Yazdır  
OKULLAR BAŞLARKEN
ŞULE YURCU

sertraline and alcohol interaction

sertraline and alcohol abuse

çocukların okul sözcüğü ve onun ifade ettiği anlamla tanışmaya başlamasıyla birlikte çocukta okul hakkında fikir oluşmaya başlar. Bu fikri oluştururken genelde ya ailesinin ya da yakın çevresindeki kişilerin fikirleri onun referansıdır. Bu nedenle bu fikrin oluşmaya başladığı dönem, ciddi dikkat isteyen çok önemli bir dönemdir. çocukları okul imajı ile tanıştırma sürecinde aile ne kadar tedirginse çocuk ta o kadar tedirgin olur. Ailenin ve çevrenin, okul hakkında kendilerinde oluşmuş olumsuz anılarını çocuklarına aktarması veya çocuğu disipline etmek için okulu polis olarak göstermesi son derece olumsuz bir yaklaşımdır. çocukta okula karşı olumsuz fikir ve korku gelişmesine neden olur. Herkes okul ortamında süreci aynı biçimde yaşamaz. Kendi çocuğumuz bile olsa insanlar birbirinden farklı özellikler taşırlar. Dolayısıyla okul sürecindeki deneyimleri de birbirlerinden farklı olur. Ayrıca çocuğumuzun okuyacağı okul birebir anne-babaların okullarıyla aynı, öğretmen ve yöneticileri aynı değildir. çocuğun problem yaşamasından korkmak yerine, problemlerinin olabileceğini normal karşılamak bu problemleri çözmesi için gereken becerileri ona kazandırmak gerekir. Okulu yermek ya da polis gibi göstermek çözüm değildir.

Yukarda yazdığımız problemlerin yanında aşırı korumacı ailede yetişen çocuklar, ailelerinden ayrılacakları zaman bir takım kaygılar geliştirirler. Kalabalıkta kaybolacakları, tanımadığı kişilerin bulunduğu ortamda unutulacakları ya da kötülükle karşılaşacakları vb. gibi kaygılar duyarlar. Bu kaygılar, fark edilmez ve önlem alınmazsa korkuya dönüşür ve kolay önlenemeyen tepkilerle ortaya konabilir. Bu tepkiler şiddetli ağlama, karın ağrıları, kusma ve uyku bozukluğu şeklinde olabilir. Tüm bunlar karşısında ailenin yapacakları; okulun, öğrenme, gelişme, kendi yaşıtlarını tanıma, sosyalleşme ortamı, öğretmenlerin ve okul çalışanlarının da bu süreçte kendisinin rehberi olduğu mesajlarını vermektir. Okulla ilgili olumlu anıların anlatılması, anne-babanın kendi okul resimlerini çocukla paylaşması, ailece öğrenim göreceği okula mutlaka götürülmesi ve bahçesinde birlikte oynanması, okul çalışanlarının ev adresini bildiği mesajının verilmesi, onun okula kolay alışmasını, orada mutlu olmasını ve dolayısıyla olumsuz tepkiler vermemesini sağlar.

Anaokulu adı verilen çocuğun 4., 5., 6. yaşlarını kapsayacak olan okul öncesi eğitimi çocuğun bu korkuları yenmesinde çok önemli etkendir. çocuk hangi İlköğretim okulunda öğrenim görecekse en azından bu okulun okul öncesi programına alt yapıyı da oluşturmak yönünden devam etmesi son derece önemlidir. Hele doğru okul seçimleri işimizi çok kolaylaştırır. Bu eğitim ilkesinden hareketle artık dünyada anaokulundan, lise 12. sınıfa kadar bütünleştirilmiş okullar, çocuğun başarısı için önemli hale gelmiştir. Okullar sistemlerini bu ilkeye uygun düzenlemektedirler.

çağımızda önemli bir eğitim bilim ilkesi de eğer çocuğun öğrenme sürecinde daha uzun bir zaman harcamaya gereksinimi varsa, bunun anaokulu sürecinde harcanması gerektiğidir. Yani sınıf tekrarları bu süreçte yapılmalıdır. İlköğretime geçtikten sonra sınıf tekrarlarının çocuk açısından kabul edilebilirliği giderek zorlaşmakta ve yeniden kaygılar ve tepkiler oluştur maktadır. Bu durumda okul olgunluğu eğitim biliminde önemli duruma gelmiştir. Okulun Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik birimi varsa mutlaka bilimsel okul olgunluğu araştırması yapılmalı yoksa çocuk gelişim merkezlerinde bu araştırma yaptırılarak çocuk okula başlatılmalıdır. Okul olgunluğu, bu alanda ve bilimsel testleri uygulamada deneyimi olan psikolojik danışmanlar ve çocuk gelişim uzmanlarınca yapılmalıdır.

çocuğun öğrenme ortamlarına hazır bulunuşluğu çeşitli testler yardımıyla ölçülür. Bu testlerle kelime anlama, genel bilgi, sayılar, eşleştirme, kopyalama gibi becerileri, büyük ve küçük kas gelişimi değerlendirilir. Ayrıca sınıf öğretmenlerinin ve varsa psikolojik danışmanın, başla bitir, yönergeleri alma, grupla hareket, iletişim kurma, kendini ifade etme, öfke kontrolü becerilerinin yeterliliği ile ilgili gözlem raporları da önemlidir. Eğitim Bilimciler diyor ki ilköğretim birinci sınıfla başlayan ve üniversiteye kadar uzanan bu süreçte çocuğun başarısızlık duygusu yaşamaması, öğrenim yaşamı ile ilgili çeşitli kaygılar yaşamaması için okul olgunluğu araştırması yapılması ve alt yapıyı oluşturduğu okulun ilköğretim okuluna devam etmesi gelişmekte olan çocuğun yararınadır.