BADER KÜME DÜŞTÜ
|
Bahçeşehirliler Derneği BADER, tıraş yön(e)timi ile başlattığı CHP’ye sızma girişiminden mağlup ayrıldı.
|
Bir alt lige düştü, değerini aşındırdı.
Sivil toplum kuruluşu ruhundan açık ara kopan derneğin yürürlükteki temsilcilerinden kaynaklı şımarıklıklar, ukalalıklar, afralar, tafralar, hizipçi tasarımlar toplumu yıldırdı, herkesi bıktırdı.
Önce, derneğin emekliler kadrosundaki ateş böcekleri BADER menşeili haberlerimize yüksek basınçlı gaz yaptı.
Sosyal medyada beğeni işaretleyenler tek tek arandı.
Desteklerin ve görüş beyanlarının geri çekilmesi dayatıldı.
Ardından, villanın tombik döneri cızırtılı sesiyle konser vermeye kalkıştı. Pahalı ekipmanlarını korumaya almak uğruna derneğin kasko, sigorta işlemlerini tamamlattıran, güvenlik kamerası koydurtan gürbüz beyimiz, düzeninin bozulacağı kaygısıyla beyin hasarı yaşadı.
CHP ilçe başkanını aradı.
Görüşme yaptı.
Bizi çekiştirdi, contayı sıyırdı.
Yok, Hakan Zat bu kadar bilgiyi nereden alıyormuş?
Yok, Hakan Zat neden bu kadar donanımlıymış?
Yok, Hakan Zat’ı da arayıp konuşacakmış.
Tanıdık kontenjanından olduğu için ses etmediğimiz tonajlı konu mankeni, laflarıyla haddini, cesaretiyle limitini aştı.
Derneği isli peynir, ucuz şarap, bol duygu sömürüsü kanalına çeviren şahsiyetler, gramajla ölçmesi gereken kelimeleri, ayet modunda kullanmaya kalkışınca, günahları duble, kusurları sufle yaptı.
Ardından, mafya bilimleri fakültesi hazırlık sınıfı öğrencisi junior tayfa, heybetli, kasvetli, rutubetli açıklamalara imza attı.
BADER bünyesindeki emlakçılık şirketinin güzelliğini, faaliyetlerin yasal zeminini, yaşadığı travmatik tazyiki yorumladı.
Saz arkadaşlarını ve paydaşlarını korumak adına sarf ettiği ifadeler çöp arıtma çukurundaki yerini aldı.
Sokak kabadayısı ağızları 20 yıllık dernek siciline hiç yakışmadı.
Uğurlu başkanın elinde kalan üç beş personelin kamuoyunda başlattığı aşı kampanyası ayarsız çıktı.
Koskoca BADER’in geldiği durum utanç aynasının ayıp mangasıydı.
Bugünlerini beş yıl önce tahmin ettiğimiz, siyasete oynadığını buz gibi zikrettiğimiz uğurlu yönetici, kötü senaryolarla bezediği kin-nefret kumpanyasında, hayatının hatalarını yaptı.
Derneği kötü niyetler üretim atölyesine, kariyerini şahsi kurnazlık ve menfaat planlaması fikrine mahkum bıraktı.
CHP statüsü altında seçim iklimine eklemeye çalıştığı garip konseptlerle çaresizliğini, bitikliğini, tükenmişliğini kanıtladı.
Vah uğur boncuğum vah.
Ah gençliğim ah.
İTTİFAK MI DEDİNİZ?
Uğurlu başkan, siyaset yarışındaki hüsranını renkli ekranlara taşıdı.
İyi Parti Başakşehir ilçe başkanlığını ziyaret etti, ittifak çağrısı yaptı.
Herkes güldü, bazıları şaşırdı.
Uğur efendimiz ne il, ne ilçe başkanıydı.
Ne parti yöneticisi, ne de milletvekili vasfına sahip bir adamdı.
Böyle bir mesaj boyuna uzun, hükmüne fazlaydı.
İçindeki bitmez hırs kazanı, diline, damağına yapışmıştı.
İttifak çağrısı, had bilmezliğin sert sınavıydı.
Tüm bu gelişmeler yaşanırken çürük ayrıntılar gözden kaçmadı.
CHP Başakşehir belediye başkan aday adayı olarak diğer siyasi parti merkezine giderken yanında ilçe yönetiminden birileri bulunmalıydı.
Yoktu.
Olamadı.
Olamazdı.
Uğur patron yakasında CHP rozeti bile taşımıyordu.
Çünkü, kendisini CHP’ye ait hissetmiyordu.
Yapamadı.
Yapamazdı.
HANİ 500 KİŞİ
Uğur simgesi CHP’li olduğunu 42 yaşında hatırladı.
Gençlik kollarında, emeğin yollarında, kavganın ortasında mücadele vermeden kısa yol kariyer yapmak için kolları sıvadı.
‘500 kişiyle CHP’ye geçeceğim’ vaadi 13 kişiyle sınırlı kaldı.
CHP Başakşehir yönetimi üye katılım törenine çağırdığı üst düzey parti yöneticilerine mahcup olmamak için, kayıtlı partililere, bir kez daha rozet takmak zorunda kaldı.
Göstermelik şovlarla durumu kurtarılmaya çalışıldı.
BADER’den gelen 13 kişinin 2’si partiden istifa etti.
Altı kişinin üyelik işlemi evrakları zaten eksikti.
Geriye kalan 5 süper CHP’linin biri kral Uğur’du.
Diğer dördü de ıssızlarda bulundu.
BİREY HAREKETİ NE?
Fraksiyon üstadı uğur sembolü, Birey Hareketi diye bir platform meydana getirdi. İçine, ulusalcıları, faşist tohumları, şovenist ekipmanları ekledi. 24 Haziran seçimlerinde CHP’den ayrı, CHP’den bağımsız, CHP’den muaf ekstra bir yapı denendi.
Pazartürk civarlarında aşırı sağcı ırkçı partilerin üyeleriyle tebessümler verildi, işbirliği geliştirildi.
Fotoğraflar çekilirken ‘Aman’ denildi.
Bizi böyle görmesinler.
24 Haziran seçim sonuçlarıyla gelen CHP keyifsizliği, Birey Hareketi’ni alevlendirdi.
Onlar olmasaymış, bu kadar da oy alınmazmış.
CHP başarısızmış, Birey Hareketi padişahmış.
Bin türlü name.
Madem CHP’lisin, gelip CHP’yle çalışacaksın.
Birey Hareketi’ymiş, alternatif konseymiş bu işlere bulaşmayacaksın.
Birey kalmak istiyorsan, CHP’ye yanaşmayacaksın.
Bu ne teori, bu ne melodi?
ALEVİLERİN AHI
BADER, Hakikat Cemevi genel kurulunda berbat bir deneyim geçirdi. Üç kuruşluk arsa arazi geliri için olur olmaz kişi ve kişiliklerle çamur yollara girildi.
Madımak katillerinin savunucusu kanlı ellerle çıkar örgütlenmek istendi. Maraş, Çorum, Sivas’ta canına kıyılan yüzlerce Alevi vatandaşın ruhunu sızladı, maneviyatı zedelendi.
İnsanların inançları üzerinden fırsat yaratılmak istendi.
Genç beyinler ihtirasa, vicdanlar bataklığa sürüklendi.
Vebal çok ağırlaştı hazretleri.
ADAY ABDÜLHADİ AKMUGAN
CHP Başakşehir belediye başkan adayı Abdülhadi Akmugan’dır.
PM’de konuşulmuş, MYK’dan geçmiş, onaylanmıştır.
Canan Kaftancıoğlu kendisini telefonla aramış, kutlamıştır.
Cingöz fikirler yaratıp kafaları karıştırmayalım lütfen.
Üç aday adayı da beraber gezecekmiş te, bir görünecekmiş.
Sen kimsin uğur sokağı?
Kıblen nereye çıkar?
Hadi Akmugan seninle neden gezsin?
Onun kadar insan tanıyor musun?
Onun kadar para harcadın mı?
Onun kadar çevren var mı?
Onun kadar emek feda ettin mi?
Onun kadar CHP’li misin?
Onun kadar kariyerli misin?
Onun kadar değerli misin?
Fikrini aç bakalım, ne olacak?
CHP Başakşehir İlçe Başkanı da sana ‘Hayır’ diyecek.
Yönetim kurulu da.
21 Ocak Pazartesi saat 18.00’de git ve yaşa.
Son kanatlanışlar bunlar.
10 güne kalmaz, avanta villadaki makam odana kavuşursun.
Şarap, isli peynir, dedikodu derken nefsini uyutursun.
Hem CHP’den belediye başkan aday adayı olacaksın, hem BADER başkanlık görevinden ayrılmayacaksın.
Yenilsen de, yense de kazanan olacaksın.
Ohhh ne güzel turşu suyu.
Oyun sona erdi uğur pınarı.
CHP sana yaramadı.
Sen CHP’ye hiç yaramadın.
Mevziine dön de, işimize bakalım.
|