Türkiye’de kapanışını veren, kepenk indiren ve ticari aktivitesini sona erdiren şirketlerin sayısında rekor artış var.
Firmalar, işletmeler, küçük ve orta ölçekli şirketler bir ülke ekonomisinin can damarıdır.
Ticarethaneler neden kapanır?
Bu tablonun oluşmasında istikrarsızlığın mı payı vardır, vergi yükü mü çok ağırdır?
Sürekli artan işletme maliyetleri mi sonuca zemin hazırlamaktadır, güvensizlik mi ana başlıktır!
Ankara’da dayıları olmayanlar, namusu dışında değeri bulunmayanlar sürekli acıyla yüzleşmek zorunda mıdır?
Alınteriyle evine ekmek götürmek isteyenlere reva görülen hayatlar adaletten neden en az payı almaktadır?
SİYASİLER ZENGİNLEŞİRKEN
Türkiye’de siyaset zenginleşme aracı haline gelmiş durumda.
Esas niyeti halka ve ülkeye hizmet etmek olan seçilmiş sayısı çok azınlıkta.
Siyasiler kadrolaşmış.
Yandaş çizgide pozisyonlar alınmış.
Kayırmacılık, kulis, grupçuluk, ahbap çavuş ilişkisi üzerinde boyutlanmış.
Güçlü, güçten ve daha güçlüden beslenirken, güçsüz çember dışına atılmış.
Mevcut siyasi partiler yasası da, bu çarpık düzene altyapı hazırlamış.
Siyaset menfaate bulaştıkça, adrese teslim servetler yaratılmış.
ADALET GECİKMEMELİ
Adalet aşağıdan değil, yukarıdan başlar.
Milletvekili maaşı 70 bin lira.
4-5 yıl vekillik yap, 27 bin lira emekli maaşı al.
Ömür boyu üst perdede yaşa.
3-4 tane danışman etrafında.
Bayram tebriği ücreti, kısa mesajlar, tüm masraflar halkın bütçesinden.
Mecliste tas kebabı 20 TL.
Ne leziz ortam.
Doyana kadar yesinler.
Atatürk ülkeyi vekillerin konforuna emanet etti çünkü.
Gelelim Ankara'nın kullarına.
25 yıl çalışan, açlık sınırının altında sürünen geniş tabanlara.
Emekli olup 5.500 TL maaşla tanışanlara.
Bir tas çorbayı 40 liraya, bir bardak çayı 15 liraya tüket.
Doğalgaz peteklerini kapat.
Ampülleri söndür.
Sosyallikten arın.
Dış dünyayla bağlantını kes.
Suyu az kullan.
Duş sayısını azalt.
Toplu ulaşım pahalı.
Yürüyebildiğince yürü.
ŞATAFAT SİZE SAYGI BİZE
Siyasilerin şatafatlı hayatının devamı vatandaşın daha fazla vergi ödemesiyle mümkün.
Onlar kademe, halk hademe.
Hele bir saygıda kusur edilsin.
Kimin haddine?
Kötü bir burjuvazi.
Soysuz bir kapitalizm.
Yanlış bir düzen.
Yıpratıcı bir kölelik.
Önümüzde seçim var.
Siyaset sazanları sırada kuyruğa geçmiş.
Yıllarca koltuktan kalkmayanlar altlarını ıslattıklarının farkında bile değiller.
Hepsi torpil peşinde.
Şirinlik derdinde.
Yarın bir kanun çıkarsınlar.
Desinler ki, asgari ücretli hangi hakka sahipse, vekil seçilen de, aynı statüde olacak.
Genel merkezler boşalmazsa adam değilim.
Siyasi partiler yasası derhal değişmelidir.
Hangi iktidar döneminde ekonomik kriz olursa, sorumlu olan yöneticilerin, bakanların, vekillerin maaşları ve emeklilikleri feshedilmelidir.
Milletvekili 25 yılı doldurmadan emekli olmamalıdır.
Yurttaşla eşit haklarda yaşamalıdır.
Demokrasinin geri kazanılmasının tek yolu güzel günlere inanmaktır.