, mahalle başkanları, ana kademe kendi aralarında gelinen değerlendirmeye gitti. Temayülden önce kimseyi aramadım. Etki altında bırakmaya çalışmadım.
Yerel boyut tamamlandıktan sonra, yöneticilerimizle beraber Cumhurbaşkanı’mızın yanına gittik. Temayülden üçüncü isim olarak çıkmıştım. Zaten ilk üçe giremezseniz, Cumhurbaşkanı ilk isim olarak sizi yazsa bile seçilme şansınız yok. Üç aday adayı, partinin ana yönetim kademesi, il ve ilçe yöneticilerimiz eşliğinde Cumhurbaşkanlık makamına çıktık. Yöneticilere bazı sorular yöneltildi. Bana da üç soru soruldu. Cevaplandırdım. Cv metnim Cumhurbaşkanı tarafından beş dakika dikkatle okundu. Daha sonra bir kez daha analiz edildi. Odadan çıktım ve diğer iki aday adayının mülakat sürecini beklemeye başladık. Cumhurbaşkanı’mız bizleri yeniden yanına çağırdı. ‘’Temayül yoklaması sonuçları ve bizlerin kanaati ile Esenyurt’ta Ali Murat Alatepe kardeşimizle yürümeyi uygun görüyoruz. Onu size emanet ediyorum. Meclis üyelerimiz de aynı yönde karar verirlerse, kendisine başkanlık yolunda başarılar dileriz’’ dedi.
Ankara’dan döndükten sonra Esenyurt Belediyesi başkan yardımcılarından, müdürlerinden, şeflerinden kimseyi aramadım. Demek ki teşkilatta çalışan insan, liyakat makamına gelebiliyormuş. Güveni boşa çıkarmayacağım.
İSİM HAFIZAM ZAYIF
Siyasetçilerin isim hafızaları kuvvetlidir. Ben öyle değilim. Bu konuda eksiğim var. Başkanlığın ilk dönemlerinde kalabalık toplantılara girmeye çekinirdim. Tek tek isimle hitap etmek adına zorluk yaşayabileceğimi düşünerek endişelenirdim. Tanıştığım çoğu insanın bir diğerine başkan diyerek seslendiğini duyunca rahatladım. İsim öğrenmeme gerek yoktu ve kaygılarım ortadan kalkmıştı.
PRATİK İNSANIM
Esenyurt’u basit yöneteceğiz. Pratik bir insanım ve kolektif çalışmanın önemine inanıyorum. Doğal bir yapım var. Belediye hizmetlerinde ayrımcılık olmayacak. Bir mahalleden çöp kalkarsa, hepsinden kalkacak. Kalacaksa, hepsinde kalacak. Ruhsat başvurularını yerinde değerlendiriyoruz. Ekiplerimiz esnafları ziyaret ediyor. Çikolatamızı ve benim kaleme aldığım mektubu iletiyoruz. İyi niyetimizin karşı tarafa geçmesini arzu ediyoruz. Esnaf kardeşime Esenyurt’a değer kattığı için, istihdam yarattığı için teşekkür ediyorum. Artık, insanları canından bezdiren dayatma noktasına gelen idari para cezaları ile bunalım yaratmayacağız. Belirli süreler tanıyacağız ve çözüm, diyalog, uzlaşı arayacağız.
SEYYAR SATICILARI ÜZMEYECEĞİZ
Esenyurt meydanda işporta tezgahları olmayacak. Seyyar satıcılar kendi tasarruflarına göre tezgah açamayacak. Onları da düşündük. Mağduriyet yaratmamak koşuluyla, herkese uygunluğuna göre yer tahsis etmeyi planlıyoruz. Altı gün kapalı olan pazarlarımız mevcut. O kapasiteden faydalanacağız. Kategorilere göre tanımlama yapıp, düzenli şekilde yerleşimlerini sağlayacağız. Bir kokoreç satıcısı belediyenin kaydı dışında bu işi yapmak istiyorsa, izin verme imkanımız yok. 28 Şubat tarihine kadar süreleri var. Gerekli evrakları tamamlayarak, belediyemizin ilgili birimlerine müracaat yapabilirler.
MECLİS ÜYELERİ NİKAH KIYACAK
Başkan yardımcılarım hariç, 32 meclis üyemize nikah kıyma yetkisi verdim. Başkan olarak böyle bir kamu iradesi kullanabiliyorum. Uygulamamızı başlattıktan sonra, çok iyi görüşler aldık. İlk nikahı Muş’lu meclis üyemiz kıydı. Yöresine ait diyalektik ve iletişim rengiyle nikah törenine farklı ambiyans kattı.
ZABITA MÜDÜRÜ BENİ DÖVECEKTİ
Esenyurt Belediyesi’nde 3500 personel çalışıyor. Kimseye ön yargılı değilim. Ama, belediye personelinin vatandaşla olan diyaloglarında maksimum ölçüde nazik ve uyumlu davranmasını isterim. Meclis üyesi iken meydanda bir zabıta müdürü beni dövecekti. Park yasak dedi. Meclis üyesi olduğumu belirtmeme ve inceleme yapmam gerektiğini ifade etmeme rağmen geçiş izni vermedi. Tartıştık, didiştik. Yaklaşımını çok kaba ve yakışıksız buldum. Başkan olduktan sonra, ilgili arkadaşlara ‘’Zabıta müdürünü eğitime gönderin, eğitim parasını da ben vereceğim.’’ dedim.
25 YILLIK EVLİYİM
25 senelik evliyim. Üç çocuk sahibiyim. Eşimi çok seviyorum, o da beni çok seviyor. Siyasi görüş eksenimiz dışında birçok konuda anlaşamayız. Ama, kimse kimsenin tercihlerine, fikir özgürlüğüne ve kararlarına karışmaz. Demokrasi vardır. Eskiden bana samimi çocuk derlerdi, sonra samimi genç oldum, ardından samimi işadamı. Şimdi de samimi başkan. Para işlerini sevmiyorum. Allah’ım beni değiştirme diye dua ediyorum.
KONUT MAĞDURLARI ÇOK SES ÇIKARIYOR
Esenyurt’ta konutzede vatandaşlarımızın olduğu doğrudur. Pürüzlü 3 bin civarı konut ve haksızlığa uğramış 9 bin dolayında insan bulunuyor. Dokuz bin kişi, 90 bin kişilik ses çıkarıyor. Oysa, bu duruma düşmeden önce ceplerinden 500 lira verip, ekspertize gitseler ve satın almadan önce, projenin, arsanın, konutun imar, emsal durumlarını, ruhsat, haciz opsiyonlarını araştırma zahmetine girseler üzüntüler başlarına gelmeyecek. Elbette Esenyurt Belediyesi çözüm için hep var, ama, vatandaşın ihmali de söz konusu. Mali müşavir ve hukukçulardan oluşan bir ekip kurduk. Hazırladığımız dosyaları İBB’ye gönderiyoruz. Kentsel dönüşümü yerinde yapan nadir ilçelerden bir tanesiyiz. Başarılı işlerimizin devamını getireceğiz.
İEET MÜDÜRÜ İYİ Kİ GİTTİ
Esenyurt’a altı tane ekstra otobüs vermeyen İETT Müdürü Arif Emecen’in görevden alınmasını doğru buluyorum. Burada halk uykusuz kalacak, sen rahat olacaksın. Yok öyle bir şey. Daha önceki toplantılarda İETT ile ilgili 19 madde sunmuştuk. Hepsi de Esenyurt için acil çözüm bekleyen konulardı. Yedi maddeyi kabul etti, ama gereğini yapmadı. Şimdi, altı kavşakta düzenleme projemiz var. Metrobüs duraklarında olan üst geçitlerin benzerleri yapılacak. Metro ihaleleri yeniden başlayacak. Avcılar ile Esenyurt’u birbirine bağlayan hat meydanda sonlanacak. E5’ten gelen Havaalanı ve Tüyap’a uzanan başka bir hattımız devreye alınacak.
YEŞİL OLMASA DA OLUR
İBB’de konuşma yapan CHP’li bir meclis üyesi şöyle dedi; ‘’Ben evime erken gitmek istiyorum. Eğer bunun çözümü yol kenarındaki yeşilliklerin kaldırılıp otobanın genişletilmesinden geçiyorsa, öyle yapılmalı. Yeşile ne gerek var? Aynı fikirdeyim. CHP’li meclis üyesini orada tebrik etmek istedim. Yanlış anlaşılır diye kendimi frenledim. İlçemiz zengin yeşil alan potansiyeline sahip ve bu konudaki çalışmalarımız sürüyor. Fakat, yeşil yeşil diyerek projelerin önünün kesilmemesi gerekiyor.
İYİ BİR İNSANIM
İyi bir insanım ve bu özelliğim sürecek. Kötü olmayacağım. Belediye başkanı odasındaki kapıları kaldırttım. Beyaz bir sayfa açtık. Şeffaflık, ulaşılabilirlik ön safhada. Kadıoğlu haftanın bir günü halk toplantıları yapıyordu. Yılda 300 binlere 400-500 binlere ulaştık. Yardımlar, hizmetler yaptık. Ancak, halk istediği zaman başkana ulaşamadı. Kapılar hep kapalıydı. İnsanlara dokunma katsayımız azaldı. Ben böyle olsun istemiyorum. Cesur bir insanım. Dediğini yaptıran bir yapım var. Daha önceki dönemlerde görüşmek istediğim müdürlerin, siyasilerin kapıları kapalıysa tekmeyle iterek açtım. Kimseden çekinmem. Kamu hizmeti yapılıyorsa, o kapılar açık kalacak. Kolektif çalışılacak, birliktelik içinde olunacak.
140 ESER AÇACAĞIZ
Geçen sene 112 eseri hizmete sunmuştuk. Bu yıl hedefimiz 140 eser. 100’ü hazır. Açılış programlarına devlet büyüklerimizi davet ederiz. Kimse gelmezse, en büyüğümüz olan halkla beraber açarız.
ARAPÇA DİNİMİN DİLİ
Köyiçi Suriye’li insanlarla doldu, taştı şikayetleri alıyoruz. Arapça tabelaların fazlalığından bahsediliyor. Bakıyorum, tabela oranlarına; %60 Türkçe, %40 Arapça. Bundan rahatsız olmamak gerekir. Arapça, dinimin dili. Dünya dili. Suriye’li insanlar kendi aralarında alışveriş yapıyor. Kimseye zararları yok.
Bize de %18 kdv ödüyorlar. Ruhsatsız çalışan işyeri yok. Kendimi onların yerine koyuyorum da, Türkşye gibi rahat bir ülkeyi bulmuşlar, ben olsam ben de dönmem.
STK’LAR TEK ÇATIDA
Stratejik düşünce kurumuna ihtiyacımız var. Yöre ve il dernekleri çok fazla. Esenyurt’a ne fayda sağlıyorlar diye bakarsak, cevap hiç. Kültür merkezimizin ikinci katında 50 tane oda ayırdık. Gazeteciler, dernekler, stk lar, gaziler, sendikalar, müftülük, Cemevi yönetimleri, vakıflar, burada yer alacak. Uzman eğitimciler getireceğiz. Esenyurt’a katkı sunmak adına nasıl yol yürüyeceğimizi öğreneceğiz. Toplumun ve ilçenin böyle bir sinerjiye ihtiyacı var. Kızılay, İlim Yayma Cemiyeti, Kaymakamlık Sosyal Yardımlaşma Vakfı, siteler gibi çoğu yerde sivil toplum kuruluşu yöneticiliği yaptım. Tecrübeliyim. Destekleriniz ve katkılarınızla ilçemizdeki sivil yaşam unsurlarının daha de gelişeceğine eminim.
İMAR VERMEYECEĞİM ÇÜNKÜ YER BİTTİ
Yüksek katlı binalara fazla kafayı takmayın. Esenyurt’un imajı için böyle projelere de ihtiyaç var. Ben başkanlığım dönemimde imar vermeyeceğim. Çünkü, zaten yer bitti.
BASINI ÖNEMSİYORUM
Emekçi lafına çok yakışıyorsunuz. Fikren, ilmen düşünce emekçilerisiniz. Sizinle kolektif yürümeyi arzu ediyorum. Gülümseyen bir basın danışmanı buldum. Aramızda köprü olacak. Esenyurt haberleri ulusal basında çok fazla yer almıyor. Yerel basında da suç oranları, Suriye’liler, imar projeleri, nüfus artışı, göç gibi konulara olumsuz pencereden yer veriliyor. Halbuki İstanbul’da en fazla okul yaptıran ilçeyiz. Bağışçı bulma konusunda, arsa tahsisi konusunda büyük çabalarımız var. Bunlar ne yazık ki görülmüyor. Sizlerden ricam, ilçemizdeki güzel gelişmelere daha fazla yer vermeniz. Eskiden Bayram Gazetesi çıkardı. Formatını çok severdim. Bizlerde elbirliğiyle buna benzer bir proje başlatabiliriz. İlçemizin gazetesi olsun. Dönüşümlü olarak genel yayın yönetmenliği yapın. Hepinize sevgi ve saygılarımı sunuyorum. Hoş geldiniz.
Esenyurt Belediyesi 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü programı, fotoğraf çekimi, hediye takdimi ve belediye tesislerinde basın mensubu indirimi müjdesi ile sona erdi.
|