Yaşam kaliteleri çok düşse bile, öyle ya da böyle yaşayabilmenin, çocuklarını büyütebilmenin bir yolunu buluyor, şehre tutunuyor.

1970’li yıllarının Türkiye’sinde nüfusun %70'i köylerde, %30'u ise şehirlerde yaşıyordu. 2000 li yıllara gelindiğinde ise gerçekler ters yöne savruldu. % 70 insan şehirlere akarken, yalnızca % 25-30 luk bir kitle köyünü mesken tuttu.

Günümüzde, köylerde yaşayanlar, onca zorluğa rağmen kente göç etmeye karşı direnen sadece küçük bir kısım. Teorik olarak köylerdeki nüfusun tamamı kentlere göç etse de, bugün 15 milyon civarında olan İstanbul nüfusu, 20 milyona, diğer kentler ve köylerden de göç alınsa dahi 25 Milyon insan noktasına gelebilir.

Ancak, bugün itibarıyla İstanbul’da yaklaşık 1500 kilometrekare alan yapılaşmaya açılmış durumda. Yeni yapılaşan alanlarda yoğunluk en az 600 kişi/hektar, başka bir söyleyiş ile 60 kişi/dönüm civarında. çoğu zaman bu değerlerin de yukarısında. Minimum seviyeler esas alınsa bile bilimsel hesaplamalar ışığında yeni İstanbul’un 90 Milyon üzerinde kişinin yaşayabileceği konut imalatlarına doğru gittiğini söylemek mümkün.

Peki bu süreç sürdürülebilir mi? Yerleşimin seçileceği yerlerin, doğal olarak kıyı bandı, boğaz manzaralı ve özel yaşam olanaklı (havaalanı yakınlığı vb.) sunan bölgeler olacağını söyleyebiliriz. üretilen milyonlarca boş konutun ne olacağı ise henüz cevabı olmayan bir soru.

BAHçEŞEHİR

Bahçeşehir, Emlak Bankası zamanında başlatılan; modern şehircilik anlayışıyla yapılanan, herkesin yaşamayı isteyeceği bir konut yerleşim bölgesi. Türkiye'nin en önemli, dünyanın sayılı uydu kent projelerinden birisi.

Bahçeşehir, 1996 yılında Birleşmiş Milletler Habitat II Konferansı çerçevesinde; "Kurumsal Uygulamalar ve Projeler" ödülünü, 1997 yılında, Kanada'da "Yeni Kentsel Yerleşim Anlayışı" ödülünü, Mayıs 2000 tarihinde de The American Institute of Architecsts Avrupa Konseyi çevre Komisyonu tarafından verilen "Kentsel Düzenleme" ödülünü aldı.

Ayrıca, 1997’de Kanada Yeni Kentçilik Kongresi “Toplum Teması ödülü” 1997’de Kanada Yeni Kentsel Anlayış Konferansı “Dünyanın en iyi yerleşim Birimi ödülü” ve 1996 Birleşmiş Milletler Habitat “Kendini Yaşatabilir İnsan Yerleşimleri ödülü”ne hak kazandı.
Toplam proje alanı 4,700.000 m2 arsa üzerine ve yaklaşık 16.000 konut olarak planlandı, yapımına ise 1990 yılında başlandı.
Bahçeşehir'de kişi başına 12 metrekare yeşil alan düşmektedir. Yeşil alanların sulanmasına kaynak sağlamak amacı ile şimdi kullanılmayan atık su arıtma tesisi kurulmuştur, tesisin ana amacı; hem çevre kirliliğini önlemek, yeşil alanların sulanmasına yardımcı olmak, hem de ağaçlandırmanın devamlılığını sağlamaktır.
Türkiye'nin ilk ve en büyük yeniden yapılanma alanı bu kompleks içinde yer almaktadır. 300 bin metrekarelik rekreasyon alanı içinde 26.000 metrekarelik suni göletin yer aldığı komplekste, çeşitli restorantlar, özel kulüpler, bar, disko, çay bahçesi, golf kulübü gibi tesisler ve alışveriş merkezi bulunmaktadır.
İlk yapıldığında kişi başına 12 metrekare yeşil alana sahip olan  Bahçeşehir'de son yıllarda nüfus hızla artmış, 50.000 kişi için yapılan proje, hızlı yapılaşma ile hedeflenen rakamın üç katı nüfusu alacak konut alanlarına sahip hale gelmiştir. Kişi başına düşen yeşil alan, sosyal donatı alanları hızla eksilmiştir.

Türkiye'nin en modern pazar yeri projesi olan "Pazartürk" Bahçeşehir'in pozitif algısına hep katkı sağladı. Pazartürk, sadece Bahçeşehir'in değil, çevre bölgelerdeki; Ardıçlıevler, Esenkent ve Boğazköy gibi toplu konut yerleşim bölgelerine hatta İstanbul’un diğer uzak bölgelerine de hizmet veriyor durumda.