SÖZ SIRASI BİZDE
|
Hakan Zat Köşe yazısı
|
Az sonra gözlerinize, ardından bilincinize temas edecek yazı yüksek dozda itiraz barındırmaktadır.
Gerçeğe alerjisi olanlar, Führer bakışlılar, hileli iple kuyudan su çıkarmaya çalışanlar cümlelerden uzak durmalıdır.
YÖNETİM DİREKTEN DÖNDÜ
CHP Başakşehir ilçeden bir yönetici, 28.11.2019 tarihinde istifa dilekçesini verdi.
Yönetimden iki kişinin daha bu tufana katılması beklenirken, Başakşehir’in sihirli eli, kaosa dur dedi.
Telefonlar edildi, direktifler sertleşti.
Önce dilekçenin sahibi geri çevrildi, sonra vedaya hazırlanan diğer iki ilçe yöneticisi frenlendi.
Söz konusu istifa hamleleri gerçeğe ulaşabilseydi, yedekte hiç üyesi kalmayan CHP Başakşehir ilçe yönetimi, sayısal yetersizliğe düşecek ve atama gelecekti.
Kutsal el, skandalı tek başına çözümledi.
Erdemir paşayı bir kez daha sehpadan çekti.
Evlat gibi koruduğu, kardeş gibi siper olduğu, gözünden sakındığı top modeline son bonusunu feda etti.
Süreçten beyni yanan Erdemir, patronuna bir kez daha şükretti.
Atanmış ilçe başkanı, istifa furyasının önünü kesmek amacıyla o günden sonra hiç yönetim kurulu toplantısı düzenlemedi.
Başkanlık görevini statükoya devretti.
KAZIM ÖZEREN’E YALVAR YAKAR
CHP Başakşehir kongresinin egemen tarafı, Kazım Özeren’e 12.kez ‘Gel başkan ol abi’ çağrısı yaptı.
Son kuşak ricacılar arasında Mustafa Erdemir de vardı.
İlçenin altın anahtarı gibi kabulü olan Özeren’in, her mevsim can suyu muamelesi görmesi, şiirlerine el konulan şairleri bile baştan çıkarttı.
Delege iradesini çöp sepeti sayan itibar suikast timinin, kebapçıya sipariş verir gibi aday belirleme girişimi, CHP ve demokrasi kavramlarını riya tuzağına taşıdı.
VAH BAHÇEŞEHİR 2
Bahçeşehir 2’de mavi liste kazandı. 102 delegenin yarısından fazlası kimsenin tanımadığı, ilçe binasında siftahı olmayan, Boğazköy yürüyüş yoluna sıkışmış, 3 apartman, 3 köy, 3 meydandan çıkan isimlerin toplamıydı. Aralarında çok sevdiğimiz dostların da bulunduğu mavi jeans lider takımı, kongreyi kazanayım derken, siyasete yabancı olduğu çok belli bir topluluğu partiye entegre ederek, telafisi zor bir hata yaptı.
Emekten söz ederken zafer işaretini ihmal etmeyen,
sol yumruk havada gezme tekniğinde ustalık gösteren arkadaşlarımızın, onca parti emekçisi varken, düşük kalibre bir listeyi fırına vermesi, hadiseli bir vakaydı.
‘Dilene dilene değil, direne direne kazanacağız.’ dövizi, parti içi etik değerlerle bağdaşmayan, Akp ile yarışma dilini andıran, zamansız, anlamsız ve başarısız bir slogandı.
Bahçeşehir 2 listesine çift dikiş yazılan partilinin meşruiyet tartışması süre dursun, yanlışı anında tespit edemeyen tüm siyasiler sınıfta kaldı. İbreyi tersine çeviren çelişkilerden medet umanların sayısı, ilçe yönetiminin sancısı arttı.
İstanbul’un bir çok ilçesinde peş peşe kongreler gerçekleşirken, Başakşehir’de henüz resmi evraklar bile tamamlanamadı.
Kongre tarihinin ötelenmesi, Bahçeşehir 2.Kısım delege seçimlerinin iptali konuşulmaya başlandı.
BÖYLE DE OLMAZ Kİ
Bahçeşehir 1.Kısım Mahallesi delege seçimleri, arama motorlarının hafızalarından silinmeyecek aykırılıklarla çalkalandı.
Meclis üyeleri avaz avaz beyaz listeye çalıştı.
Parti bilgisayarları, partinin kırtasiyesi, ekipmanları, yazıcısı, kağıdı, beyazcılara hizmet akışı sağladı.
Böyle bir tabloya daha evvel hiç rastlanmamıştı.
Yıllarca muktedire muhalif olan kadınsal gruplar, diyet borcu telaşıyla beyazın etrafında odaklandı.
Bir ismi meclis üyesi listesine yazdırmanın mahsuplaşması,
‘Hele şimdilik bir araya gelelim, sonra duruma bakarız’ ucuzluğuna kapı açtı.
Siyaseti bıraktığını söyleyen eski dönem meclis üyeleri merdivende parti üyesi karşıladı, koluna girip ilçe başkanının odasına photoshopladı. Koltuklara bağdaş kurmuş erkan-ı ahali, gelen üyeyi bir güzel aşıladı. Alladı, pulladı beyaza yolladı.
Duruma tepki koyan kırmızı cephe, hak mücadelesi noktasında 1.Kısım’da liste çıkarmayan mavi jeans ekibinden destek almayı umarken, beyaz-mavi kardeşliğine takıldı.
Kongre sürecinde herkesle iyi geçinmeyi kafasına koyan mavi collection, daha sonraki günlerde kırmızıyı iyice soyutladı, beyazlaştıkça beyazlaştı.
İHTİRAM ESİRGENDİ
Mustafa Erdemir ve Deniz Bakır, Bahçeşehir 1.Kısım mahalle delegelerinin karşısına çıktı.
25-30 kişilik heyecansız grup kendi çaldı, kendi oynadı.
Üç adaydan ikisini toplantıya davet eden mahalle başkanı ve ekürisi meclis üyesi, Kadir Polat’a davet yollamadı.
‘Biz sizin adaylıktan çekildiğinizi zannetmiştik’ gibi tatlı su mazeretine sığınan mahalle başkanı, toplantı sonrası Kadir Polat’tan özür dilese de, yapılan ayıp dağları aşmış, berbatlığa ulaşmıştı.
HESAP LÜTFEN
Mustafa Erdemir, 31 Mart yerel seçimleri sürecinde, Abdulhadi Akmugan ve CHP için bastırılan, yaptırılan pankartlardan, binlerce lira avanta kazanç sağladığı iddia edilen ilçe yönetim kurulu üyesinin hesabını vermeden kongreye girmemelidir.
Mustafa Erdemir, Kayaşehir’de, uyduruk nedenlerle sandık görevinden ihraç edilen CHP’lilerin yerine Akp-Mhp yanlılarının oturmasını onaylamanın hesabını vermeden ortada gezmemelidir.
Mustafa Erdemir, 23 Haziran seçimlerinin ardından, seçmene teşekkür programı düzenlemek isteyen Kayaşehir’li partililere ithafen söylediği;
‘Bizim etkinlik, kutlama, organizasyon düzenleyecek bütçemiz yok.
Size yaparsak, öteki mahallelerde ister. Facebook sayfamızdan teşekkür ederiz, olur biter.’ Şeklindeki ifadelerin hesabını vermeden, sahneden inmemelidir.
Mustafa Erdemir, istihdam yaratmak amacıyla, İBB tarafından ilçelere gönderilen üniversite mezunu işsizler listesine, kendisine muhalif olarak gördüğü partililerin çocuklarını neden eklemediğini izah etmeden çekip gitmemelidir.
Mustafa Erdemir, kapsam dışı bıraktığı partililerden özür dilemeden fişi çekmemelidir.
DERGAHA KUL OLAN GELSİN
CHP Başakşehir kongresinde, beyni şehvete esir düşenler hayal kırıklığına uğrayacak.
Vicdanları ve zihinleri yağ bağlayanlar, dersini toptan alacak.
İradeyi daha iyi koşullarda hapsetmek isteyenler değil, özgürleştirenler kazanacak.
En güzel yergiler, henüz dile gelmemiş hikayelere yazılacak.
Nezihe Bükülmez yoldaşın söylediği gibi;
‘Boynundan esaret bağını parçala, kes, at.
Gerçektedir hak, hakkını haksızlara anlat.’
|