Buna göre, Yükseköğretime Geçiş Sınavı kaldırılacak,
dershaneler kapatılacak ya da özel okullara
dönüşecek. Dershanelerin özel okula dönüşümü çok
kolay değil. özel okulların dolma kapasitesi yüzde
42, ayrıca dershane binaları da fiziki açıdan okul
olmaya müsait değil.Tabii ki burada Sayın Başbakan’ın
ne demek istediğini doğru anlamalıyız. YGS hemen
kalkmayacak ve dershaneler yarın kapatılmayacak.
Yeni sistem, zorunlu eğitimi 12 yıla çıkaran 4+4+4
modeliyle gerçekleşecek. Beklenen gelişmeler ise
şöyle: Lise ve üniversitelerde kalite eşitlenecek. Lise
son sınıfta olgunluk sınavı olacak. Mesleki ve teknik
liseler teşvik edilecek. üniversite giriş sınavları yılda
birkaç kez randevu sistemiyle yapılacak. Eğitimimizde
verilecek bu 6 radikal kararla da dershanelere ve
giriş sınavlarına ihtiyaç kalmayacak. Bence, böyle bir
çalışmanın alt yapısı kısa vade de değil, orta vade de
hazırlanabilir.
Dershaneler neden değil, sonuçtur
Bir eğitimci olarak Sayın Başbakan’ın söylediği
sözlerden son derece memnu oldum. Ancak açıklamalarını
mantığa vurduğumuzda, şu an ki sistemde
dershanelerin ortadan kaldırılması imkansız. çünkü
öncelikle eğitim sistemimizin, seçmeli sınav sisteminden
kurtarılması lazım. Böyle olduğu takdirde
doğal olarak dershanelere de ihtiyaç duyulmayacak.
üniversite sınavının kaldırılacağı ve dershanelerin
kapatılacağı Kenan Evren ve Tansu çiller dönemlerindede
de söylendi, ancak durum ortada. Dolayısıyla
dershanelere ihtiyaç duyacak eğitim sistemini düzeltmek
gerekiyor. Bu da uzun zaman isteyen bir konu. Tabi
ki dershaneler kaldırılsın, vakıf ya da devlet üniversitelerinin
sayısı arttırılsın.Ancak üniversitelerimiz eğitim
açısından eşit kalitede değil. Bu sebepten sınav
sistemi kalktığında kaliteli eğitim yapan üniversitelerde
yığılma olacak. O durumda ne yapılacak. Bu açıklamaların
alt yapısının doldurulması gerek.
Değişikliğe eğitimci olarak baktığımda duygularım,
siyasiler gibi olmuyor. Bence seçme sınavları kalkmaz.
çünkü öğrencinin kişisel başarısına göre değerlendirme
objektif değil, sübjektif olur. önceki yıllarda da bu tür
değerlendirmenin olumsuzluklarını yaşadık. Burada
önemli olan verilecek eğitimin niteliğidir. Lise sonda
lise konularından oluşan olgunluk sınavı yapılmalı.
Ayrıca üniversiteye giriş sınavı teke inmeli. Dershaneler
bir neden değil, sonuçtur. üniversiteler adı ne olursa
olsun sınav olmadan, öğrencisini nasıl alacak? Eğer
okullarımzda eşit kalite de eğitim veremiyorsak,
nitelik farkı varsa, en doğru seçim sınavdır. Onu da
doğru ve hakça yapmamız gerekir.
Kurulduğu günden itibaren, AK Parti'nin eğitimle
ilgili çalışmalarını daima yakından takip ettim.
Bunları objektif gözle değerlendirdim. Doğru bulduklarımı
destekledim. Bence doğru olmayanları
da dozuna dikkat ederek sonuna kadar eleştirdim.
AK Parti'nin eğitimle ilgili çalışmalarındaki, artı ya
da eksi görüşlerinize saygı duyuyorum. Ancak
eğitim terazisinde, doğru bulduklarımın kefesi,
bence daha ağır basıyor. Eğitim dünyamızda başarılı
olmak istiyorsak, sürekliliği göz ardı edemeyiz.
Sayın Başbakan’ın ileriye dönük böyle bir hedef
belirlemesi, ülkemiz açısından güzel bir niyet. Ancak
kısa vadede gerçekleşecek bir adım değil