CHP BAŞAKŞEHİR BAŞARACAK
|
CHP Başakşehir İlçe Başkanı sayın Mustafa Erdemir ile 24 Haziran seçimleri ve sonuçları üzerine geniş çaplı bir analiz gerçekleştirdik.
|
CHP’nin seçmenle olan iletişimini, oy tercihlerindeki değişkenliklerin sebeplerini, örgüt çalışmalarının başarı endeksini ve seçim atmosferi yönetiminin verimliliğini detaylı biçimde değerlendirdik. CHP’nin Başakşehir seçim karnesi açısından son derece kritik önem taşıdığına inandığımız söyleşinin büyük yankı uyandıracak içeriğini, objektif gazetecilik sorumluluğumuzla derledik.
--Mustafa Erdemir’i tanıyalım ve sohbete başlayalım.
1978 İstanbul doğumluyum. Annem ve babam Erzincan’lı. Yıldız Teknik Üniversitesi matematik mühendisliği 1999 mezunuyum. Yabancı dil öğrenimi için bir süreliğine İngiltere’de kaldım. Ardından, Bilgi Üniversitesi’nde İşletme yüksek lisansı yaptım. Devamında Bilgi Üniversitesi Ekonomi doktorasını tamamladım. Ticarete gıda sektöründe başladım. Marketler zincirimizi 2009 senesinde kapattık. 2010 yılından itibaren küçük ölçekli inşaat müteahhitlik işlerine odaklandım. Ataşehir, Beylikdüzü, Esenyurt bölgelerinde yükselen bazı projelere katkı sağladım. Daha sonra ortaklı şirket yapısından ayrılıp kendi inşaat şirketimi kurdum.
Halen Esenyurt ilçesinde faaliyet veriyorum. Bahçeşehir’de ikamet ediyorum.
Evliyim. İki çocuğum var.
--CHP Başakşehir’de siyasi geçmişiniz nedir?
Doğma büyüme Kağıthane’liyim. Gençlik yıllarımdan beri CHP’nin neferi olarak, nerede gerekiyorsam orada mücadeleye katıldım. Şahsıma düşen yükümlülükleri layıkıyla üstlenmeye çalıştım. 2008 yılında Bahçeşehir’e yerleştim. CHP Başakşehir’e kaydımı yaptırdım. Dönemin ilçe başkanı sayın Kazım Özeren yönetiminde stk’lardan sorumlu ilçe yöneticisi olarak görev aldım. Bir süre ara verdim. Daha sonra 2017 yılının Aralık ayında gerçekleşen ilçe kongresinde, sayın Özgür Karabat’ın daveti üzerine, yeni yönetim kuruluna adımı yazdırdım.
İlçe sekreteri olarak görevimi sürdürürken, değişen koşulların ardından ilçe başkanlığına uzanan bir süreç yaşandı. Şimdi, CHP Başakşehir ilçe başkanıyım.
--24 Haziran seçim neticeleri arzu ettiğiniz gibi mi?
Şunu öncelikle vurgulamak istiyorum ki, CHP’nin İstanbul’daki en organize ilçe örgütlerinden bir tanesiyiz. Bölgemizi ziyaret eden milletvekili adaylarımızın da ortak kanaati aynı yönde.
24 Haziran için 1.5 aylık bir çalışma dönemi yaşadık. Hangi mahallemizde, hangi saatler arasında olacağımız, kimlerle iletişim kuracağımız plan dahilindeydi. Plan akışında hiçbir sapma olmadı. Saha çalışmalarımızı eksiksiz yaptık. Sabah 08.00’den gece 02.00’ye kadar devam eden yoğun performanslarımız oldu. Fakat, gelen sonuçlar tatmin edici değildi.
Demek ki sahada fazla koşmak, yorulmak sanıldığı gibi pek işe yaramıyor.
--Nerede eksik kaldınız?
Başakşehir’e çok hakimiz. Seçmenin demografik yapısını, taleplerini, kriterlerini ve hassasiyetlerini gayet iyi biliyoruz. Çalışma programımız mükemmeldi. Fakat, programın sonuç bazlı verimliliğinden asla memnun değiliz. Seçmeni ikna konusunda yetersiz kaldık.
Bu gerçek, sadece Başakşehir’e özgü değil, tüm Türkiye’nin ortak problemi olarak karşımıza dikildi. Yapısal, kurumsal özellikler de devreye girmiş olabilir. Ulaştığımız seçmen kitlesinin zaten büyük bölümü çok önceden oy atacağı partiyi belirlemişti. Kafalar netti. Genel algıyı değiştirme şansımız olmadı. Bir kısım kararsızlar üzerinde daha aktif çalışma yapılabilirdi belki.
Sonuçta, CHP’nin Türkiye tablosunun Başakşehir’e de yansıdığını söyleyebiliriz.
--Karşı seçmeni ikna etme yolu nedir?
Seçimlere hazırlık aşamasının eşit şartlarda yapılmadığını biliyoruz. Bayrak, stant, görsel materyal konularında eksik kalmışızdır, gecikilmiştir. Bunlar işin şov kısmı. Ana problemimiz başka. CHP’yi yüzde 30 ya da 35’lik başarı iktidar yapmaya yetmiyor. Amaca erişebilmemiz için, partimize oy vermeye yanaşmayan Akp seçmenini kazanmak durumundayız. Başakşehir’de binlerce el sıktık. Çok aktif çalışmalar yapılandırdık. Seçim sonuçlarının bizleri bu kadar üzmesi, çok ümitli olmamızdandı. Bu sefer tamam diyorduk.
Fakat, seçmenin genel davranış kalıplarını kıramadık.
--Akp sahada daha mı iyi çalıştı?
Tam tersine. Akp teşkilatlarını sahada pek fazla göremedik. Diğer ilçelerde de durum farklı değildi. Bayrak, pankart asma konularını zaten belediyeler götürüyor. Gece vakti 30 vinçle faaliyete başlıyorlar, sabaha kadar her yanı bayraklarla donatıyorlar. Akp, seçim rüşveti vererek ve ekonomik şartların rahatlığını kullanarak, sonuç odaklı çalıştı.
Bizim onlarla finansal yarışa girmemiz mümkün değil.
Aynı koşullarda baş edemeyiz.
Yöntem ve teknikler farklı olunca, sandık iradesinin bu şekilde gelmesi doğal.
--CHP’nin oyu nasıl artar?
Asıl konumuz bu. İnsanlar partimize neden oy vermiyor? Neden tercih edilmiyoruz? Siyasi kültürü 100 yıla yaklaşan bir parti niye bazı konularda başarılı olamıyor?
İnsanlarla konuştuğumuzda ortak şikayetin hayat pahalılığı olduğunu gördük. Hemen herkes ekonominin gidişatından endişeli. Hukukun adil işlemeyişi, özgürlüklerin kısıtlı oluşu, demokratik taleplerin baskıyla karşılık bulması gibi konular, Avrupa’nın herhangi bir ülkesindeki iktidarı rahatlıkla değiştirebilecek etmenler. Fakat, ülkemizde insanlar ne yazık ki bu tür olgulara duyarlı değil. İlgilenmek dahi istemiyorlar. Bizim daha ortak bir dil bulmamız lazım. Kafalardaki ön yargıları yıkmamız ve iletişimi yaygınlaştırmamız lazım. Başakşehir’de bir sevgi yürüyüşü gerçekleştirdik. Bölgede belki de ilk kez yapılan bir etkinlik. Alçak diyen mi kalmadı, hain diyen mi, terörist diye hitap eden mi. Belirli kitleler CHP’ye karşı aşırı şartlanmış durumda. Bu katılaşmış durumu aşmamız gerekiyor. Pazar yerlerinde, camilerde, parklarda, meydanlarda daha fazla bulunmalıyız. Halka kendimizi bıkmadan anlatmalıyız.
--Başakşehir’in istatistiki verilerine gelelim.
Başakşehir’de 253.892 seçmen oy kullanmış. Geçerli oy sayısı 221.310.
Muharrem İnce’ye 58.695 oy çıkmış. %26’ya tekabül ediyor.
CHP ise 44.150 oy almış. Bu da %19.80’lik bir oranı ifade ediyor.
Tayyip Erdoğan 120.628 oy kazanmış. %54.6 demek.
Akp Başakşehir’de 103.170 oy almış. Yani, %46.64’lük bir destek var.
Mhp 16.429 oyla %7.43’lük potansiyel yakalamış.
Akp ve Mhp’nin toplam oyları 119.600 civarında.
Oysa, Cumhur ittifakının adayı Erdoğan 120.628 oy almış.
Arada 1000 oyluk bir fark görülüyor.
Bu nereden geliyor?
Saadet Partisi’ne bakalım.
Başakşehir’de parti 5200 oy almış.
Cumhurbaşkanı adayı Temel Karamollaoğlu ise 3600’da kalmış.
Bu ne demek?
Saadet Parti seçmeni vekiline oy vermiş, ama Cumhurbaşkanı tercihinde Erdoğan demiş.
Oyunu bozan bir parti de HDP.
Baraj altında kalabilir endişesiyle CHP seçmeninin stratejik oy verdiğini görüyoruz.
Selahattin Demirtaş 22 bin oy almış.
HDP ise 32 bin oy.
10 bin oy nereden geldi?
Büyük olasılıkla bu dilim CHP’li seçmenin oyu ile oluşmuş.
İyi Parti Başakşehir’den 16.563 oy kazanmış.
Meral Akşener ise 10.600 oy.
Aradaki 6 bin oy farkının yine CHP’li seçmenin vekillik tercihinde İyi Parti’ye yönelmesine bağlıyorum.
--Size göre sonuçlar sürpriz mi?
Muharrem İnce’nin Türkiye genelinde %32 oy almasını bekliyorduk. CHP’nin ise %28’lik potansiyel oyu olduğunu düşünüyorduk. Partimizin yüzdesel olarak %22’lerde kalması sürpriz elbette. Aradaki oy geçişlerini doğru değerlendirmemiz gerekiyor. HDP faktörü, burada en fazla öne çıkan unsur. İki seçim önce MHP baraj altında kalmasın diye uğraş veriyorduk, geçen seçim ve bu seçimde HDP meclise girmeli telaşı yaşadık. Esas büyük sürprizi MHP yaptı. Sahada yoklardı. Miting bile düzenlemediler. Akp’den kaçan milliyetçi muhafazakar oylar MHP’ye yöneldi. Saadet Partisi Akp’den 2-3 puan alabilir diye umuyorduk. Olmadı.
--Başakşehir’deki sonuç başarısızlığı ilçe yönetiminin suçu mu?
Biz yeni bir yönetimiz. Son derece başarılı, uyumlu ve gayretliyiz. 24 Haziran seçim sonuçlarının olumsuz gelmesinin sebebini yalnızca ilçe başkanı ve yönetim kuruluna bağlamak haksızlık olur. Sahada emek veren örgütümüzün ne denli güç şartlarda ve fedakarca çalıştığı malum.
Sosyal medyada bizleri eleştirenler, emek harcamayı gereksiz görüp sadece yıpratma amacı güdenler. Başka amaçların peşinde olduklarını düşünüyorum.
Kendisini CHP’li olarak hissedenler önce yanımızda mücadele vermeli, daha sonra eleştirilerini, görüşlerini, tavsiyelerini açıklamalı. Parti etiği bunu gerektirir.
--Son olarak yerel seçimler.
Yerel seçimlerin havası farklıdır. CHP, Başakşehir’de en doğru adayı çıkaracaktır, en mantıklı ittifakı yapacaktır. İlçemizdeki bölgelerin ne tür özellikler taşıdığını biliyoruz. Çok iddialı olduğumuz Bahçeşehir’de bile iki mahalle muhtarı da Akp’li. Bu dengelerin değişim önceliği kaçınılmaz. Her mahalle için ayrı dil kullanmak zorundayız. Sorunları saptamalıyız, çözümleri geliştirip anlatmalıyız. Bu aşamada meclis üyelerimize de büyük görevler düşüyor. Seçim dışı çalışmalarımıza, iletişim ağlarımızın boyutlanmasına, bazı yerlerde irtibat büroları açmaya yönelmeliyiz. Başakşehir’in orta bölgesi denilen Güvercintepe, Şahintepe, Altınşehir ve Ziya Gökalp mahallelerinden alacağımız daha fazla oy olduğunu düşünüyorum. Bu bölgelere tüm ağırlığımızı vererek, güzel bir yerel seçim sonucu yakalayabiliriz. Tabi, öngördüğümüz neticelerin elde edilmesi, tüm örgütün davaya inanması, dayanışma ruhuyla mücadeleye katılması ve sadece seçim sürecine odaklanmasıyla mümkün.
|