AYŞE CENGİZ BESLENME SANATI
|
Uzman Diyetisyen Ayşe Cengiz Bahçeşehir ve Ispartakule’li kadınlarla buluştu. Sohbet seminer formatlı bir sunum gerçekleştiren ünlü diyetisyen, sağlıklı beslenme, doğru gıda seçimi, yeme içme alışkanlıklarının analizi ve çocuklara aktarılması gereken bilinç odaklı eğitimin önemine vurgu yaptı.
|
ŞİŞMANLIK EN BÜYÜK DERDİMİZ
Sevdiğim bir işi yapıyor olmaktan dolayı şanslıyım. Çevremde, kötü beslenme ve hatalı gıda tercihlerine yönelik bu kadar örnek görmekten dolayı da hayli şaşkınım. Dünyada en fazla şişmanlayan ülkeler arasında üçüncü sıraya yükseldik. Obezite yaşı ilkokul çağlarına kadar indi. Kanser hastalığını tetikleyen en önemli sağlık sorunlarının başında aşırı kilo problemi geliyor. Ortaya çıkan tabloda dış uyaranların etkisi büyük. Anne baba, ya da eğitimciler ne kadar bilinçli olursa olsun, teknoloji kullanımı, bilgisayarda geçirilen zaman, avm tutkusu ve reklamlarla dayatılan yanlış gıda ürünleri çocuklarımızın sağlıksız beslenme koşullarıyla tanışmasını sağlıyor. Son otuz yıldır buğday tohumlarımız değişti. Genetik zenginlik içeren yerli buğdaylarımız gitti, hibrit tohumlar geldi. Glutensiz beslenme yöntemlerindeki bilinçsizlik, hareketsizlik, stabil yaşam hali şişmanlık seviyesini kritik eşiklere sürükledi.
30 YILDIR AYNI BEDENİM
Neyi, ne zaman, ne kadar ve nasıl yiyeceğimizi bilmeliyiz. Otuz yıldır aynı bedende kalan bir arkadaşınız olarak bilgi birikimimi sizlerle paylaşmaktan mutluluk duyacağım. Nasıl öğreneceğiz? 4-8 haftalık bir zaman diliminde bir çok değiştiğine tanık olacaksınız. Bahçeşehir, Türkiye nüfusunun yüzde 2’lik bir kısmını teşkil ediyor. Benim asıl amacım projelerimizi tüm Türkiye’ye tanıtmak. İlk aşamada, bir yıl içinde 1000 kadın ve 500 çocuğa temas etmek istiyorum. Onlarla etkileşim içine girmeyi hedefliyorum. Arzu ettiğimiz noktalara erişmek için beraber yol almamız gerektiğini düşünüyorum. Ayda bir kere tekrarlanacak sohbet buluşmalarıyla doğru beslenme mantalitesini aidiyet duygusuna taşımayı amaçlıyorum.
SEFERBERLİK YAPALIM
Öğrenmeye en açık dönem 6-11 yaş grubudur. Çocuklarınızla beş haftada toplam 10 saat güzel bir eğitim programı paylaşmak istiyorum. Beslenme davranışı çok zor değişir. Ama imkansız değildir. Annelerimizi, kadınlarımızı değişimin öncüsü olarak görüyorum. Evin beslenme yöneticisi sizsiniz. Hepinizin sofrasında mutlaka bir çorba, pilav, patates, makarna, tatlı olur. Sayılan yiyeceklerin tamamının ortak özelliği yüksek oranlı karbonhidrat içermesidir. Çorbaların yüzde 90’ında un var. Geleneksel beslenme alışkanlıklarımız ne yazık ki böyle. Toplum, günlük beslenme stilinin yüzde 85’ini karbonhidrata dayandırmışsa, ekmek üretmeyin diyemezsiniz. Dedem, 65 yaşında dört yufka, sekiz yumurta yiyen, 20 kilometre yürüyen bir adamdı. Önemli olan günün hangi saatinde, neyi, ne ölçüde tüketeceğimizi bilmektir. Bir öğün yemek yiyerek zayıflayamazsınız. En sağlıklı ürün, en az işlenmiş üründür. Lütfen reklamı yapılan gıda maddelerinden uzak durun. Yetişkinleri ve çocukları bu tür besin ürünlerinden koruyun. Ben sizlere dokunmak, fayda sağlamak için buradayım. Sormaktan, öğrenmekten, araştırmaktan çekinmeyin. Sizlere hesap vermek istiyorum. Saygılar sunuyorum.
|